24 Nisan 2020 Cuma

Aisopos (EZOP)'tan THOR'a Uyarlanan Bir Macerayı Okumak İsteyenlere Gelsin

Ümit Kireççi - umitlila@gmail.com
...
Belirli aralıklarla ve düzenle çizgi roman yetiştirmek zorunda kalan yayıncıların ve sanatçılarının yaşadıkları etkili konu bulma zorluğunun farkındayım. Ve ne yalan söyleyeyim "popüler kültür zaten alıp yeniden üreterek tüketir" iddialarını da kulak arkası etmeyi tercih ediyorum. Tarihin başlangıcından bu yana sözlü/yazılı/çizili sanat eserlerinde eski eserlerin tekrarı, yeniden üretimi, birbirinin benzerinin yaratılması veya arketipler üzerinden kurgulanmaları hep olagelmiştir. Şimdilerde yapılanları da ben bu üretim biçimini bu tür içinde değerlendiriyorum. Üretim kavramıyla birlikte ortaya çıkan "sanat eseri mi meta mı?" tartışmasını da başka bir başlığa bırakıyorum.

Burada konumuz Ezop (Aisopos) ve The Mighty Thor (Marvel Comics)


Yıllaaaaaar yıllar önce "Adana'da İncirlik üssünden atılan çizgi romanların (comicslerin) satıldığı bir pasaj var" sözünü takip ederek Adana'ya gitmiştim. Şans bu ya yığınla dergiye denk gelsem de çizgi roman yoktu. Bir süredir gelmiyormuş pasaja v.s. Sadece tek comics görmüştüm yığının içinde. O da ucundan. Bir ayak ve karınca yuvası karesinin köşesi... Almıştım o sayıyı tabi. Yıllar sonra da tamamlayarak okumuş ve maceranın Ezop'un bir fabl'ıyla benzerlik taşıdığını  görmüştüm.

İşte burada okuyacağınız kısacık yazı yaklaşık on yıldır beklettiğim bir benzerliğin paylaşımıdır. Önce EZOP'a uzanalım:

Görsel - wikipedia

KARINCANIN ISIRDIĞI ADAM VE HERMES

Bir gün bir fırtına çıkmış, bir gemiyi bütün yolcularıyla batırmış. Adamın biri kıyıdan bakıp olanı biteni görmüş. "Tanrıların bu ettiği haksızlık değil mi? Bir tek imansızı cezalandırmak için nice suçsuz insana da kıyıyorlar!" demiş. Oralarda birçok karınca varmış; tam o sırada bir tanesi gelip adamı ayağından ısırmış. Adam da kızmış, bir tanesi ısırdı diye topuğu ile hepsini ezip öldürmüş. Hermes tanrı birdenbire gözüküp değneğini adamın omzuna vurmuş, demiş ki: "Sen şu karıncalara ettiğini görüyor musun? Senin onlara ettiğini tanrılar da insanlara etmiş, ne demeye hakkın olur senin?"

Bir Felaket oldu mu, hemen tanrılara karşı gelip dil uzatmayın; önce kendi suçlarınızı bir düşünün.

Masallar, Aisopos, Çeviren - Nurullah ATAÇ, Hürriyet Yayınları, 1974, sayfa 40.

THE MIGHTY THOR,  387 - 389

Yazan: Tom DeFalco, Çizen: Ron Frenz , Çini: Brett Breeding, Marvel Comics, 1988

Thor yanına aldığı bir takım sihirli savaş aksamıyla uzayda yol alırken yolu bir şekilde Pangoria adlı gezegen yakınına düşer. Gezegenin korsan yöneticisi Pegas onu füzelerle vurarak gezegene indirtir. Halk büyük bir panik yaşamaktadır gezegende. Çünkü gezegen Celestiallar eliyle kıyamet yaşayacaktır ve hepsini kurtaracak kadar uzay gemisi mevcuttur. Ancak olay bu ya Pegas halkın kaçmasını bencilce engellemektedir. Thor kıyameti getiren dev Celestiallarla savaşmaya karar verir ancak başarısız olur.

Maceranın sonunda haksızlık olarak gördüğü ve engellemeye çabaladığı kıyametin gerekçelerini öğrenir. Üstelik de bunu kendi tanrısal suretinin kopyasından öğrenir. Dünyaya gönderilir ve kafasındaki sorular devam ederken yanıtını ayağının dibindeki karınca yuvasından alır: "Celestialların davranışlarını aklım almıyor. Muhtemelen ayağımın dibindeki karıncalara da benim davranışlarım aynı görünüyordur!"
...
Birebir aynı mı? Hayır değil. Ama ana kurgu ve fikir çoooook benzer ve ben her ikisini de ayrı beğeniyorum. M.Ö. altıncı yüz yılda yaşayan Aisopos'dan yine çok eski bir mitolojik karakterin yakın zamanlı çizgi roman uyarlamasına keyifli bir uyarlama. Denk gelirseniz her ikisini de keyifle okumanız dileğiyle.

ÇİZGİ ROMAN HAYATIN İÇİNDE









Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails