Joan MIRÓ
İstanbul’da
20 KASIM
2013 / 19 OCAK 2014
MSGSÜ TOPHANE-İ AMİRE KSM
2012 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ev
sahipliğinde düzenlenen ve büyük ilgi gören Salvador Dali Sergisi’nden
sonra yine Kült işbirliğiyle 20. yüzyılın en ilham verici isimlerinden Joan
MIRÓ, dünyaca tanınmış Mourlot ve Maeght koleksiyonlarında yer alan 60
eseriyle 20 Kasım 2013 / 19 Ocak 2014 tarihleri arasında Tophane-i Amire Kültür
ve Sanat Merkezi’nde olacak.
1924 yılında Sürrealist Manifesto’yu yayınlayan Andre
Breton’un “içimizdeki en Sürrealist” diye tanımladığı Joan MIRÓ canlı
renklerin, biomorfik yaratıkların, arabesklerin, kadınların, kuşların, güneşin
ve yıldızların göksel bir mekana serpiştirildiği çocuksu ve nükteli
resimleriyle izleyiciye fantastik bir dünya sunacak.
Büyük çağdaş ustalar arasında Joan MIRÓ eserlerine
hakim olan hayat dolu şiirsel, ince zeka ürünü ve doğaçlama atmosferle ön plana
çıkar.
İlk dönemlerinde Fovizm ve Kübizm etkisinde yaptığı Katalan
manzaraları 1920’lerin başlarında sürrealizm etkisiyle “rüya resimlere” doğru
yönelir. 1930’larda ise İspanya’daki iç savaşa dönüşen siyaset nedeniyle MIRÓ’nun
Katalan kimliği ve yaşadığı çelişkiler bu dönemde ürettiği eserlerde baskın
hale gelir. Şiddetin ve ruhsal ıstırabın baskın olduğu bu yıllarda eski düşsel
ortamın yerini vahşet, eğilip bükülmüş, biçimi bozulmuş figürler ve siyah
renkler alır.
Bu ruh hali yine de MIRÓ’nun sanatındaki en büyük
özelliklerinden biri olan materyallerin alışılmadık kombinasyonları üzerinde
deneme yapma ve birbiriyle bağlantısı olmayan imajları şaşırtıcı biçimde yan
yana getirme arzusuna engel olmaz. Bu keşifler sonucu da MIRÓ’nun sanata
yaptığı en büyük katkılardan biri olan yeni bir işaret dili vücut bulur. “Resim
mağara adamlarının çizimlerinden beri çöküş içerisindedir” diyen MIRÓ,
işaret ve sembollerden oluşan evrenini hep ilkel bir ressamın doğallığıyla
oluşturur ve ulaşmaya çalıştığı bu “saflık” onu çağdaşlarından ayıran en
belirgin özelliği olur.
ÇOCUKLAR
İÇİN MIRÓ
Çocuk
Sanat Atölyesi
Sanatsal aktivitelere önem
vererek bilinçli ve yetenekli nesiller yetiştirmeyi hedefleyen Doğa Koleji, MIRÓ
Sergisi’nde çocuklar için özel bir “çocuk alanı” oluşturuyor.
Çocuk alanı, serginin geniş bir
bölümünde yer alarak birçok çocuğa sanatla iç içe zaman geçirmelerini
sağlayacak. Çocuklar bu özel alanda MIRÓ’nun eserlerini boyama, duvar
resimleri yapma ve eserlerini projeksiyonla sergileme imkânı yakalayacak.
Böylece çocukların çalışmaları saflığın, ilk resmin, çocuksuluğun peşinden
giden MIRÓ’nun eserleriyle ortak bir paydada buluşacak.
Birçok başarılı sergiye imza
atan, sanatsal etkinliklerde yer alan deneyimli sanat ekibi, etkinlik alanında
çocukları yalnız bırakmayacak. Çocukların yorum ve yaratıcılıklarını geliştirme
imkânı yakalayacağı bu alanda, farklı yaş grupları, kendi renkli dünyalarını MIRÓ’nun
bir o kadar canlı evreniyle buluşturma şansı bulacaklar.
20.
YÜZYILIN EN OLAĞANDIŞI SANATÇI-ŞAİRİ:
JOAN MIRÓ
1893 yılında Katalonya’nın kalbi Barcelona’da doğan Joan
MIRÓ özellikle kamusal alanlarında bulunan eserleriyle aynı Gaudi gibi
şehre mimari kimliğini kazandırmış bir isimdir.
Joan MIRÓ uzun kariyeri boyunca yalnızca
yağlıboya, baskı resim ve kitap resimleri üretmekle yetinmemiş; eskiz, kolaj,
seramik, heykel, sahne tasarımı, duvar resmi ve dokuma alanlarında da çalışma
yapmıştır.
“Kırsalda geçen ömrümün özeti ve peşinden gideceğim şeyin
başlangıç noktası" dediği ilk önemli eseri "Çiftlik" ünlü yazar
Ernest Hemingway tarafından satın alınır. Hemingway içinse bu eser şunu ifade
etmektedir: "Çiftlik'i dünyadaki hiçbir tabloya değişmem."
1924 yılında Andre Breton Sürrealist Manifesto’yu
yayınladığında, Andre Masson, Max Ernst, Louis Aragon ve Paul Elouard ile
birlikte akıma ilk katılanlar arasındadır.
Paris’te geçen yıllarında en yakın dostlarından birisi
İspanya’dan sürgündeki bir başka isim Pablo Picasso’dur.
İspanya İç Savaşı esnasında General Franco’ya tepkisini bu
dönemde yaptığı, yumruğunu hiddetle sıkmış bir Katalan ırgatın faşizme
başkaldırısını gösteren Aidez L’Espagne (İspanya’ya Yardım Edin) isimli
çalışmasıyla gösterir.
1954 yılındaki Venedik Bienali’nde Grafik Sanat Büyük Ödülü’nü
kazanır. Paris UNESCO binasındaki çalışmaları Uluslararası Guggenheim Ödülü’ne
layık görülmüştür.
1974 yılında Dünya Ticaret Merkezi için yaptığı duvar
çalışması 11 Eylül saldırılarında yok olan en değerli sanat eserlerinden
biridir.
Katalan kimliğinin sembolü Barcelona futbol takımının 75. yılı
adına bir afişe imza atmıştır.
1982’de İspanya’da düzenlenen Dünya Kupası’nın afişini
tasarlamıştır.
MIRÓ denildiğinde akla gelen ilk
çalışmalardan birisi de General Franco sonrasında dünyadaki imajını
değiştirmeye çalışan İspanya için yaptığı ve hala kullanılan turizm logosudur.
MIRÓ’NUN
FIRÇASINDAN YENİ İSPANYA’NIN YENİ YÜZÜ
Yaklaşık otuz yıl önce Joan MIRÓ ile yapılan tek bir
görüşme, bir turizm markası olma yolunda İspanya’daki devrimi başlatır.
General Franco’nun ölümünün ardından, 1980’lerin başında
İspanya dış dünyada artık şiddet, ölüm ve baskı ile hatırlanmak istemez.
Bu nedenle ülkenin imajını düzeltmek ve ülkeyi yabancılar için
bir cazibe merkezi haline getirmek adına turizm bakanlığınca çalışmalar
başlatılır. Bunun ilk ve en önemli adımıysa oldukça güçlü bir slogan bulup bunu
herkesin sevip benimseyebileceği bir görselle buluşturmaktır.
Uzun çalışmalar neticesinde bir slogan bulunur: “İspanya,
güneşin altındaki zenginlik”
Fakat birlikte çalışılan hiçbir sanatçının önerisini bu
sloganı iletebilecek kuvvette değildir.
Bunun üzerine o dönem hayatta olan, yaşayan en büyük
sanatçılardan Joan MIRÓ ’nun kapısı çalınır. 89 yaşındaki MIRÓ ,
hasta yatağındadır. MIRÓ diğer sanatçıların aksine kendisinden tam
olarak ne istendiğini anlar ve siyah, kırmızı ile sarı güneşten oluşan o meşhur
çalışmasını hazırlar.
Yetkililer tarafından da büyük bir hayranlıkla karşılanan bu
eser o günden beri İspanya’nın turizm logosu olarak kullanılmaktadır.
1984 yılında başlayan tanıtım kampanyası büyük bir başarıya
ulaşır, bir yıldan kısa bir süre içinde yeni İspanya’nın sembolü yaratılmış
olur.
Söylemeye gerek var mı bilinmez ama, MIRÓ bu çalışması
önerilen ücreti kabul etmemiş ve bunun İspanya halkı için bir hediye olarak
kabul edilmesini istemiştir.
(Basın Bülteninden)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder