Ümit Kireççi - umitlila@gmail.com
Çocukluk anılarımız arasında eminim ki alkol hiç yoktur.
Hele hele çizgi film deyince alkolle yan yana gelen anımız hiç olmamıştır.
Evet, belki bizi kendimizden geçirip sarsan, keyif veren yüksek aksiyonlu işler
izlemişizdir. Ama Tom & ve Jerry deyince aklımıza bu isimlerin 1821 yılında
kaleme alınan bir hikaye, tiyatro oyunu ve çok daha eskilerden romlu bir kokteyl
olduğu hiç gelmez.
Bildiğimiz Tom ve Jerry
Bildiğimiz Tom ve Jerry ikilisi bir kediyle farenin
eğlenceli mücadelesidir. Muhtemelen bunun dışında bir şey söyleyecek kimse
çıkmaz. İşte bir kedi var evini korumaya çalışıyor. Bir de fare var hayatta
kalmak için evde kendini zorla misafir ediyor. Kapıda iri bir bekçi köpeği, evin
sahibi / sahipleri, sokak kedileri, küçük fare, dişi kedi ve fareler, bazen
ördek, bazen balık bu süreçte konuk olurlar bölümlere.
Muhteşem bir müzik, müzikle uyumlu hareketler, konuşmayan
iki figürün olağanüstü inandırıcılıktaki eylemleri ve müthiş bir mizahla
donanmış gerçekliğin karikatürleştirilmesi.
Kısacası Tom ve Jerry çocukluğumuzun şiddet dolu
olup şiddete yönlendirmeyen eğlenceli itiş kakışıydı.
Figaro’nun düğünü, Macar Rapsodisi
gibi konserlerdeki zarafet. Üç mouseketeer’in ikili versiyonları.
Evladına düşkün Spike’ın (bekçi köpeği) endişeleri. Tom’a rakip gelen
kedi ve kedi tipli robotlar… Güzeldi o bölümler. Aksini iddia eden var mı?
Tarihler 1940’ı gösterdiğinde efsanevi Hanna-Barbera
yaratısı olarak ortaya çıkmış Tom ve Jerry. İkilinin ortak çalışması
1958 yılına kadar sürmüş. Daha sonra günümüzde halen devam eden diziye birçok
yetenekli yazar ve çizer katılmış her biri kendi dönemi içinde bu çizgi filme
yorumlarını katmışlar. Ancak hiç konuşmayan karakterlerin konuşması yakın
zamanda gerçekleşmiş. Bununla birlikte ara ara denk gelince göz atıyorum, ev
içinde geçen ve gerçekçi bir tarzın komedisi olarak sunulan mücadele uzaya
kadar ulaşmış durumda.
Çağın gerekleri veya malzemenin tükenişi Tom ve Jerry’nin
naif ve zarif yapısını bozmuş gibidir. Ama tabi bu bir zamanlar çocuk olan
benim bakış açıma göre öyle. Oğlum yeni yapımları izlerken gevrek gevrek
gülüyor görüyorum. Hani bu noktada çok da şey yapmasam iyi olur… Bir bakıma şöyle
özetleyebiliriz durumu: (yeni bölümleri hiç sevmiyorum ama) Efsane devam
ediyor.
Sene 1821 ve Tom & Jerry İkilisi Londra’dan El Sallıyor
Tam adı The True History of Tom & Jerry: or, Life in
London olan roman İngiliz gazeteci, spor ve popüler kültür yazarı Pierce
Egan tarafından kaleme alınmıştır. Yazar, 1811-1820 yılları arasında babası
yerine naiplik yaparak krallığı yöneten kral IV. George’un Regency (Naiplik)
adı verilen dönemini yansıtmaktadır.
1820 Londrasının sosyetik gece ve gündüz yaşantısını derlemiştir. Bunu da Jerry Hawthorne ile zarif ve sosyetik arkadaşı Corinthian Tom’un ağzından yapmıştır. Bu ikili Londra sosyal yaşantısını, mekanlarını sokak sokak dolaşarak, kıyafet modasını, kanlı horoz dövüşlerini, boks maçlarını, sergileri deneyimlemişlerdir. Bu yolculuk esnasında ikili Londra’nın sosyetik kesimlerinin yanı sıra en yoksul kesiminin de eğlence hayatını yakından gözlemlemişlerdir. Eser son derece eğlenceli bulunmuştur. Özellikle Isaac Richard’la George Cruickshank illüstrasyonları da eseri ilgi çekici hale getirmiştir. Böylece eserde Londra’nın toplumsal panoraması görselleştirilerek okura sunulmuş, bir tür tarihi belge hüviyetine dönüştürülmüştür.
Tom & Jerry, or Life in London’un
çok popüler olmasının ardından tiyatrocu William Moncrieff eseri sahneye
uyarlamıştır. Bu uyarlama 1821-1823 yılları arasında 3 perdeyle 21 sahneden
oluşan bir oyun olarak izleyiciyle buluşmuştur. 1823 yılı itibariyle de New
York sahnelerine atlamıştır. Böylece ABD Tom and Jerry’yle tanışmış
olur.
Pierce Egan 1828 yılında bu
hikayeyi tamamlamış başka eserleri yazmaya yönelmiştir.
Ama bu arada popüler kültüre “sorumsuzca gezen gençler”
anlamına gelecek olan Tom and Jerry kavramını hediye etmiştir (kaynak – miki-wihai).
Tom And Jerry Kokteyli
Peki Pierce Egan sadece Tom and Jerry
kavramını mı hediye etmiş popüler kültüre?
Hayır!
Yazar aynı zamanda eserinde geleneksel bir Noel içeceği
olan eggnog’a rom ve brendi eklemiş, büyükçe bir kupada sıcak servis edilen
içeceği yaratmış ve ABD’nin geleneksel eggnog’una alışkanlık yaratacak bir dost
yaratmıştır.
Böylece Tom and Jerry ABD toplumunun yakından
bildiği ve sosyal yaşantısında yer verdiği bir olguya dönüşmüştür.
Hatta bu olgu öyle bir hale gelmiş ki ortaya bu ismi
taşıyan ve bizde hiç tanınmayan ilginç bir çizgi film çıkmış.
Bir Garip Tom And Jerry
1931-1933 yılları arasında yayınlanan kısa ömürlü çizgi
film dizisinde tiyatro eserinden veya kokteylden geldiğine inanılan biri uzun (Tom)
diğeri kısa (Jerry) iki komik tipleme yer alıyordu. İki stüdyonun
ortaklığıyla yaratıldığına inanılan çizgi filmin konusu her bölümde
değişmekteydi. Tiplemeler birbirleriyle bağlantısı olmayan işlerde çalışıyor
duruma göre absürd mizah türü olaylar yaşıyordu.
Birçok çizgi filmle benzerlik gösteren çizgi film arzu
edilen popülerliğe ulaşamadığından 1933 yılında sonlandırıldı.
Ve Tekrar bizim Tom Ve Jerry
Birçok çizgi işinde yer alan Barbera günü gelmiş Hanna’yla
tanışarak ekip kurmuştu. Akıllarında “birbirlerine denk akılda iki tiplemenin”
eğlenceli mücadelesini anlatan bir animasyon fikri oluşmuştu. Ancak bunu
yapımcıya Fred Quinby’ye kabul ettirmekte zorlanmaktaydılar. En nihayet
izin çıktığında da akıllarındaki rakip ikiliyi bir tilkiyle bir köpek olarak
tasarladılar.
Ancak daha sonra çekilen bir animasyonda ilk kez kediyle
fare ikilisi ortaya çıkmıştır: Puss Gets The Boots. Ezop’un ünlü
“Kediyle Fare” fablından ilham alan animasyonda kedinin adı Jasper,
farenin adı filmde geçmese de kağıt üzerinde Jinx’tir. Ayrıca daha sonra
aşina olduğumuz bir başka karakter daha vardır: Siyahi hizmetçi. Hanna, Barbera
ve yapımcı Rudolf Ising imzasını taşıyan iş tüm düştü kalktılı
komikliklere rağmen tutmayınca rafa kaldırılmış.
Derken beklenmedik bir şey olmuş, Teksaslı iş kadını Bessa
Short stüdyoya başvurarak kedi ve fare desenli kısa animasyonlar talep
etmiştir. Üstelik de stüdyoyu ikna ederek rafa kalkan projenin
canlandırılmasını sağlamıştır. Bunun üzerine kedi-fare ikilisinin yeniden
adlandırılması için yarışma düzenlenmiştir. Animatör John Carr hem erkek
kedilere Tom Cat adının verilmesinden dolayı hem de noel kokteylinden
ilhamla bu ikiliye Tom ve Jerry adını vermeyi teklif etmiş 50 dolarlık
birincilik ödülünü kazanmıştır. Böylece de bizim bildiğimiz Tom ve Jerry
start almıştır.
Ancak bir başka ilginç gelişme de 1941 yılında Puss Gets The Boots animasyonunun En İyi Kısa Konulu Çizgi Film dalında Akademi Ödülü adayı gösterilmesidir. Ancak talihsizlik bu ya adaylık sürecinde jenerikte Ising’in adı geçse de Hanna’yla Barbera’nın adları atlanmıştır.
Sonuç
Bu işte…
Zıpır bir yazarın yarattığı komik bir roman tiyatroya
uyarlanmış. Romandaki karakterlerin isimleri dillere dolanarak adeta deyime
dönüşmüş. Üstelik aynı eserde uydurulan bir içecek deyimleşen isimlerle anılan
geleneksel bir alışkanlığa dönüşmüş. Sonra da toplumun aşina olduğu isimler
ilgi çekeceği düşüncesiyle çizgi filme uyarlanmış. Ve o kadar şanslıyız ki
tarih içinde yitip gidebilecek bu olay iki yetenekli sanatçı sayesinde bir
anlamda torunlara kadar ulaşmış.
Ama sonuç olarak artık bu yazıyı okuduysanız yazının başına
atıfta bulunarak yazıyorum: Artık Tom and Jerry sözcüğünü her
duyduğunuzda aklınıza alkollü kokteyl de gelecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder