24 Şubat 2009 Salı

İyi "Müslüman" Da Vardır! Secret Invasion...!

Yıllar önce DC Comics'in başlattığı "Invasion" alışkanlığı bugün Marvel Comics'de nüksetti. Bu seferki istilanın adı "Secret Invasion". O zamanlar yine uzaylılar dünyayı işgal ediyordu, bugün de olay değişmedi uzaylılar gezegenimize dalıyor. Ancak bir farkla: Uzaylı ırkları orduları yerine tek ırk - Skrull'lar.
İlginçtir, DC'nin istilası aciz kalan BM ordularını ve BM ülkelerini kurtarmak üzere Amerikan kahramanlarının devreye girmesini anlatıyordu. Zaten bu istila hikayesinin peşi sıra Kuveyt'i istila eden Saddam'ı devirmek üzere Amerikan birlikleri Irak'a girmişti. Bu şekilde daha sonra çizilen öykülerde de görüleceği üzere "Qurak" ve "Bialya" adlı hayali ortadoğu devletleri terörist ilan edilmişti comics aleminde.
Bugün ise farklı bir istila sözkonusu. Bir yandan "oradaki fanatiklerin" amerika ve dünyaya yayılması, sızması sözkonusu iken metaforik bir "bizim silahımızı bize karşı kullanıyorlar" korkusu da hakim öyküde. Ancak finale yakın bir noktada "hoşgörü" de unutulmayarak "kötüsü de var iyisi de" mesajı verilmiş.

Kısaca Secret Invasion öyküsüne bakalım:

Şekil değştirebilen bir ırk olan Skrull'lar gizlice dünyaya sızarak süper kahramanların güçlerini incelemiş, yerlerini almış, istila gününü beklemeye başlamıştır. Bu hikayeye kadar sadece "harcanabilir", "kimliksiz", "duygusuz" bir ırk olarak ele alınan Skrull'lar oldukça farklıdırlar. Yıllar önce Fantastik Dörtlü'ye katılan Lyja ve yenilerde New Avengers'de ortaya çıkan Hulkling adlı Skrull-İnsan melezini saymazsak da isimleri çoğunlukla hatırlanmaz düşman Skrull'ların (Süper Skrull hariç ama o da tek idi bu öyküye kadar).
İşte bu Skrull'lar aniden ortaya çıkan bir din ve temsilcileriyle yönetim değiştirirler. Fanatik dincilerden oluşan bir ırk haline gelerek dünyayı istilaya kalkışırlar. JIHADIST adlı bu hareket intihar komandoları, gökdelenleri havaya uçurma şeklinde başgösterir. Derken süper kahramanların harmanlanmış güçleriyle ortaya çıkan Süper Skrull birlikleri ordulara öncülük ederken insanlığın silahlarını onlara karşı kullanarak oldukça fazla sivile zarar verirler. Tüm bu kıyım ve ölümler sırasında da "O (Tanrı) sizi seviyor" cümlesini kullanıyorlar kurbanlara. İtihar komandoları da "O (Tanrı) beni seviyor" diyorlar. Bu sevgi dolu ölüm dini nasıl bir din olablir ki? Adı da JIHADIST Hareket gibi bir şey...

Mücadeleyi sonunda insanlık kazanır. Lyja, insanlardan yana olur. Bazı Skrull'lar dünyayı korumaya karar verirler. Bir çok Skrull fanatik dinciliğe karşı çıkarlar. Bir çok başka Skrull aile ve evlat sevgisi yaşar!

Aşağıdaki sayfa Guardians of the Galaxy serisinin ikinci vol. 6. sayısından. kötü JIHADIST REJİM kavramı ve barışsever Skrull grubu bir arada.

Yazanlar: Abbet, Lannig Çizen: Pelletier (Marvel Comics)

Bugünlerde istila önlense de yarım bırakılmış ana öykü Dark Avengers ile Dark Reign serileriyle sürmekte. Ve şaka bir yana Intiative adlı süper kahraman örgütlenmesine ait bir çok süper karakterle Avengers Grubunun vazgeçilmez üyesi WASP bu savaşta ölmüştür. Bu karakterin ölümü çok anlamlıdır bence. Özellikle Intiative grubu üyesi olan Crusader adlı karakterin Skrull olmasına rağmen dünya için mücadele etmesi muazzam bir başarı olarak hemen her sayıda gösterilirken 3-D Man adlı kahraman tarafından "yanlışlıkla" Skrull olduğu için öldürülmesinin ardından WASP'ın kaybı sorgulanmalıdır. "White Angel Sackson Protestan" olarak da açılımı olan Yabanarısı - WASP'ın ölümü bu noktada hayli semboliktir. Marvel, biraz da hoşgörü aramıştır bu seride.

Yazan: Cornell Çizen: Kirk (Marvel Comics)

İşte ıspatı:
Marvel Comics'in Warren Ellis, Chris Claremont, Michael Ryan üçlüsü yaratısı olan Captain Britain'in son serisinin adı "Captain Britain and MI-13".

Captain Britain adından da anlaşılacağı gibi bir ingiliz. Dahası arkasında Merlin başta olmak üzere koca bir İngiltere tarihi ve ruhu olan bir kahraman. Bir sayısında şöyle bir cümle var: "Amerika, Captain Amerika öldüğünde amerikan usulü duydu bunu: Medyada. İngiltere ise Captain Britain'in ölümünü kalbinde duydu!"; ki bu sahneler hayli duygusaldır. Aniden gündelik koşuşturma içindeki insanlar kavgadan ve ölümden habersizken kalplerinin sıkıştığını hissederler... Öylesine önemli bir kahraman kendisi. Hatta bu serideki ölümünün ardından ülkedeki tüm bayrakların uçarak bir araya gelmeleri ve kahramanın bedenini ve üniformasını oluşturması destansı bir sahnedir.

Eee, koca bir tarih ve mitolojinin desteklediği kahramanın en önemli silahı da kimsenin taştan çıkaramadığı Excalibur'dur. Ondan başkası kılıcı taştan çıkaramaz... mı acaba?

Yukarıda görüldüğü üzere MI 13 haber almanın ajanlarından müslüman, Pakistan kökenli ve türbanlı doktor üyesi Faiza Hussain kılıcı taştan çıkarıyor (Captain Britain and MI 13, sayı 4/Secret Invasion). Amerikan çıkışlı bir çizgi romanda fazlaca sahip çıkılan İngiltere tarihi üzerinden "Hussain" soyadını taşıyarak Barack Hussain Obama'ya atıfta bulunulan bu seride anglo-sakson kökenin en büyük ikonlarından olan Excalibur'u müslüman bir kadına taştan çıkarma onuru verilmesi atlanmayacak bir ayrıntı.

Marvel Comics'in hoşgörü dolu bir kamuoyu oluşturma çabasını ayakta alkışlıyorum.

"Çizgi Roman Hayatın İçinde"

8 yorum:

Aşkın Güngör dedi ki...

Ben de benzersiz bu degerlendirme yazisini ayakta alkisliyorum.

Adsız dedi ki...

Acaba birgün DC'de geçmişteki yanlışlarını telafi etmek adına böyle bir yol izler mi?

http://superdickery.com/images/stories/propaganda/141_4_0000015.jpg

Bu arada yazıya okumaya başladığımda bu kadar uzun olduğunu fark etmemiştim, okurken de fark etmedim. Bitince "Aaa uzunmuş" dedim. :)

Çok güzel, teşekkürler.

Emel ALP SARI dedi ki...

Basli basina bir tez konusu olur bu Umit. Ellerine saglik.

Ümit Kireççi dedi ki...

Övgüler için teşekür ederim. Dün yazının okunma rakamı 100 imiş. Bu sabah öğrendim. Ben sizler sayesinde varım :)
Demlik'e... DC gerçekten yapsın mı o iç hesaplaşmayı? Uzlaşılmaz, cani, kasap, iğrenç Nazi rejimiyle İslam kültürünün yanlışlarını kıyaslamak mümkün mü?
Verdiğin örnek "faşizmle" savaşan Batman ve Robin!
Açıkçası biraz imkanım olsa o tip çizgi romanları yapmaktan kaçınmazmışım... Konu Faşizm olunca... Bilmiyorum... Ben ikisini yan yana koyamadım :)

Arifoglu dedi ki...

Secret Invasion'u bir radikal islam eleştirisi olarak okumak verimli sonuçlar alınmasını sağlayan bir okunma biçimi olmalı; özellikle de ABD'deki hakim paradigmanın müslüman dünyaya bakış açısını anlayabilmek için.

Secret Invasion, başlangıç itibariyle Illuminati adı verilen gizli Süperkahraman grubunun dünyayı korumak için sadece kendi düşünce sistemleri içerisinde; kimseye danışmadan aldıkları kararlar neticesinde proaktif davranarak Skrull ana gezegenine giderek, onlara yıkıcı bir saldırı gerçekleştirmeleriyle açılıyor. Buradaki insanların temel motivasyonu olası bir Skrull saldırısını önlemek iken, halihazırda Galactus adlı kozmik güç tarafından ezilmiş olan Skrull'lar bu saldırı neticesinde armadalarının büyük bir kısmını kaybediyorlar, başkentleri bir harabeden ibaret kalıyor. Böylelikle Skrullar içerisindeki radikal kesim, din adamlarını ve kehanet söylemlerini de arkasına alarak, kendilerine vaadedilen dünyanın işgali için planlarını yürürlüğe koyuyorlar. Planın ilk aşaması ise, onları uyarmaya gelen insanları alıkoydukları dönemde onlardan aldıkları örneklerle insanları incelemek ve onlar tarafından farkedilmeyecek bir melez skrull türü yaratmak oluyor.

Başlangıcı bu şekilde gerçekleşen Secret Invasion'da bunun ardında neler olduğuna bakacak olursak; altmetinin aslında çok da sorgulayıcı olmadığını görüyoruz. Neticede ortada çoğunlukların inandığı bir dini mücadele olsa da, temeli stratejik ve politik bir mücadele mevcut: yani ABD paradigmasının çok da dışına çıkmadan dini inançları kuvvetli Skrulların, kendilerine geniş bir hinterland elde edip imparatorluklarını eski görkemli günlerine döndürmek isteyen Skrullar tarafından manipüle edildiği düşündürülüyor. Burada orta yolun bulunmasını, ya da karşı tarafın da canlı ve iyiliğe eğilimli bir tür (burada ne yazık ki insan kelimesini kullanamıyorum, ama kullanmak istediğim kelime aslında o) olduğunun belirtilmesini sağlayacak herhangi bir davranış yok, aksine; Guardians of the Galaxy'nin altıncı sayısındaki bir avuç Skrull'u çıkarttığınız takdirde Skrull ırkı içerisinde bir tane bile iyi kalpli, rasyonel düşünebilen, kendini saplantılı ve dogmatik düşüncelerden kurturabilmiş Skrull bulunmuyor. Dikkat edin, sekiz sayı süren bir ana hikaye var; bu hikaye içerisinde duygusal davranış gösteren herhangi bir Skrull gördünüz mü?

Savaşçı olanlar ve intihar komandosu olanlar, ana seride gördüğümüz tüm Skrull'lar bu şekilde ikiye ayrılıyor. Ve unutmadan, Tie-in'ler içerisinde araştıracak olursak GoTG içerisindeki iyi Skrullar varsa, Incredibles Hercules içerisindeki Skrull tanrıları da gözönüne alınmalı. Skrull ırkının tanrıları dahi kötü niyetli, ve öldürülmek; yokedilmek zorunda olan varlıklar olarak resmediliyor.

Uzun sözün kısası, Marvel eğer böyle bir allegori yoluna gittiyse bu bizi hoşgörü arayışına değil, ana paradigmanın tekrarına çıkartır diye düşünüyorum.

Arifoglu dedi ki...

Ayrıca Çizgi Roman'ın propaganda maksatlı kullanımı hakkında örnek vermek istesek buradan San Diego Comic-Con'a kadar yol olur, 2.Dünya savaşı esnasında ABD Hükümetinin savaş bütçesini destekleyebilecek Savaş Bonolarını satabilmek için her yolu denediği aşikar, bunun için DC Comics de kullanıldı, Marvel Comics de kullanıldı; savaş sırasında yaralanmış ve sakat kalmış kendi askerlerini bile kullandılar.

Ümit Kireççi dedi ki...

Arifoğlu merhaba,

İnsanın kendi görüşüne karşıdan bakabilmesinin sağlanması hoş bir şey. Yazınızı bu gözle okudum. Sonra da benimkini.

Doğrusu katıldığım yanlar da oldu yazınızda ama 8 sayılık Secret Invasion serisi daha çok ana kurguyu yönlendiren ve sadece bağlayıcı bir işlevi olan kesişme noktası görevini görüyor. Derinlikli bir kurgu veya ayrıntı beklemek yanlış olur. DC Comics'in veya Marvel'ın tüm bu tarz serilerinde ana öyküyle kahramanların hikayelerinde akanlar arasında farklar olur. Detaylar kahramanların hikayelerinde akar. Burada da farklı değil.

She-Hulk'un öyküsündeydi sanırım, babalık dürtüleri coşan bir Skrull vardı. Inisiyative grubunda da bahsettiğim tipleme.

Excalibur'da ise ters bakıp işi islama bağlamışlar gibi. Neyse ki hoş bağlamışlar :)

Bununla birlikte ipek yolunun ele geçirilmesi, haçlı seferleri, ganimet için düzenlenen seferler, cihadın bizzat kendi... Hangi savaş veya sefer din veya para için olmadı ki çizgi roman sıfırdan yepyeni bir "savaş sebebi" bulabilsin. Elbette Kara Murat'ımızın silahla olduğu kadar "Bizanslı kevaşelere" üstünlük sağlamasının kökeninde de Türk aklı ve beyni yok mu? Amerikalı da amerikayı baz alacak.

Karşısında yeni bir dil ve eser üretmediğimiz sürece de kim ne çizerse hakkımızda onu okumak zorunda kalacağız. Bundan sonrası ya bardağın dolu ya da boş tarafına bakmakta kalacak ve her iki durumda da "çizgi romanı bol olan, züğürdün çenesini yorar"ı yaşayacağız gibi görünüyor :O)

Bu arada DC Comics'in kendi yaralılarını kullanmasıyla ilgili bilgileri diğer okuyucularla paylaşmak ister misiniz? Kısa bir yazı, kaynak, yorum v.s. Emin olun ufkumuz daha da açılacaktır. Çizgi romana farklı yönlerden ne kadar çok bakarsak o kadar üretime yansıtma şansımız olur diye düşünüyorum.

aklınıza sağlık.

Kemal Hakkıtanır dedi ki...

Sen kafayı yemişsin

Linkler

Related Posts with Thumbnails