YALINAYAK GEN
1. Kitap
Hiroşima’nın Hikayesi
1. Kitap
Hiroşima’nın Hikayesi
Eser: Keiji Nakazawa
Türkçeleştiren: Levent Türer
Editör: Cihan Demirci
Düzelti: Perçem U. Yıldızbaş – Burhan Düzçay
Yayına Hazırlayan: İlke Aykanat Çam
Birinci basım: Haziran 2007
TUDEM
http://www.tudem.com/
TÜRKİYE’DE İLK MANGA
Belki de onlarca yıldır özlemi duyulan ve meraklıları tarafından çekilen Türkçe manga okuma hasreti bu yayınla sona eriyor. Çizgi roman basan yayınevlerinin bu özleme verdikleri yanıt bu saate kadar “çok telif, çok baskı zorunluluğu, Japonlar izin vermiyor” gibi şeyler oldu. Ancak görünen o ki manga’nın çizgisel Amerikan versiyonlarını basmanın ötesinde manga’nın kendini basmak da pekala mümkünmüş. Yalınayak Gen, ülkemizde bir ilk. İşin güzel tarafı iyi ve içeriğiyle güçlü ve kaliteli bir ilk.
ÖNCE MANGA’YI TANIYALIM
Dünyanın her yerinde çizgi romana farklı isimler verilmiştir. Comics Amerika, Funnys İngiltere, Fumetti İtalya, Çizgi Roman Türkiye’de bu sanata verilen isimken Japonya’da Manga’dır. Kavramın kökeniyle ilgili, “İlginç olan şudur ki, geniş kitlelere yayılabilecek kadar bol sayıda ve ucuz, aynı zamanda düzgün aralıklarla (aylık) çıkan çizgi romanları, ilk kez 1920’lerde Japon’lar gerçekleştirmiştir... Bu yayınların çocuklar tarafından çok beğenilmesi, özel kütüphaneler kurulmasını gerektirmiştir. Bu kütüphaneler bugün de Japon çizgi roman sanatını ifade etmek için kullanılmakta olan Manga kavramının atası olan “Kashibonya manga” diye adlandırılmışlardır” diyor Prof. Dr. Nilüfer Tuncer “Çizgi Roman ve Çocuk” adlı araştırma kitabında.
Özellikle Amerika ve Avrupa çizgi roman dünyası uzun bir süre Manga’dan habersiz kaldılarsa da ilk tanışmaların ve ilk şokların ardından bu ekolü tanımlama ihtiyacı hissettiler. Özellikle de Anime adı verilen Japon Çizgi Film türünün dünyada çok tutulmasıyla birlikte sanatçılar bu çizim tarzından etkilenirken Kuramcıları da tanımlamalar yapmaya çabalamışlardır.
Son dönem çizgi roman kuramcılarından Mc Cloud, “Understanding Comics” adlı kuramsal çalışmasında batı çizgi romanıyla Manga’yı kıyaslarken “Japon mangaları bir yere gelme hareketinden çok bir yerde olma durumunu vurgular ve çizgi roman burada başka herhangi bir yerde olmadığı kadar sanattır” demiştir.
İşin komiği kuramcılar ve araştırmalar bir yana bırakılırsa ve manga okurlarının sayısı araştırılırsa inanılmaz rakamlarla karşılaşılır. Başta Japonya olmak üzere dünyanın her yerinde (ve nihayet bizde) manga okurları çok fazladır. Japonya’da çizgi romana verilen önemi anlamak için yine belgelere değil sokaklara bakmak yeterli olacaktır. Metro giriş ve çıkışlarında bekletilen özel kutularda mangalar değiş tokuş edilebilmektedir. Okunan kutuya atılır, okumak için herhangi bir manga alınır ve gidilir. Bizdeyse çizgili her şey Teksas-Tommiks olarak adlandırılarak aşağılanırken koskoca bir sanat maalesef göz ardı edilir.
YALINAYAK GEN’İN ÖYKÜSÜ
Öykü aslında metaforik olarak Gen’in, daha doğrusu yazar ve çizer Keiji Nakazawa’nın başından geçiyor. Diğer bir deyişle bir otobiyografinin yeniden kurgulanması.
Günlerden bir gün Gen ve ailesinin yaşadığı şehre Amerikalılar kocaman bir bomba atarlar. II. Dünya Savaşı sonunu getirecek olan atom bombası Gen ve annesi (Keiji ve annesi) hariç tüm diğer aile bireyleriyle birlikte yüzbinlerin ölümüne yol açar. Bombanın öncesi, sırası ve sonrasının anlatıldığı bu eserde büyük bir mücadele ve insanlık dramı işlenmiş.
KİTABA DAİR NOTLAR
TUDEM büyük bir sürpriz yaparak Türkiye’de bir ilke imza atıyor, Manga satıyor. Bunu yaparken de çizgi romanı çok ciddiye aldığını her sayfasında gösteriyor.
Kitap, çizgi romana giriş yapmadan önce Pulitzer ödülü sahibi “MAUS” eserinin yaratıcısı Art Spiegelman’ın önsözüyle başlıyor, eserin sahibi Keiji Nakazawa’nın notuyla sürüyor, Gen Projesi Koordinatörü Namie Asazuma’nın yazısıyla devam ediyor.
Belki önsözleri ciddiyet konusunda yeterli bulmayanlar olacaktır ama bu önsözler insanlık dışı uygulamaların ve insanlık dramlarının Uzakdoğu ve Batı Avrupa’daki yansımaları olan eserleri üretmiş sanatçıların bir eserde buluşmaları bakımından hayli önemli. Bununla birlikte dünya barışı ve nükleer karşıtı bir hareket haline gelmiş olan Yalınayak Gen eserinin “Gen Projesi” bilgilerinin aktarılması da oldukça umut verici.
İZLENİMLERİM
Önsözleri okumadan önce esrin kendisini okuma alışkanlığımı yineledim kitabı okurken ve ilk elden şununla karşılaştım: Faşist ve militarist bir Japonun kafasına bombayı yiyince bir anda haksızlığa uğramışlığı inancı yoktu çizgi romanda. Daha sonra Art Spiegelman’ın önsözünde de bu tespitimin onaylandığını görerek sevindim. Hatta yazarın notunda, yazarın savaş karşıtı bir aileden geldiğini öğrendiğimde II. Dünya Savaşının bize tek yanlı olarak sunulan belgelerindeki “militarist Japon” dayatmasının dışında barış taraftarı Japonlar olduğunu da öğrendim.
Baskı kalitesi için söylenecek tek söz var: Çok başarılı!
Yayınevi çizgi romanı o kadar ciddiye almış ki hiç üşenilmeden efektlere kadar her şey Türkçeleştirilmiş. Çizgi roman basan yayınevlerinin pas geçmeyi tercih ettiği efektler Japonca bırakılmamış: Bırr, hırr, çaat, rap, şangırt, zaaart gibi efektler herhangi bir çizim görülmeden bile okuyan türk çizgi roman okurunun aklında bazı hareket ve eylemleri canlandırmada yeterli oluyordur şüphesiz. Efektlerin dışında Türkçeleştirilen diğer şey de bayrak, ilan ve afiş yazıları. Orijinal yazılar çizim içinde olduğu gibi bırakılmışken kareler arasındaki boşluklara Türkçeleri yazılmış. Bu şekilde kitabın çizgi öğeleri sanatçının becerisiyle okura ulaşırken yazıların çevrilmesiyle okurun metne ve esere tümden hakim olunması sağlanmış
Bu arada değinmeden geçemeyeceğim, eserin evrensel çizgi dili oldukça başarılı ve anlaşılır da olsa balonlar içerisinde yer alan diyalog, monolog ve kafa sesleri mizah çizgi romanı düzeyinde kabalaşmadan sokak diline (konuşma diline) çevrilebilmiştir. Akıcı ve anlaşılabilir bir dil yapısı edebi ve sıkıcı olabilecek yapıyı kırmıştır. Bu şekilde dramatik sanatların akıcı yapısı dille desteklenmiştir. “dur bakim”, “pataklıycam”, “delirdin mi ya”, “gidicem” sadece bazı örnekler. Özelle “Off” ve “ya”ların kullanımı dili inanılmaz gerçekçi kılmış. Konuşanlar bir anda canlanıyor, iki boyutlu resimler olmaktan kurtuluyorlar.
Ve TUDEM’in en sağduyulu uygulaması: 15 yaş ve üstü ibaresi!
Belki de bu güne kadar çizgi roman basan yayınevlerince bu uygulama yapılsaydı yanlış yaşa yanlış çizgi roman alan, veya çocuğunun elinde görerek dehşete düşen yüzlerce anne ve babanın çizgi roman karşıtı olması engellenebilirdi. TUDEM’in bu uygulamasının da bir ilk olarak yaygınlaşmasını dilerim.
Keiji Nakazawa
Ümit Kireççi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder