30 Temmuz 2009 Perşembe

Enki Bilal'i Türkiye'ye Getiren Adam: Murat Cem Şerbetçi (3)

Sayın Kireççi,
Samimi yanıtınız için çok teşekkür ederim...Yazınızı birilerini kırmak için değil hassas olduğunuz bazı konulara dikkat çekmek için yazdığınızı biliyorum.

"Animalz" Paris Sergisi
ENKİ Bilal Sergisi dünyada neden açılıyor
Ne yazık ki genelde bu gibi sergiler 'bizim gibi üstün ve harika çizgi roman okuyucuları' için açılmıyor. Enki, daha önce Tayland ve Hindistan'da da sergilendi. Siz zannetmeyin ki bu ülkelerde Enki ya da diğer sanatçılar çok biliniyor ve okunuyor. Tayca sadece bir kitabı yayımlandı. Hindistan'da hiç bir kitabı bilinmiyor. Ama yabancı ülkelerde bizzat Fransız hükümeti ya da o ülkelerdeki Fransız temsilcilikleri aracılığıyla bu sergiler finanse edildi ya da Enki'ye görev verildi. Enki'yle Paris'te buluştuğumuzda bana Fransızların onu Brezilya'ya götürmek istediğini ama kullanıldığını düşündüğünden kabul etmediğini söyledi.

"Animalz" Paris Sergisi
İstanbul Sergisi’nin diğerlerinden farkı
Bu yüzden İstanbul sergisi çok önemlidir. Benim şahsi dostluğum ve uzun yıllar süregelen gayretlerim sonucu oluşturduğum yakınlık Enki'yi İstanbul' a getirmiştir. Unutmayın Türkiye'de 8 kitabı çıkmıştır. Bu da dünyada nadirdir. Her vesilede ona ve galericisine Türkiye'de azınsanmayacak bir Bilal hayranı olduğunu ve Türkçe basılan kitaplarını hediye ederek onlarda bir sergi fikrini geliştirmeye çalıştım.Hatta 'Immortel'in Türkiye'de gösterildiğini ve DVD'sinin de çıktığını belirttim. Immortel çok az ülkede vizyona girmiştir. Enki'yi her zaman yakalayıp konuşmak zor. Özellikle Türkiye'de yaşıyorsanız. Yeni bir kitabı çıktığı zaman Fransa'da olmaya, imza günlerinde onunla bir iki kelime konuşmaya çalıştım. Inanın sizin de bulunduğunuz söyleşi benim Fransa'da katıldığım söyleşilerden daha başarılı ve zengindi. Bu kadar kalabalığı ne ben ne o bekliyordu. Yapmayı tasarladığım tanıtım konuşmasını kısa kesip sorulara geçilmesini yeğledim.Soruların seviyesini o da çok beğendi. Yine büyük bir samimiyetle belirteyim hiç bir imza gününde bu kadar hayranına resim çizip imza vermemiştir! Fransa ve Belçika'da imza günlerine sınırlı sayıda hayranı katılabilmektedir! Yine de Enki çok keyif aldı ve gıkını bile çıkarmadı. Benim amacım söyleşiyi yönlendirmek ya da belli şeylerin sorulmasın sağlamak değildi. Hatırlarsanız eserlerinin yüksek değerlere alıcı bulmasının nedenini 'sonunda insanlar gerçek çizim gücünü, sanatını yeniden keşfettiler' diye belirttim. Enki de bununla övünüyor ve çizgi roman sanatının acılı tarihinin bittiğini savunuyor. Şu ana kadar satılan eserlerden 5. en pahalısı Enki'nin. İlk onda 5 eserle Herge var. İlk on’da sadece Enki yaşıyor..!!
"Animalz" Paris Sergisi
Ben İstanbul sergisinin Türkiye gibi aşırı milliyetçiliğin, köktendinciliğin yükselişe geçtiği, hortladığı bir ülkede tabiri caizse 'cuk oturduğu' kanaatindeyim. Enki'nin o muhteşem sakil dünyasının yanı sıra bu gibi konulara bakışını ve tarihten ders almamız gerektiğini vurgulamasını her zaman kendime yakın buldum.
İstanbul sergisi ve serüveni
İzin verirseniz Enki 'nin İstanbul macerasını da özetleyim. Enki, İstanbul'da 3 gün kaldı..27 Mart ben ve YK yetkilisi Enki, Fabienne, Christian Desbois ve sergiye kendi imkanlarıyla katılan Christin Collin 'i havaalanından otellerine getirdik.Hemen sergiye geçip basınla söyleşilere geçildi. Akşam da açılış oldu...Açılıştan ve ilgiden her zaman övgüyle bahsetti. Bir hatamız orijinal adının 'Enes Bilaloviç ' yazılması oldu...Ben de hep öyle biliyordum ama sadece 'Enes Bilal'miş.” Hakkımda bir sürü doğru yanlış yazılar çıkar” dedi bu da bunlardan biriymiş. 28 sabahı yine basınla randevu ve daha sonra kendileri İstanbul'u dolaştılar. Akşam da benim misafirim olarak 'Mikla'da yemek yedik. Muhteşem manzara!
Pazar yine benim misafirim olarak benim de tanıdığım aynı zamanda koyu bir Bilal hayranı olan rehberemizle Pierre Loti Kahvesi, Eyüp Sultan, Bulgar Kilisesi, Rum Ortodoks Kilisesi. İbrahim Paşa Camisi, Yerebatan Sarayı rutuyla özellikle istediği Sultanahmet Köftecisi'nde bizlere köfte+piyaz ısmarladıktan sonra Topkapı Sarayı Harem kısmı ve sultan resimleri bölümünü gezdikten sonra özel tekneyle Boğaz Turu yaptık. Düşünsenize hayatınızın bir bölümü etkileyen bir adamla köfte yiyorsunuz...hatta ekmeği piyazın suyuna banarak. İşte size gerçek Enki. İnsan sevgisi içinde, sokakta gördüğümüz kedileri seven, onlara köşedeki dönerciden aldığı döneri kendi eliyle besleyen bir sanatçı...! Enki ve eşinin 'Yuk' adlı bir kedileri var. Sergide gösterdiğimiz filmde olan kedi. Sakat gelmiş. Aynı bir romanında kahramanı Nikopol'a takılan metal ayak gibi kediye de metal parça takılmış. Bence Enki bir dünya adamı, her yerde yaşayabilir. Çünkü herkese aynı mesafede, önyargısız, çevre dostu. Kadınları her zaman ön planda ama sergi kitabına bazı kadınlarımız bunu anlayamadıklarından 'kadını bir meta olarak görüyorsunuz' diye yazmışlar!!
Sergi sonrası olanlar ve bazı proje hazırlıkları
Enki döndükten sonra beni Paris'e davet etti.. Önce atelyesinde ağırladı. Daha sonra Boşnak babasının Paris'e ilk geldiği yıllarda çalıştığı terzi atelyelerinin yerini gösterdi. Thyko Moon filmini çektiği sokakları gösterdi. Akşam yemeğinde gelecek projelerinden bahsetti. Belki son romanı 'Animal'z' ın devamını yapacak hatta filmleştirme projesi de var. Ara sıra Tayland'daki evine kaçıyormuş. Orada 1 saatte yaptığını Paris'te ancak bir günde yapabiliyormuş. Fransa'yı da hiç özlemediğini belirtti.
Annesi sağ, bir bakımevinde, kız kardeşi -Enisa- ikinci eşiyle (Mısırlı) yaşıyor. Bildiğiniz gibi orijinal eserlerini tekrar Paris'ten gelen sandığa yükleyip galeriye yolladık. Ama sergi için yaptığı orijinal eseri kendisi yanında getirdiği için sergi bitiminde bana emanet ettiler. Ben de orijinal bir Bilal'le bir süre yaşadım. 3 gün önce Paris'teydim ve eseri iade ettim. Enki Paris dışında olduğu için görüşemedik ama eşiyle mailleştik. Onlara Türkiye'de basında çıkan haberlerin bir kısmının fotokopisini ve sergi defterinden alıntıları da ilettim. Paris'te son kitabını oluşturan 300'den fazla resmi içeren sergisi açıldı. 19 Eylül'de bu kareler satışa çıkacak. Tüm kitap satılacak bu da bir ilk.
Basında sergi ve M. Cem Şerbetçi
Zannederim artık sergi ve benim hakkımda daha derin bilgilere ulaştınız. Yazılı ve görsel basında benim hakkımda ve Enki+sergi hakkında çok haber çıktı. Serginin tanıtımını bence YK çok iyi yaptı. Sergi için bir ay içinde tam 12 kez çeşitli gazetelerde ilan verildi. YK'nin sergiye verdiği önemi gösterir. TRT2 ve CNNTR Enki'yle röportaj yaptı. Ben TRT2 Radyo'sunda ve TRT2 TV'da canlı yayına katıldım. Çeşitli TV kuruluşları da benimle konuştu. Radikal gazetesi sanki cımbızla çekercesine haberlerinde ve makalelerinde benim adımı yazmamaya gayret gösterdi. Radikal Kitap Eki için Bilal hakkında hazırladığım testte de adımı yazmadılar. Sebebini bilmiyorum!!
Sevgiyle kalın...
Cem
Fotoğraflar - Murat Cem Şerbetçi
Yarın - "Bir Serginin Deklanşör Arkası"

1 yorum:

Firuz kutal dedi ki...

Merhaba Murat Bey,

Yazinizi severek okudum. Enki Bilal vesilesiyle kucuk ayrintilara kadar kisisel deneyimlerinizi paylasmissiniz. Girisiminiz icin oncelikle cok sagolun. Yurt disinda oldugum icin sergiyi gezme firsatim olmadi, ama cesitli kaynaklardan basarili bir is oldugunu duyuyorum.

Insan yazdiklarinizdan cok sey ogreniyor. Radikal'in adinizi yazmamasi da, sozunu ettiginiz icin, sizi iyice kirmis gibi geldi bana. Cabaniza karsilik boyle densizliklerin haksizlik gibi algilanmasi muhtemel. Oysa sizin gibi kendi sevdigini paylasmayi da dusunen birinin hakkini baskalari koruyacagina, sizi hak ettiginiz sekilde motive edecek birileri olacagina ve belki bir kucuk odul ya da ovgu dolu sozlerle sizi degerlendireceklerine, bu ulkede baska orneklerde de rastlandigi gibi, iyi olani, iyi yapilani hep yapanin kendisinin altini cizdigi, kendisinin kendini anlatmak zorunda oldugu bir durumuna dusulunuyor. Aslinda ne siz ne de sizin gibi topluma deger uretmeye calisan baskalari haketmiyor boyle davranislari.

Fransa'daki yetkililerden, anlayistan soz etmissiniz, evet Bati'da hukumetler kendi siyasetine paralel dusunenleri destekler konumunda durus sergilemez sadece. Ulkesini tanitan, adi dolayisiyla ulkenin taninmasina katkida bulunan her sanatciyi destekler, sergilerini acar, kitaplarini basar. Bizde bu isler, son yillarda, iyi de is yapsalar, sonucta bir ozel sirket konumundaki kisi ya da kuruluslarin kurtardiklari alan islevi gorer niteliktedir. Bu da bir tartisma konusudur bu ulkedeki cizgi roman seruveninin gelecegi acisindan.

Enki Bilal'in ilk cizimlerini 16 yasi civarlarindan gormustum. Annemin Bosnak kokenli olmasi dolayisiyla kendisinin kisi olarak da ilgimi cektigi acik. Yillardir calismalarinin cogunu izledim ve Turkiye'de onun calismalarindan etkilenmis benim gibi bir cok insanin oldugunu biliyorum -kisisel olarak ilk yillardaki politik calismalarini, son mavi renk calismalarindan ayiririm. Heavy ya da Hurlent Metal havasi olsa da onun hep ayri bir yeri oldu Fransa'daki cizgi roman uretiminde. Bunun da belki, aslen Fransiz olmayan ''diaspora'' bir kisilik olarak bir baska ulkede varolmak acisindan acidan ne kadar arastirildigi da ayri bir tartisma konusu...

Bu sergi ile bence sadece Enki Bilal'e paye vermis olmadiginiz kesin; oteki cizer ve cizgi roman okuyucularina da bir nebze bir derinlik ve estetik duygusu tattirmis oldunuz. Bu yuzden koca bir tesekkur size.

Cizgi arkasina takilip, yillarini zamanini, enerjisini ve coskularini harcayan birileri cok yok. Bu ulkede sizin gibiler ya yalnizliga itildikleri ya da yalnizligi tercih ettikleri, ornegin gazetelerdeki bir takim yoneticilerle arkadaslik kurmadiklari filan icin, adlari dusebilir oluyor. Cunku Turkiye'de insanlarin cogu bildiginiz gibi ''ayakta durma '' mucadelesi veriyor, bu anlamda bazi cabalarin degeri ancak yillar sonra anlasiliyor. Bence siz iyi ki Umit Kirecci'nin yazdiklarindan etkilenip, oturup dusuncelerini paylasmissiniz. Umarim bu deneyiminiz sizi yildirmaz, enerjinizi baska sergiler icin calismaya da harcarsiniz. Saygilarimla

Firuz Kutal

Linkler

Related Posts with Thumbnails