Aksiyon filmleri teknik olarak ne kadar iyi olurlarsa olsunlar benim için can sıkıcı olmaktan kurtulamıyorlar. “Tenten’in Maceraları” da saatimi kontrol ede ede seyrettiğim bir film oldu sonuçta. Tabii ki, teknik olarak mükemmel bir film var karşımızda. Zaten sinemanın iki devi Spielberg ve Peter Jackson işin içindeyken başka bir şey beklenemez. Lafı uzatmak istemiyorum. Film kayıp bir hazinenin peşinde koşan kötü ve iyi insanlar arasında geçiyor. Tenten Belçikalı çizer Herge’nin yarattığı bir çizgi roman kahramanı. Bu çizgi romanlar zamanında ırkçılık, anti-sosyalistlik ve anti-semitizimle suçlanmışlar. Karşımızdaki film çizgi romanın anti-sosyalist yanını ince bir şekilde koruyor. Filmin kötü adamları olan dede ve torunun isimleri şöyle: Red Rackham ve Sakharine. Red Rackham yani Kızıl Rackham orijinal kötü adam, kızıllık ne çağrıştırıyor anlatmaya gerek yok. Torunu da babasının kötülük kariyerini devam ettiriyor ve adı da Lenin, Stalin gibi isimleri çağrıştıran bir ad: Sakharine.
Filmde bir de Arap şehri var, Araplar hakkındaki bütün klişeleri tekrar eden. Film elbette Yahudi düşmanı değil, Spielberg’den ve Hollywood’dan böyle bir şey beklenemez. Ama anti-semitizm aslında anti-Sami ırkından olanlar demektir ve Arapları da içerir. Bu anlamda film anti-semit. Filmdeki Arap şehrinin adı Bagar. Bagar’ı bazen begar diye okuyor filmin kahramanları bazen bagar diye. Bu da İngilizcedeki dilenci anlamına gelen “beggar” sözcüğüyle nerdeyse aynı. “Dilenciler eşittir Araplar”, ne güzel denklem! Ama “Medine dilencisi” gibi bir terime sahip güzel Türkçemizde filmin bu numarası pek de aykırı düşmeyecektir.
Kaynak - Birgün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder