27 Mayıs 2014 Salı

Murat Bozkurt "Şehir Köpeği" Röportajı

Yıllar önce tanışmıştık Şehir Köpeğiyle. Ama sonra vedalaşmıştık da... Hayli cesur bir girişimle kısa hikayelerden oluşan comics formatlı bir çizgi romandı. Eli silahlı bir adam ve hayli sert mizaçlı ama prensipli ve ahlaklı hayat görüşüyle sıktığı kurşunları... Murat Bozkurt'a eseri "Şehir Köpeği"ni sorduk... 

- Murat Bozkurt kimdir? Çocukluğu, çizgi roman okurluğu, okulları nelerdir?

Merhaba, 1971 İstanbul doğumluyum. Kadıköy ve Acıbadem'de büyüdüm. Elbetteki eskiden oralar dutluktu ve ok ve sapan savaşlarının yanında miskette arkadaşlardan üttüğümüz çizgi romanları okuyarak büyüdük. Zagor, Tarkan, Mister No, Conan, Teksas, Milliyet Çocuk, Tercüman Çocuk sonraları Süperman, Örümcekadam Batman vs. (Kara Murat sevmezdim çok yazı oluyordu :) ) 1988'de MSÜ'ye gidim (endüstri Ürünleri Tasarımı), 96'da anca çıktım.

- Çizgiye başlamadan önce neleri okudunuz? Nelerden, hangi çizgi, sanatçı, kaynaklardan beslendiniz?

Aslında bi şeyler okumaya başlamadan önce çiziyordum. Çok ufakken resim çiziktirmeye meraklı olunca anne baba da biraz el verdi, kalem ,boya suluboya eksik olmazdı elimden (her ikisi de gençliklerinde resim yapmışlar, anne halen devam) . Yukarıda saydığım çizgi romanları okurdum, en çok çizmeyi sevdiğim kahraman Tarkan'dı. Hastasıydım Tarkan ve Kurt'un. Aynı Tarkan gibi kendi yaptığım tahta kılıcım, çizmelerim, kemerim ve başlığım vardı. Köpeği bi türlü ayarlayamadıydık ama olsun :)  Fakat  sonra sandallı ayaklarıyla Nemedya kırallıklarını bir bir yıkmaya gelen çılgın Kimmeryalı'yı, John Buscema'nın çizgisiyle görünce şapkam uçtu. Hala arada bir açar okurum. Beni en çok etkileyen çizerdir. O kadar ki Buscema'nın çizmediklerini okumazdım. Sonraları "Savaş" adı altında çoğu 2. dünya savaşında geçen hikayelerin olduğu bir seriye takıldım. Hepsi değil ama bazı çizerlerin gerçekçi ifade tarzları çok etkilemişti beni. Ama yayıncılar yazar çizer isimlerini yazmadıkları için kim olduklarını bilemiyorum. Yerli çizerlerden en çok Nuri Kurtcebe, Bülent Arabacıoğlu, Ergün Gündüz'ü severdim. İleriki yıllarda elbette beğendiğim ve takip ettiğim pek çok çizer oldu. Ama sanırım ifade tarzıyla en sevdiğim Ivo Milazzo'dur diyebilirim.

 - Sizi çizerliğe iten bir etmen var mıydı? Yoksa sadece yetenekli olmanız mıydı sebep?

Bildim bileli çizerim. Çok ufaktım çiziyormuşum, ebeveynler farkedip destek olmuşlar, dediğim gibi.

- Nerelerde çizmek istediniz o zamanlar? Veya hangi kahramanları çizmek istediniz?

En çok üniversite zamanında bir yerlerde çizme imkanı oldu. Lise döneminde böyle bir işe zaman ayırabileceğim bir okulda değildim. Ben çizgi roman çizmek istiyordum ama ortada sadece mizah dergileri vardı. Gittik geldik baya tabi. Bari karikatür çizeyim dedim ona bile razıydım. O zaman herkes gibi Gırgır'a Oğuz Aral'a götürüyorduk çizgileri. Sonra kapanana kadar Deli dergisinde çizdim. Hem karikatür hemde çizgiroman yapıyordum, iyiydi orası. Belli bir kahramanı çizmek derdim yoktu, öyküler güzel olsun diye dikkat ediyordum daha çok.

- Hayat sizi nerelere sürükledi? Neler yaptınız, nerelerde çalıştınız, hangi dergi-eserlerde yer aldınız?

Ya işte sonra bi baktık ne Oğuz Aral kalmış ne Gırgır kalmış, Nuri abi'yi çağırmışlar (Nuri Kurtcebe) gel dergiyle ilgilen, çizgi roman filan yap burda diye. Bir süre oraya gittim. Rahmetli Metin Demirhan'la çalışıyorduk orda. Ben hikaye ve eskiz çalışırken tasarladığım karaktere "Şehir Köpeği" ismini o taktı. İsim babası Metin Demirhan'dır. Ha ama ondan önce Bülent Morgök ve Aydın Gündüz'ün çıkarttığı Zeplin dergisi vardı. Zeplin süperdi herkes sadece çizgi roman çiziyordu, şahaneydi ortam. 

- Şehir Köpeği'ni anlatır mısınız bize biraz. Yıllar önce başlayan maceralarını, şimdikini, kim olduğunu, dünyayı nasıl gördüğünü?

1993'te Kutsi Akıllı ve Tan Cemal Genç Rh+ çizgi roman dergisini yapmaya başladılar. O zaman Kutsi bana "elinde ne var?" diye sorunca, bende "aha bu var!" diyip, Şehir Köpeği'ni verdim. İlk defa orda yayınlandı. Aslında tiplemeyi belli bir çerçeveye oturtmaya çalışırken ilk hikayeyi çiziverdik. Yeni öyküler hazırlamaya da derginin nefesi yetmedi. İşe güce verdik kendimizi ama hep kafamın bir tarafında Şehir Köpeği ile ilgili hikayeler yazıyor,  bir yandan da eskizler çiziyordum. Madem sürekli aklıma geliyor not alalım, ilerde  illaki bi şey yaparım ben bunla diyerek biriktirmeye başladım. İsmi lazım değil bir yayınevinden  2 sayı karavana atış yaptık. Halbuki silah dolu demişlerdi baştan. Sonra öyküler Strip dergisinde yayınlandı. Ben sıralar çok fazla çalışıyordum dergiye okuyucudan gelen yorumlarla pek ilgilenemedim ama sonradan farkettim ki baya bi insan okumuş ve beğenmiş. Tipleme karakerini en çok Strip'te göstermeye başlamıştı. Strip'ten sonra Şehir Köpeği ile ilgili yeni bir çizim girişiminde bulunmadım ama hikaye yazma ve eskiz biriktirme işi devam etti. İşte bu yıl eski ve yeni öykülerden, baskı boyutuna uydurabileceğim olanları seçip derledim ve kısa öykülerden oluşan kitap haline getirdim.  Şu anda uzun metraj bir hikayesini haırlamaktayım. Orada karakter kendini çok daha fazla tanıtacak. Ancak bu sefer öyküyü çizerken, albüm bitene kadar, senaryodan,  sayfalardan ve karelerden örnekleri internetten paylaşacağım takip etmek isteyenlere. Hemide pırıl pırıl renkli olacak :)

- Şehir Köpeği hakkında vermek isteyebileceğiniz bilgiler varsa ekleyebilirsiniz. Soruları ben hazırlarım. Bu arada yeni projeler var mı, Şehir Köpeği etkinlikleri olacak mı onları da bilmek isteriz.

Evet bir tanıtım günü olacak ayrıca imza günleri olacak, belli oldukça size haber veririm. Teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails