Arkabahçe Yayıncılık'ın Cem Demirkan çevirisiyle dilimize kazandırdığı Flash (Rebirth dizisi) üçüncü cildinde Türkiye'nin adının geçmesi beni hem şaşırttı hem sevindirdi.
Ancak anlatılanın peşine düşünce de hüzünlendirdi. Çünkü bahsi geçen Türkiye Amerikan paralı askerlerini temsil eden Suicide Squad gibi ahlak anlayışı hayli tartışılır bir grubun cirit atarak kolaylıkla adam öldürebildiği bir iç savaş ülkesi olarak gösteriliyordu. Veya Türkiye üzerinden komşularının harcanabildiği işbirlikçi ülke olarak...
Not - Arkabahçe cildinde aşağıdaki karenin sağ alt köşesindeki bilgi veren yazı kutusu yer almamaktadır. Kökene asıl fasikülden ulaştım.
Biliyorum sevenleri kızacak ama bana göre Suicide Squad başta kendi ülkesi olmak üzere dış ülkelerde (ve bizde) okunmaması gereken en kötü çizgi romandır. Bir avuç suçlu, katil ve psikopatın Amerikan bayrağı altında göreve çıkarak özellikle dış ülkelerde cinayetler işlemesi dolaylı yoldan gerçek hayatta yaşadığımız cinayetlerin yansıması ve onaylandırılmasından öte bir şey değildir. Bir şekilde okuyucu yapılanları onaylamak zorunda kalmaktadır. Daha bir gün önce kahraman olarak sunulan karakterlerden dayak yiyerek hapse atılan kişilerin kısa bir süre sonra "devlet adına cinayet işleyerek" kahramanlaştırılması son derece ciddi bir sorundur. Kabul edilmemelidir.
Üstelik bu kişilerin arasında ciddiye alınabilecek bir ahlak veya ilke kodu da yoktur. Dün öldürmeye çalıştıkları insanlarla yan yana savaşabilecek kadar da duyarsızdırlar. SUICIDE SQUAD'da IŞİD'in New York Saldırısı başlıklı yazımda da bunu ve grubun tarihçesini görebilirsiniz.
Türkiye'deki kurgusal maceranın ele alındığı dizi 2014 yılında başlamış olan The New Suicide Squad'ın annualında yer alıyor. Buradaki Flash bağlantısını söyleyerek okuma zevkinizi bölmeyeceğim. Ancak ülkemizde yayınlanmadığından Annual'ı kısaca aktarmak istiyorum.
The Pearl Group adlı organizasyonla League of Assassins'le savaşan ekip Türkiye'nin bir komşusunda konuşlanmış ninja kılıklı onlarca tipi öldürürken vicdani (!) bazı sorunlarla boğuşurlar.
Annual'ı okurken dikkatimi çeken ilk sahne Eminönü manzaralı sahneydi. Sonra alakasız bir şekilde karşıma çıkan yıkık sokaklarla dolu şehir manzarasıydı. Peşinden de sokakta kalmış yetim ve öksüz sefil sokak çocukları. Son olarak da Flash'ta gösterilen flashback karesi...
Flash okur musunuz bilmiyorum ama sırf bu sayı dikkatimi çeken sebeplerden ötürü arşivlenebilir haberiniz olsun. Tabi orijinal fasiküle ulaşabilen varsa arşivine kaldırabilir. Öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder