Yerli bilimkurgu yazarlarımızdan Aşkın Güngör, “Mesih’in Klonu” adlı romanının ikinci baskısıyla yeniden okurların karşısında.
Rivayet odur ki, son ve büyük savaştan önce Deccal ortaya çıkacaktır. Terörü ve karmaşayı yönetecek, kötü amaçlarına ulaşabilmek için dünyanın zirvesindekilerle işbirliği yapacaktır. Tüm bu çabalar boyunca gerçek yüzünü saklayacak ve kutsal bir figür olarak algılanacaktır. Öyle ki Deccal Mesih olarak anılacak ve izinde yürümeye ant içen kitleler tarafından peygamberliği kabul edilecektir. Tüm bunlar Kıyamet’in kopmasına yakın zamanlarda gerçekleşecektir.
Soru odur ki, uzay çağı olarak da nitelenen 21. Yüzyılda insanlar nasıl ve ne şekilde bir kişinin peygamberliğine onay verecektir? Bilimin anılmadığı zamanlarda bile kuşkuyla bakılan peygamberlik makamı nasıl, ne şekilde kabul görecektir?
İkilem odur ki, İncil’e göre İsa Mesih Romalılar tarafından çarmıha gerilmiş ve Golgota Tepesi’nde ölmüştür. Kuran’a göre ise Tanrı’nın ilahi müdahalesiyle İsa göğe kaldırılmış, Romalılar onun suretine büründürülen başka birini çarmıha germiştir.
Soru odur ki, İsa’nın kanıyla dolu olduğu rivayet edilen Kutsal Kâse’de gerçekte kimin kanı vardır? İsa Mesih’in mi, yoksa başka birinin mi?
Mesih’in Klonu bu sorulardan ve ikilemlerden hareketle iki bin yıl önce çarmıha gerilen kişinin DNA’sı ile klonlanacak kişinin kim olacağı sorularına yanıt veriyor. Zaman zaman tarihsel bir kurgu olarak akan eser, tarihler arasında gezinerek efsane halini almış pek çok olayın da gizlerini açıklıyor.
* Kitabın ilk baskısının yazılış serüveni ve ayrıntılı bilgi için tıklayın.
* Mesih’in Klonu ilk 50 sayfa ön okuması için tıklayın.
İkinci Baskının Tanıtım Bülteninden:
Tanrım! Tanrım! Beni Niçin Terk Ettin?
Binlerce yıla yayılan dehşet bu sözlerle başladı. Bundan iki bin yıl önce. Şimdi de dünyayı kıyamete sürükleyecek son savaş yaşanıyor. Ve felaket size bir nefes kadar yakın! Öyleyse, Amerika’nın Mesih’ine selam durun! Kutsal Kâse’deki kandan alınan DNA örneği ile klonlanan Mesih yeniden yeryüzünde yürüyor ve dünyaya aydınlık günler vaat ediyor! Selam durun! Peki ama bu yeniden doğum kıyameti tetikleyecek küresel bir planın parçası olabilir mi? İsa’nın Golgota’da çarmıha gerilmesiyle başlayıp Tapınak Şövalyeleri’nce korunan Kutsal Kâse’ye dek uzanan, Kubbetüssahra’yı, Beyaz Saray’ı, Marduk felaketini, Mehdi’yi ve hain havari Yahuda İskariyot’u barındıran bu öyküde karışık bir şeyler yok mu? Hayır! Hayır! Çünkü Amerika’nın Mesih’i aydınlık vaat ediyor! Bundan sonra İstanbul, Riyad ve New York’daki gibi katliamlar olmayacak! Güçlü güçsüzü ezmeyecek! Güzel günler gelecek! Çünkü Amerika’nın Mesih’i aydınlık vaat ediyor! Selam durun! Peki ama Amerika’nın Yeniden Doğan Mesih olarak lanse ettiği kişi gerçek İsa değil de tarihin karanlıklarında gizlenen çok büyük bir kötülüğün simgesiyse? Mesih’in Yeniden Doğumu Projesi dünya egemenliğine soyunan Amerika’nın son ve en önemli kozuysa? Hayır! Hayır! İnkâra sapmayın! Selam durun! Yeniden Doğan Mesih aydınlık vaat ediyor! O aydınlık ‘Kara Urbalılar’ın ardında saklı olsa da, ‘Gerçeğin Kulları’ sözde aydınlığı gerçek aydınlığa çevirmeye çalışsa da, bir Mehmet dünyayı değiştirmek için duvarların ardına hükmetse de, Yeni Doğan, Son Doğan’a evrilse de aydınlık geliyor, er ya da geç. Şimdi ya da sonra…
Kaynak - Bilimkurgu haber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder