27 Mayıs 2012 Pazar

Türkiye'deki çizerler kalitelerinin farkında değil

'İstanbulles Uluslararası Çizgi Roman Festivali'nin açılışı için İstanbul'a gelen Fransız çizgi roman uzmanı Didier Pasamonik'le çizgi romanın bugünü ve geleceğini konuştuk. Pasamonik'e göre Türkiye'deki çizerler fazlasıyla kaliteli ama hedefleri kalitelerine göre yetersiz.



Eyüp Tatlıpınar
eyup.tatlipinar@aksam.com.tr
Fransız çizgi roman uzmanı Didier Pasamonik altı yıldır Türkiye'ye sık sık gidip geldiğini söylüyor. Merakla başlayan İstanbul ziyaretleri burada tanıştığı karikatüristler ve çizgi romancılar sayesinde sıklaşmış, zamanla iş gezilerine dönüşmüş. Kendisi iki yıl önce Berrak Hadımlı ve Jean-Marie Derscheid'le birlikte İstanbul'daki ilk uluslararası çizgi roman festivalini organize etmişti.
Türkiye, Fransa ve Belçika'dan çizerlerin katıldığı 'İstanbulles Uluslararası Çizgi Roman Festivali'nin ikincisi bugünlerde düzenleniyor. Fransız Kültür Merkezi'nin ev sahipliği yaptığı; sergilerin, panellerin ve atölyelerin yer aldığı, 27 Mayıs'a kadar sürecek etkinliğin programınawww.istanbulles.com adresinden ulaşılabilir.
Etkinliğin açılışından önce görüştüğümüzde, Pasamonik'in halen devam eden İstanbul'daki üç serginin küratörlüğünü üstlendiğini öğrendik; Yapı Kredi'deki 'Red Kit İstanbul'da' sergisinin, Sainte Pulcherie Fransız Lisesi'nde 'Çiztanbul' başlıklı serginin ve Notre Dame de Sion Lisesi'ndeki 'Sergio Salma: Nathalie ve Arkadaşları' sergisinin...
ÇİZGİ ROMAN UZMANI 
İstanbul'a sürekli gelip giden, burada işini icra eden biri olarak Pasamonik'in, çizgi romanın Türkiye'deki durumu hakkında ilginç bir gözlemi var. Fakat öncesinde kısaca kendisinden bahsedelim. Belçika asıllı Pasamonik'in mesleği çizgi roman eleştirmenliği. 'Pek çok kişiye inanılmaz geliyor ama bu işle geçimimi sağlıyorum' diyor.
Fransa'da kendisi gibi bu mesleğe sahip 5-6 kişinin bulunduğunu söylüyor. Dergilerde ve gazetelerde yılda altı yüz civarında makalesi yayınlanıyor; farklı ülkelerde hemen her ay bir sergi açıyormuş. Kurucusu olduğu www.actuabd.com internet sitesi, Fransa'nın çizgi roman alanındaki ilk sitesi ve ayda 100 bin civarında okuyucuya sahip. Site, dünyanın her yerindeki çizerlere olduğu gibi Türkiye'den çizerlere de sayfalarında yer veriyor.
CİHANGİR'İ ÇİZMEK... 
Galip Tekin, Ersin Karabulut, Tuncay Akgün... İstanbul'da tanışıp etkilendiği çizerleri sıralarken Türkiye'deki çizgi romancıların ve karikatüristlerin, öncesinde tahmin edemeyeceği kadar kaliteli ve güçlü olduğunu söylüyor. Buradaki kalitenin örneğin Fransa'da bilinmemesini de aynı derecede şaşırtıcı buluyor. Fakat işin bir de başka yönü var. 'Türkiye'deki çizerlerin kendileri de gerçekten iyi olduklarının farkında değil galiba' diyor Pasamonik. 'Bu sizin gözleminiz mi yoksa bir ihtimal olarak mı görüyorsunuz?' sorusuna cevabı, 'Yok hayır, tahmin değil, sert bir eleştiri biçiminde de görebilirsiniz' oluyor; 'Dünyada iyi iş yapacak kadar kalitesi yüksek, çizgisi kuvvetli çizerler var burada. Fakat onların da bu duruma göre davranmaları, hedeflerini büyük tutmaları gerekir. Cihangir hakkında yazılıp çizilen bir hikayenin başka ülkelerde dikkat çekmemesi normal. Kimseye akıl verdiğimi düşünmeyin ama evrensel konuların daha fazla işlenmesi gerektiğini düşünüyorum.'
BELÇİKA'NIN SIRRI 
Durumu açıklarken Belçika'dan örnek veriyor Pasamonik. Türkiye'yle karşılaştırılamayacak kadar küçük bir ülke olan Belçika'dan dünyaya yayılan maceraları saymaya başladığında doğrusu şaşırıyoruz. Peyo'nun çizdiği Şirinler, Morris'in çizdiği Red Kit, Herge'nin yarattığı Ten Ten, Franquin'in kaleminden çıkan Spirou... Pasamonik, ABD'de ve dünyanın pek çok yerinde Red Kit'in, Şirinler'in ABD'den çıktığının sanıldığını söylüyor. İstanbul'da,      Yapı Kredi'deki Red Kit sergisini hazırlarken, 'Yalnız Kovboy'un Türk olduğunu sananlara da rastlamış. 'O Belçikalı çizerler daha yola çıkarken, karakterlerini dünyanın her yerindeki insanları düşünerek yarattılar' diyor.
ÇİZERLİĞİN CAZİBESİ  
Kendisine, çizgi romanı nasıl bir geleceğin beklediğini sorduğumuzda verdiği yanıt, pek çok kişiyi çizerliğe özendirecek nitelikte; 'Tür gittikçe çeşitlenip genişliyor. Dünyada uzun bir süredir var olan bu durumu Türkiye'de de görüyorum birkaç yıldır. Çocuklara, kadınlara, her yaşa ve mesleğe yönelik çizgi romanlar çıkıyor. Klasik romanların çizgi roman biçiminde yayınlanması tüm dünyada yaygınlaşan bir trend.              Bu sanatın kendi sınırlarını zorlayıp dekorasyondan iş dünyasına kadar pek çok alanda yaygınlaşacağını düşünüyorum. Çizerlerin çalışmalarını bu durumun farkında olarak sürdürmesi lazım.'
MİZAHIN YOLU ANKARA'YA DÜŞECEK
Geçen yıl ilk kez İstanbul'da düzenlenen 'Mizah Festivali'nin ikincisi bu kez 'Çankaya Mizah Festivali' adıyla Ankara'da düzenlenecek.
7-10 Haziran tarihleri arasındaki festivalin hedefi, Nasreddin Hoca'dan Hababam Sınıfı'na, Deli Cevat'tan Hain Evlat Ökkeş'e uzanan mizah geleneğinin tarihine ve bugününe bakmak.
Karnaval yürüyüşünün, stand-up gösterilerinin, tiyatro oyunlarının, toplantıların, atölyelerin ve sergilerin yer aldığı programda pek çok popüler isim meraklılarla buluşacak. Mehmet Esen, Kenan Yarar, Cem Dinlemiş, Kaan Sezyum, Serkan Altuniğne gibi isimler; haberlere mizahi bakış katan internet sitesi Zaytung'un ve televizyon programı Heberler'in ekibi konuklardan bazıları...
Festivalin ve programın detaylarına www.mizahfest.com adresinden ulaşılabilir.
Kaynak - Akşam 

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails