Ümit Kireççi
...
Clarissa adlı çocuk istismarı çizgi romanı hakkında yazarken aklımın bir köşesinde hep "bu bir kurgu" sesi yankılanıyor beni sakinleştirmeye çabalıyordu. Öyleydi de...
Yani, ülkemizde iki kardeş uğradıkları tecavüzü resmedene kadar. Hem de anneleri başta olmak üzere aile bireyleri bunda haberdarken... Ve... Elmalı Davası... Sinirim çok bozuldu, buyurun kendiniz okuyun:
larissa Comics, daha önce Mad Dergisinde çizmiş olan Jason Jungbluth’un eseridir. Kısa hikayelerden oluşan Clarissa, onun en popüler üç işi arasında yer almaktadır. Diğer iki eseri Deep Fried ve Weapon Brown’dur. Weapon Brown bildiğimiz Charlie Brown’un ve çizgi roman dünyası karakterlerinin ekşın hiro olarak yorumlandığı eğlenceli bir dizidir. Detaylı bilgilerine şu adresten ulaşabilirsiniz.
Clarissa… Okumaya devam edin, anlayacaksınız elimin yazmaya neden varmadığını.
Clarissa, çizgi romanına ismini veren 5 yaşında minik ve sevimli bir kız çocuğudur. Tepesine toplanmış saçlarıyla ortalıkta gezinirken son derece depresif ve karamsar bakışlar atmaktadır dünyaya. Hep yalnızdır ve çevresinde yaşanan neşeli olaylara bakarken hep bir iç çekme, hep bir “yalan dünya” yorumu yapmaktadır.
Baba, çok çalışan ve eve ekmek getiren kişidir. Karısına, üç çocuğuna tutkuyla bağlıdır ve onlara gereken ilgiyi göstermekten kaçınmamaktadır.
Anne, sıradan bir ev kadınıdır. Sıradan derken cefalı vefalı falandır. Sirk cambazı misali bir beceriyle üç çocuğa ve kocasına yetmeye çalışmaktadır. Hep güler yüzlü, hep mutludur. Aile içinde kötü olay görmek istememektedir. Zaten yoktur da kötü bir şey. Hiç. Yoktur, nasıl görsün?
Sean, büyük oğul. En büyük kardeş. Yetenekli ve cezbedici bir kişilik. Etkileyemeyeceği kimse yok. Özellikle anne-babası üzerine titremektedir.
Randy, ortanca evlat. Doğal bir komiktir. Daha doğrusu sürekli gülümsemektedir. Birçok kişi onun bu özelliğiyle alay ediyor olsa da Randy akıllıdır özünde. Kötü olayları yok etmenin, aslında yok saymanın en iyi maskesidir yüzdeki büyük gülümseme.
İşte yukarıdaki kare bu ayrıntılardan biri. Clarissa okulda resim yapmıştır. Ailecek, yüzlerinde kocaman gülümsemelerle tost yemektedirler. Ortada anormal hiçbir şey yoktur. Herkes, ailedeki herkes mutludur.
Oysa işin aslı başkadır. Öğretmen resmi incelerken Clarissa o kahvaltıda gerçekten olanları hatırlar. Abisi Sean onun tostunun üzerine gereğinden fazla şurup dökerek kahvaltısını mahvetmiştir. Anne herkese bolca tost yaparak ailenin mutlu olmasını sağlamaya çalışmış, üçüncü sınıf reklam filmi görüntüsü içinde gerçeğe aykırı pozlar takınmıştır. Ortanca Randy her zamanki gülümsemesiyle mutluluk pozu vermiştir. Tüm yapmacıklığa rağmen bu kahvaltıyı yine de katlanılır yapan tek bir şey vardır: Baba işe gitmiştir ve sofrada yoktur. Daha doğrusu bir bahaneyle aniden eve girene kadar. Bundan sonra gerçekleşen konuşmaların ve babanın her yaptığı şakanın nereye gideceğini anlatmam mümkün değil.
Değil çünkü ben o tecavüzleri yaşamadım. Clarissa ise… O hepsini anlıyor. Hepsini ve yine de okulda resim yapmak zorunda kaldığında o kahvaltıyı yukarıdaki gibi çizmeyi tercih ediyor. Veya bu güne kadar çığlık atmasını, ısırıp koparmasını, kendini koruması gerektiğini, yardım istemesini kimse öğretmediği için, ikiyüzlülük yapması, saklaması, gizlemesi öğretildiği için rezalet yokmuş gibi davranıyor. Tercih bile etmiyor. Koşullandığı yanlışı uyguluyor o kadar.
Yine de kayıtsız kaldığı söylenemez minik kızın. Babasının onu “Sincabım” diyerek çağırmasına katlanıyor sürekli. Ve bir imdat çığlığı atıyor derste ama anlaşılamıyor. Nasıl anlaşılsın ki? Kim çocuk ve seksi aynı anda kullanabilir ki? Kim bu kavramı yan yana koyar ki? Kim bunları birbirine yakıştırır ki? Clarissa okulda bir başka bir resim daha yapmış anlayacağınız. Ancak öğretmeni resimdeki Sincap ve Kurdun duruşuna gülümsüyor. Kendi kendine “Ah, Clarissa, çizdiğin Kurdun Sincaba ne yapıyor gibi göründüğünü bir bilsen!” der. Uzaklaşır. Zaten uzaktır kızcağızın hislerinden. Hepten gider. Yiter.
Uzun lafın kısası, çocuk ve cinsellik yan yana gelmemesi gereken kavramlardır ve Jason Jungbluth bunu kullandığı çizgiyle de metinle de ters köşe yaparak göstermektedir. O bir sanatçı olarak görevini nasıl yerine getiriyorsa okurların da bir başka şekilde birilerine “dur” demeyi becermesi gerekmektedir.
Bu anlatılanlar yetmedi derseniz, yukarıdaki kısa öyküye bir bakın (resimlere tıklayarak tam sayfa görüntüleyebilirsiniz). Bunu okuduktan sonra, yarın, uyandığınızda hala aynı insan olamayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder