1 Şubat 2013 Cuma

Zagor'da Yüzüklerin Efendisi Öyküsü

Özellikle comics okurları bilir ki çizgi roman gibi düzenli ve sürekli hikaye hazırlamak zorunda kalınan bir sanat kolu bir zaman sonra kendi alanlarına dahil edebilecekleri bütün türlerden alıntı yapmaya veya uyarlamaya başlar. 
Arketiplerden yararlanmak yetmez, romanlar, filmler, dini hikayeler, gerçek hikayeler ya aynen ya da farklılaştırılarak çizgi romana dahil edilir. İşte Zagor’un Yüzüklerin Efendisi  macerasının benzerini yaşaması tam da bu örneğe uymaktadır.

LAL Kitap’ın bastığı Zagor serisinin 124 ve 125. sayıları kesinlikle kitaplığımızda bulunması gereken iki koleksiyon parçasıdırlar. “Cehennem Ordusu” (L’orda İnfermale) ve “Volkanın Altında” (Sull’orlo del Vulcano) adını taşıyan 124. Sayıyla 125. sayıların yazarı Luigi Mignacco, çizeri Gianni Sedioli (125. sayıda isim başlık altında Sadioli olarak yazılmış). Her iki sayının kapağı usta Galliano Ferri’ye aitken çevirileri sayın Ay Barka gerçekleştirmiş.
Bu iki sayının hikayesini özetlemek isterdim ama galiba bunu R. R. Tolkien’in büyük “Yüzüklerin Efendisi”nin paralelinde gerçekleştireceğim.

Emanetin Ortaya Çıkışı
Yüzük ve Zagor’da geçen kara taş’a kolaylık olsun diye kısaca emanet demeyi tercih edeceğim ben.
Zagor’da kötü bir şaman ortaya çıkar ve seçilmiş Kızılderililerin koruması altında bulunan Kara Taşı almak üzere gizli bir mağaraya baskın yapar. Korumalar öldürülür, taş ele geçirilir.
Yüzüklerin Efendisi’nde ise Hobbit’te başlayan yüzük önce Gollum’un elindedir.  Daha sonra onu mağarasında oyuna getiren Bilbo’ya geçer. Bilbo bu yüzüğün neler yapabildiğini bilmese de Kara Taşı çalan şaman pekala farkındadır.
Her ikisinde de emanetler korkunç bir yıkım getirecek olağanüstü güçlere sahip araçlardır. Bir de bu emanetlere sahip oldukları taktirde hüküm sürme hazırlığı yapan kişilerin canavarları vardır.

Canavarlar
Klasik eserde canavarlar karşımıza Ork ve Uruk Hai olarak çıkıyorlar. Orklar doğaları gereği, yaratılış itibariyle yer altındaki yuvalarından çıkarak insanlara zarar verme eğiliminde olan canlılardır. Uruk Hai’ler ise yapay canlılardır. Saruman’ın karanlıklardan edindiği bilgiyle yarattığı insansı canavarlardır. Hızlıdırlar, normal bir insandan güçlüdürler ve tehlikeye pervasızca atılmaktadırlar.
Zagor’da Ork gibi fantastik doğanın doğal canlıları yok. Ancak bunun yerine kötü Şamanın Kara Taş’ı kullanarak yarattığı, daha doğrusu insanları dönüştürerek ortaya çıkardığı canavarlar vardır ve bunların adları da “Ulthai”dir.
İlk Kurbanlar ve Masumlar
Uruk Hailerin çevreye terör estirmesi gibi Ulthailer de askerlere, küçük bir kaleye saldırırlar. Her iki öyküde de bu yaratıklar çevreye korku yaydıkları gibi bir ordu halinde saldırıya hazırlanmaktadırlar.
Yüzüklerin Efendisinde yaratıklar Rohan Krallığına doğru harekete geçer, ordusundan yoksun krallığın kadın, çocuk ve yaşlılarına saldırıya geçerler. Zagor’da ise bu krallığın yerini bir kervan almaktadır. Ailelerin bulunduğu kervanı kahraman ve bir askeri birlik korumaya çalışır, çetin bir savunmanın ardından galip gelirler. Zagor’da Rohan Krallığının masumlarını kurtaran ordu dışarıdan son anda yetişmez, önceden kervana ulaşarak yerini alır.

Güç İnsanları Etkiler
Yüzüğün gücünü eseri okuyan herkes hatırlar. Yüzük, insanların güçlü olma zaafına saldırarak onların bir tür karanlık tarafa geçmesini sağlamaktadır. Gollum’un insanlığını yitirişinin sebebi de budur, Boromir’in yoldaşlarına ihanet etmesi de… Zagor’da ordunun bir subayı işte bu moda giriyor ve Kara Taşı ele geçirerek canavarlar yaratmayı hayal ediyor. Hatta sonradan harekete de geçiyor.
Kahramanın bu zaaftan etkilenmemesi ise her iki eserde de aynen korunmuştur. Frodo da Zagor da bu baştan çıkarıcı emanete boyun eğmezler.

Toplantı ve Yoldaşlığın İlk Adımı
Yüzüğün ortaya çıkışından yıllar sonra klasik eserde korkunç yaratık Mordor’un geri döndüğü ve ordularını her yana saldığı haberinin yayılması üzerine Elfler, cüceler ve insanlar konsey toplayarak bir plan yapmaya hazırlanıyorlardı. Elbette bu pek kolay olmayacaktı eserin yapısı itibariyle. Ancak gerçekleşir ve Yüzük Kardeşliği adı verilen yedi kişilik bir grup kurulur.
Buna karşın Zagor’da her şey kolayca çözümlenir. Tüm kabileler en iyi adamlarını bu işe koşarak düşmanı yok etme kararı alırlar. Ama Yüzük Kardeşliği tarzı örgütlenme hemen oluşmaz.

Zagor’daki farklılık
Zagor’da üç farklılık vardır:
1)    Kara Taşın bir meteor olarak dünyaya inişi
2)    Kara Taşın sadece sahibine değil (hatta doğrudan ona hiç değil) başkalarına güç verişi
3)    Zagor ve küçük birliğinin sürpriz saldırısı ve taşı ele geçirişi
Üçüncü maddeyle birlikte de 124. Sayı sona erer.

Yüzük / Taş Kardeşliği ve Volkan
Zagor’da aynen korunan yapılardan klasik eserdeki gibi yüzüğü veya taşı korumak, kollamak ve yok etmek üzere 7 kişinin seçilmesi kalıbıdır. Zagor, yanına seçtiği altı savaşçıyla yola çıkarak bir volkana ulaşacak, taşı kimseye kaptırmayacak, canavarları atlatacak ve taşı volkana atarak yok edecektir.
Yolda ilk olarak izlendiklerini fark ederler. Klasik eserde yoldaşları izleyen eciş bücüş yaratık Gollum’dur hatırlanacağı üzere. Zaten yüzüğü bir anlamda volkana atan da o olacaktır. Buradaki eciş bücüş yaratıksa Çiko’dur. Yoldaşları izleyen kahramanın yakın dostu ve yardımcısıdır. Bu noktada Çiko aynı zamanda Frodo’nun yardımcısı ve dostu, Gollum’la dövüşen Sam’dir de bir anlamda. Çiko da anlaşılacağı gibi ekibe katılır.

Bataklıklar
Zagor’da Taş Kardeşliğinin “Ölüler Bulutu1 adı verilen korkunç bir bölgeden geçecekleri konuşulur. Aynı mekan Yüzüklerin Efendisinde “Ölüm Bataklığı”dır.
Çizgi romanda ekip canavar Ulthailer tarafından fiziksel saldırıya uğrarlar. Son derece ciddi bir mücadele yaşanır. Ama vurguladığım gibi bu fiziksel bir mücadeledir. Romanda ise bu bataklığın sularının hemen altında bozulmamış bedenleriyle ölüler olduğunu okuyanlar hatırlarlar. Frodo bu bataklıkta zihinsel bir saldırıya uğrar.

İyi Niyetli Bir Engelleme
Tam aynısı olmamakla birlikte Frodo’nun Yüzük Kardeşliğinden Boromir’in kardeşi Faramir ve ordusu tarafından engellenmesinin yerine Zagor’da Kara Taşı ele geçirerek her tür saldırıyı durdurmak için kullanmayı düşünen subay ortaya çıkar. Her ikisinin de yanında askerleri vardır ve bir şekilde emaneti ele geçirmek isterler. Faramir yüzüğü babasına götürmeyi amaçlamaktadır.
Romanda Faramir’in gerçeğin farkına vararak kahramana yol vermesine karşılık çizgi romanda hayatları söndüren savaşlar yapılacaktır.

Ve Final
Gizli dağ geçitlerinden geçilerek volkana ulaşılan her iki öyküde de kardeşlikler dağılır. Kahramanlar farklı görevler üstlenerek emanetin yok edilişine hizmet ederler.
Finale doğru emanetin iki küçük figürde olduğunu görürüz. Çiko ve Frodo.
Her ikisi de volkanın tam kenarında emaneti isteyen bir yaratıkla mücadele ederler. Her ikisi de emaneti kaptırmamaya çabalarlar. Her ikisi de sonunda volkana düşseler de canlı çıkarlar.
Birinde Gollum diğerinde kötü Şaman ortaya çıkarak emaneti ellerine geçirirler. Her kişi de gücü ellerine geçirirler. Kötü Şaman Kara Taşın etkisiyle canavara dönüşür. Gollum ise insanlığını hepten kaybedecektir.
Finalde roller gene değişir. Frodo’laşan Çiko volkandan aşağı düşse de, oradan çıksa da kahraman gene Zagor olur ve canavarı döverek emanetle birlikte volkanın içine atar. Ve evet doğru okudunuz, Çiko volkana düşüyor ama Frodo gibi kenara tutunarak kurtuluyor.

Sonsöz
Daha önce de söyledim tekrar edeyim 124. Ve 125. sayılar çizgi romanla fantastik edebiyattan hoşlanan birinin kitaplığında bulundurmak isteyeceği sayılardır.

Ümit Kireççi

1 yorum:

Hasan Peker dedi ki...

Şimdi okuyunca fark ettim...

Linkler

Related Posts with Thumbnails