Özellikle comics okurları bilir ki çizgi roman gibi
düzenli ve sürekli hikaye hazırlamak zorunda kalınan bir sanat kolu bir zaman
sonra kendi alanlarına dahil edebilecekleri bütün türlerden alıntı yapmaya veya
uyarlamaya başlar.
Arketiplerden yararlanmak yetmez, romanlar, filmler, dini
hikayeler, gerçek hikayeler ya aynen ya da farklılaştırılarak çizgi romana
dahil edilir. İşte Zagor’un Yüzüklerin Efendisi macerasının benzerini yaşaması tam da bu
örneğe uymaktadır.
LAL Kitap’ın bastığı Zagor serisinin 124 ve 125. sayıları kesinlikle kitaplığımızda bulunması gereken iki koleksiyon parçasıdırlar. “Cehennem Ordusu” (L’orda İnfermale) ve “Volkanın Altında” (Sull’orlo del Vulcano) adını taşıyan 124. Sayıyla 125. sayıların yazarı Luigi Mignacco, çizeri Gianni Sedioli (125. sayıda isim başlık altında Sadioli olarak yazılmış). Her iki sayının kapağı usta Galliano Ferri’ye aitken çevirileri sayın Ay Barka gerçekleştirmiş.
Bu iki sayının hikayesini özetlemek isterdim ama galiba bunu R. R. Tolkien’in büyük “Yüzüklerin Efendisi”nin paralelinde gerçekleştireceğim.
Emanetin
Ortaya Çıkışı
Yüzük ve Zagor’da geçen kara taş’a kolaylık olsun diye kısaca
emanet demeyi tercih edeceğim ben.
Zagor’da kötü bir şaman ortaya çıkar ve seçilmiş Kızılderililerin
koruması altında bulunan Kara Taşı almak üzere gizli bir mağaraya baskın yapar.
Korumalar öldürülür, taş ele geçirilir.
Yüzüklerin Efendisi’nde ise Hobbit’te başlayan yüzük önce
Gollum’un elindedir. Daha sonra onu
mağarasında oyuna getiren Bilbo’ya geçer. Bilbo bu yüzüğün neler yapabildiğini
bilmese de Kara Taşı çalan şaman pekala farkındadır.
Her ikisinde de emanetler korkunç bir yıkım getirecek olağanüstü
güçlere sahip araçlardır. Bir de bu emanetlere sahip oldukları taktirde hüküm
sürme hazırlığı yapan kişilerin canavarları vardır.
Canavarlar
Klasik eserde canavarlar karşımıza Ork ve Uruk Hai olarak
çıkıyorlar. Orklar doğaları gereği, yaratılış itibariyle yer altındaki
yuvalarından çıkarak insanlara zarar verme eğiliminde olan canlılardır. Uruk
Hai’ler ise yapay canlılardır. Saruman’ın karanlıklardan edindiği bilgiyle
yarattığı insansı canavarlardır. Hızlıdırlar, normal bir insandan güçlüdürler
ve tehlikeye pervasızca atılmaktadırlar.
Zagor’da Ork gibi fantastik doğanın doğal canlıları yok.
Ancak bunun yerine kötü Şamanın Kara Taş’ı kullanarak yarattığı, daha doğrusu
insanları dönüştürerek ortaya çıkardığı canavarlar vardır ve bunların adları da
“Ulthai”dir.
İlk
Kurbanlar ve Masumlar
Uruk Hailerin çevreye terör estirmesi gibi Ulthailer de askerlere,
küçük bir kaleye saldırırlar. Her iki öyküde de bu yaratıklar çevreye korku yaydıkları
gibi bir ordu halinde saldırıya hazırlanmaktadırlar.
Yüzüklerin Efendisinde yaratıklar Rohan Krallığına doğru
harekete geçer, ordusundan yoksun krallığın kadın, çocuk ve yaşlılarına
saldırıya geçerler. Zagor’da ise bu krallığın yerini bir kervan almaktadır. Ailelerin
bulunduğu kervanı kahraman ve bir askeri birlik korumaya çalışır, çetin bir
savunmanın ardından galip gelirler. Zagor’da Rohan Krallığının masumlarını
kurtaran ordu dışarıdan son anda yetişmez, önceden kervana ulaşarak yerini
alır.
Güç
İnsanları Etkiler
Yüzüğün gücünü eseri okuyan herkes hatırlar. Yüzük,
insanların güçlü olma zaafına saldırarak onların bir tür karanlık tarafa
geçmesini sağlamaktadır. Gollum’un insanlığını yitirişinin sebebi de budur,
Boromir’in yoldaşlarına ihanet etmesi de… Zagor’da ordunun bir subayı işte bu
moda giriyor ve Kara Taşı ele geçirerek canavarlar yaratmayı hayal ediyor.
Hatta sonradan harekete de geçiyor.
Kahramanın bu zaaftan etkilenmemesi ise her iki eserde de
aynen korunmuştur. Frodo da Zagor da bu baştan çıkarıcı emanete boyun eğmezler.
Toplantı
ve Yoldaşlığın İlk Adımı
Yüzüğün ortaya çıkışından yıllar sonra klasik eserde
korkunç yaratık Mordor’un geri döndüğü ve ordularını her yana saldığı haberinin
yayılması üzerine Elfler, cüceler ve insanlar konsey toplayarak bir plan
yapmaya hazırlanıyorlardı. Elbette bu pek kolay olmayacaktı eserin yapısı
itibariyle. Ancak gerçekleşir ve Yüzük Kardeşliği adı verilen yedi kişilik bir
grup kurulur.
Buna karşın Zagor’da her şey kolayca çözümlenir. Tüm kabileler
en iyi adamlarını bu işe koşarak düşmanı yok etme kararı alırlar. Ama Yüzük
Kardeşliği tarzı örgütlenme hemen oluşmaz.
Zagor’daki
farklılık
Zagor’da üç farklılık vardır:
1) Kara
Taşın bir meteor olarak dünyaya inişi
2) Kara
Taşın sadece sahibine değil (hatta doğrudan ona hiç değil) başkalarına güç
verişi
3) Zagor
ve küçük birliğinin sürpriz saldırısı ve taşı ele geçirişi
Üçüncü maddeyle birlikte de 124. Sayı sona erer.
Yüzük
/ Taş Kardeşliği ve Volkan
Zagor’da aynen korunan yapılardan klasik eserdeki gibi
yüzüğü veya taşı korumak, kollamak ve yok etmek üzere 7 kişinin seçilmesi kalıbıdır.
Zagor, yanına seçtiği altı savaşçıyla yola çıkarak bir volkana ulaşacak, taşı kimseye
kaptırmayacak, canavarları atlatacak ve taşı volkana atarak yok edecektir.
Yolda ilk olarak izlendiklerini fark ederler. Klasik eserde
yoldaşları izleyen eciş bücüş yaratık Gollum’dur hatırlanacağı üzere. Zaten
yüzüğü bir anlamda volkana atan da o olacaktır. Buradaki eciş bücüş yaratıksa
Çiko’dur. Yoldaşları izleyen kahramanın yakın dostu ve yardımcısıdır. Bu noktada
Çiko aynı zamanda Frodo’nun yardımcısı ve dostu, Gollum’la dövüşen Sam’dir de
bir anlamda. Çiko da anlaşılacağı gibi ekibe katılır.
Bataklıklar
Zagor’da Taş Kardeşliğinin “Ölüler Bulutu1 adı verilen
korkunç bir bölgeden geçecekleri konuşulur. Aynı mekan Yüzüklerin Efendisinde “Ölüm
Bataklığı”dır.
Çizgi romanda ekip canavar Ulthailer tarafından fiziksel
saldırıya uğrarlar. Son derece ciddi bir mücadele yaşanır. Ama vurguladığım
gibi bu fiziksel bir mücadeledir. Romanda ise bu bataklığın sularının hemen
altında bozulmamış bedenleriyle ölüler olduğunu okuyanlar hatırlarlar. Frodo bu
bataklıkta zihinsel bir saldırıya uğrar.
İyi
Niyetli Bir Engelleme
Tam aynısı olmamakla birlikte Frodo’nun Yüzük
Kardeşliğinden Boromir’in kardeşi Faramir ve ordusu tarafından engellenmesinin
yerine Zagor’da Kara Taşı ele geçirerek her tür saldırıyı durdurmak için
kullanmayı düşünen subay ortaya çıkar. Her ikisinin de yanında askerleri vardır
ve bir şekilde emaneti ele geçirmek isterler. Faramir yüzüğü babasına götürmeyi
amaçlamaktadır.
Romanda Faramir’in gerçeğin farkına vararak kahramana yol
vermesine karşılık çizgi romanda hayatları söndüren savaşlar yapılacaktır.
Ve
Final
Gizli dağ geçitlerinden geçilerek volkana ulaşılan her iki
öyküde de kardeşlikler dağılır. Kahramanlar farklı görevler üstlenerek emanetin
yok edilişine hizmet ederler.
Finale doğru emanetin iki küçük figürde olduğunu görürüz.
Çiko ve Frodo.
Her ikisi de volkanın tam kenarında emaneti isteyen bir
yaratıkla mücadele ederler. Her ikisi de emaneti kaptırmamaya çabalarlar. Her
ikisi de sonunda volkana düşseler de canlı çıkarlar.
Birinde Gollum diğerinde kötü Şaman ortaya çıkarak
emaneti ellerine geçirirler. Her kişi de gücü ellerine geçirirler. Kötü Şaman
Kara Taşın etkisiyle canavara dönüşür. Gollum ise insanlığını hepten
kaybedecektir.
Finalde roller gene değişir. Frodo’laşan Çiko volkandan
aşağı düşse de, oradan çıksa da kahraman gene Zagor olur ve canavarı döverek
emanetle birlikte volkanın içine atar. Ve evet doğru okudunuz, Çiko volkana
düşüyor ama Frodo gibi kenara tutunarak kurtuluyor.
Sonsöz
Daha önce de söyledim tekrar edeyim 124. Ve 125. sayılar çizgi
romanla fantastik edebiyattan hoşlanan birinin kitaplığında bulundurmak
isteyeceği sayılardır.
Ümit Kireççi
1 yorum:
Şimdi okuyunca fark ettim...
Yorum Gönder