ÇROP 8 Yaşında Yirmi Altıncı Yazı: Age of Ultron

Umut Çabuk
---
Gerekli şeyler, iyi bir zamanlamayla film öncesi türkçemize kazandırdığı için okuduğum başarılı distopik Marvel Comics crossover'ı.

Hank Pym (Ant-Man)'in insanlığın gelişimi için önemli bir dönemeç olarak düşünüp tasarladığı yapay zeka Ultron'un dizginleri ele aldıktan sonra dünyayı yok oluşa sürüklediği bu epik hikaye kendi içerisinde çok fazla manevralar yapmasına rağmen oldukça başarılı bir eser.

Ekibin henüz bir planı olmadan önce yaşadıları tüm kıstırılmışlık, yenilmişlik ve çıkışsızlığı sonuna kadar veren başarılı bir distopik evren kurulmuş. Sürecin kendisini detaylarıyla görmekten ziyade doğrudan sonuç ve etkileri görüp daha sonra flashbacklerle bize ufak bilgi parçacıları veren hikaye yapısı gayet akıcı bir ritme sahip. bahsini ettiğim çıkışsızlık avenger takımının lideri Steve Rogers üzerinden harika bir şekilde vurgulanırken asıl dikkatimi çeken nokta; zorlu bir süreçten çıkan Peter Parker'ın ekibin saklandığı yerde dahil olduktan sonra sarf ettiği; "bizim için zamanında çok önemli olan gizli kimliklerimizin artık hiçbir önemi yok" lafı aslında vurgulanmak istenen yeni dünya halinin sağlam bir özeti.

Plan öncesi ve plan sonrası diye ikiye ayırabileceğimiz hikaye yapısı içerisinde ikinci kısımdaki Fantastic Four'dan Susan Storm, X-Men'den Wolverine'in ortaklaşa girişecekleri geçmiş/gelecek eksenindeki zaman yolculukları hikayenin bana göre en heyecanlı ve başarılı kısımları. Tüm süper kahramanlar kendi içlerinde çatışmalar yaşadığı için hepsi bildiğimiz normal hallerinden çok farklılar fakat Wolverine dediğim dedik ve kararlı tavrından hiç ödün vermeden yapması gereken şeyi kafasına koyan imajıyla hikayenin çok önemli bir noktasında ki zaten serinin büyük "olayının" da baş aktörü.

İşin bir diğer ilginç tarafı da şu; normalde dünyayı yerle bir edip insanlığın sonunu amaçlayan süper kötüler'in o dünyayı ne amaçla yerle bir etmek istediklerine dair sağlam bir altyapıları yoktur. Bizim ilgimizi çeken dünyamızın nasıl kurtarılacağı sorunsalıldır. Burada da Ultron'ın dehşeti sonrası hikayenin günümüz kısmında tipik bir felaket sonrası amerikan görüntüleri sunar bize fakat kahramanlarımız geleceğe gittikten sonra havadayken Tony Stark'ın hayranlık duyacağı kadar başarılı bir mimari ile karşılaşırlar. Şunu kabul edebilirim giriş ve sonuç hariç Ulton hikayeye dahil olan bir karakter değil. kahramanlarımız hep Ultron'un askerleriyle haşır neşir içinde. bu da Marvel'in Dc'ye nazaran tipik sorunu olan başarılı ve tehditkar kötü adam profilinin tiipk bir yansıması.

Değinmek istediğim diğer nokta da işin bir adım ilerisine gidip, geçmişe giderek problemin kendisinden ziyade problemi yaratan kişiyi yok etmenin peşine düşen Wolverine'nin tekar günümüze gelerek herşeyin günlük gülistanlık olmadığını görmesi. Hakikaten burada sıklıkla vurgulanan uzay zamanın bozulması ve yapılan en ufak etkinin ne gibi tepkilere yol açabileceği fikri başarıyla vurgulanmış.

Kahramanların yaşadığı çöküntü ve kendi aldıkları kararların ahlaki boyutlarını sorgulamasıyla bile özel bir story arc; Age of Ultron. Sadece Marvel takipçilerine değil tüm çizgi roman severlere tavsiye edilir.