Yıllar önce tanışmıştık Şehir Köpeğiyle. Ama sonra vedalaşmıştık da... Hayli cesur bir girişimle kısa hikayelerden oluşan comics formatlı bir çizgi romandı. Eli silahlı bir adam ve hayli sert mizaçlı ama prensipli ve ahlaklı hayat görüşüyle sıktığı kurşunları... Murat Bozkurt'a eseri "Şehir Köpeği"ni sorduk...
- Murat Bozkurt kimdir? Çocukluğu, çizgi roman okurluğu,
okulları nelerdir?
Merhaba, 1971 İstanbul doğumluyum. Kadıköy ve Acıbadem'de
büyüdüm. Elbetteki eskiden oralar dutluktu ve ok ve sapan savaşlarının yanında
miskette arkadaşlardan üttüğümüz çizgi romanları okuyarak büyüdük. Zagor,
Tarkan, Mister No, Conan, Teksas, Milliyet Çocuk, Tercüman Çocuk sonraları
Süperman, Örümcekadam Batman vs. (Kara Murat sevmezdim çok yazı oluyordu :) )
1988'de MSÜ'ye gidim (endüstri Ürünleri Tasarımı), 96'da anca çıktım.
- Çizgiye başlamadan önce neleri okudunuz? Nelerden, hangi
çizgi, sanatçı, kaynaklardan beslendiniz?
Aslında bi şeyler okumaya başlamadan önce çiziyordum. Çok
ufakken resim çiziktirmeye meraklı olunca anne baba da biraz el verdi, kalem
,boya suluboya eksik olmazdı elimden (her ikisi de gençliklerinde resim
yapmışlar, anne halen devam) . Yukarıda saydığım çizgi romanları okurdum, en
çok çizmeyi sevdiğim kahraman Tarkan'dı. Hastasıydım Tarkan ve Kurt'un. Aynı
Tarkan gibi kendi yaptığım tahta kılıcım, çizmelerim, kemerim ve başlığım
vardı. Köpeği bi türlü ayarlayamadıydık ama olsun :) Fakat sonra sandallı ayaklarıyla Nemedya
kırallıklarını bir bir yıkmaya gelen çılgın Kimmeryalı'yı, John Buscema'nın
çizgisiyle görünce şapkam uçtu. Hala arada bir açar okurum. Beni en çok
etkileyen çizerdir. O kadar ki Buscema'nın çizmediklerini okumazdım. Sonraları
"Savaş" adı altında çoğu 2. dünya savaşında geçen hikayelerin olduğu
bir seriye takıldım. Hepsi değil ama bazı çizerlerin gerçekçi ifade tarzları
çok etkilemişti beni. Ama yayıncılar yazar çizer isimlerini yazmadıkları için
kim olduklarını bilemiyorum. Yerli çizerlerden en çok Nuri Kurtcebe, Bülent
Arabacıoğlu, Ergün Gündüz'ü severdim. İleriki yıllarda elbette beğendiğim ve
takip ettiğim pek çok çizer oldu. Ama sanırım ifade tarzıyla en sevdiğim Ivo
Milazzo'dur diyebilirim.
- Sizi çizerliğe iten
bir etmen var mıydı? Yoksa sadece yetenekli olmanız mıydı sebep?
Bildim bileli çizerim. Çok ufaktım çiziyormuşum,
ebeveynler farkedip destek olmuşlar, dediğim gibi.
- Nerelerde çizmek istediniz o zamanlar? Veya hangi
kahramanları çizmek istediniz?
En çok üniversite zamanında bir yerlerde çizme imkanı
oldu. Lise döneminde böyle bir işe zaman ayırabileceğim bir okulda değildim.
Ben çizgi roman çizmek istiyordum ama ortada sadece mizah dergileri vardı.
Gittik geldik baya tabi. Bari karikatür çizeyim dedim ona bile razıydım. O
zaman herkes gibi Gırgır'a Oğuz Aral'a götürüyorduk çizgileri. Sonra kapanana
kadar Deli dergisinde çizdim. Hem karikatür hemde çizgiroman yapıyordum, iyiydi
orası. Belli bir kahramanı çizmek derdim yoktu, öyküler güzel olsun diye dikkat
ediyordum daha çok.
- Hayat sizi nerelere sürükledi? Neler yaptınız, nerelerde
çalıştınız, hangi dergi-eserlerde yer aldınız?
Ya işte sonra bi baktık ne Oğuz Aral kalmış ne Gırgır
kalmış, Nuri abi'yi çağırmışlar (Nuri Kurtcebe) gel dergiyle ilgilen, çizgi
roman filan yap burda diye. Bir süre oraya gittim. Rahmetli Metin Demirhan'la
çalışıyorduk orda. Ben hikaye ve eskiz çalışırken tasarladığım karaktere
"Şehir Köpeği" ismini o taktı. İsim babası Metin Demirhan'dır. Ha ama
ondan önce Bülent Morgök ve Aydın Gündüz'ün çıkarttığı Zeplin dergisi vardı.
Zeplin süperdi herkes sadece çizgi roman çiziyordu, şahaneydi ortam.
- Şehir Köpeği'ni anlatır mısınız bize biraz. Yıllar önce
başlayan maceralarını, şimdikini, kim olduğunu, dünyayı nasıl gördüğünü?
1993'te Kutsi Akıllı ve Tan Cemal Genç Rh+ çizgi roman
dergisini yapmaya başladılar. O zaman Kutsi bana "elinde ne var?"
diye sorunca, bende "aha bu var!" diyip, Şehir Köpeği'ni verdim. İlk
defa orda yayınlandı. Aslında tiplemeyi belli bir çerçeveye oturtmaya
çalışırken ilk hikayeyi çiziverdik. Yeni öyküler hazırlamaya da derginin nefesi
yetmedi. İşe güce verdik kendimizi ama hep kafamın bir tarafında Şehir Köpeği
ile ilgili hikayeler yazıyor, bir yandan
da eskizler çiziyordum. Madem sürekli aklıma geliyor not alalım, ilerde illaki bi şey yaparım ben bunla diyerek
biriktirmeye başladım. İsmi lazım değil bir yayınevinden 2 sayı karavana atış yaptık. Halbuki silah
dolu demişlerdi baştan. Sonra öyküler Strip dergisinde yayınlandı. Ben sıralar
çok fazla çalışıyordum dergiye okuyucudan gelen yorumlarla pek ilgilenemedim
ama sonradan farkettim ki baya bi insan okumuş ve beğenmiş. Tipleme karakerini
en çok Strip'te göstermeye başlamıştı. Strip'ten sonra Şehir Köpeği ile ilgili
yeni bir çizim girişiminde bulunmadım ama hikaye yazma ve eskiz biriktirme işi
devam etti. İşte bu yıl eski ve yeni öykülerden, baskı boyutuna uydurabileceğim
olanları seçip derledim ve kısa öykülerden oluşan kitap haline getirdim. Şu anda uzun metraj bir hikayesini
haırlamaktayım. Orada karakter kendini çok daha fazla tanıtacak. Ancak bu sefer
öyküyü çizerken, albüm bitene kadar, senaryodan, sayfalardan ve karelerden örnekleri
internetten paylaşacağım takip etmek isteyenlere. Hemide pırıl pırıl renkli
olacak :)
- Şehir Köpeği hakkında vermek isteyebileceğiniz bilgiler
varsa ekleyebilirsiniz. Soruları ben hazırlarım. Bu arada yeni projeler var mı,
Şehir Köpeği etkinlikleri olacak mı onları da bilmek isteriz.
Evet bir tanıtım günü olacak ayrıca imza günleri olacak,
belli oldukça size haber veririm. Teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder