Yazı - Necdet Yılmaz
Foto - Necmi Yılmaz
...
Caddebostan Kültür Merkezi'nin yerli ve yabancı filmlerin gösterildiği sinema salonlarından oluşan katlarını koşarak çıktım. Karaoğlan'ın çizeri Suat Yalaz ve Kara Murat'ın çizeri Abdullah Turhan'ın tarihi söyleşisine geç kalmıştım. Salona girdiğimde sahnedeki masada iki kişi oturuyordu ve hiçbiri onlar değildi. Hemen ön sıradaki koltuklardan boş olanına oturdum. İki sıra solumda illüstratör arkadaşım Necmi'yi gördüm. Çok mu geç kaldım diye sordum kısık bir sesle; hayır dedi, Suat Yalaz ve Abdullah Turhan gelemeyecekmiş. Boşuna ta Sütlüce'den buraya koşa koşa gelmişim meğer.
Salonun loş ışığında önündeki kartonda Levent Çakır yazan ak saçlı, ak sakallı konuşmacıyı dinlemeye başladım. Dinledikçe de kim olduğunu öğrendim. Bir dönem Türk sinemasındaki Killing, Tommiks, Red Kit gibi çizgi romanlardan beyaz perdeye uyarlanan kahramanlardan Zagor'un aktörüymüş.
Levent Çakır ip cambazı olarak hayatını kazanırken bir İstanbul turnesinde tanışmış Yeşilçam'la ilk kez. Atletik ve çevik vücudu sayesinde bir süre Cüneyt Arkın'ın dublörlüğünü yapmış. Sadece onun değil, çarşaflı aksiyon sahnelerinde Fatma Girik'in de. Bir ara Tommiks ve bundaki başarısından dolayı birkaç Zagor filminde de başrol oynamış. Bazı sahnelerde yönetmenin bile akıl edemediği hareketli rolleri başarıyla canlandırmış; havada taklalar atarak atlamış aşağı Deniz Feneri'nden. Bir süre sonra ikinci rol oyunculuğuna, kötü adamlığa evrilmiş sanat hayatı Yeşilçam'ın kendine has c(k)ast sisteminde. Bugün nur yüzü ve ak sakalıyla Kanal 7 gibi muhafazakar kanalların dizilerinde oynuyor ve kendi deyimiyle "alnı secdeye" değiyormuş artık.
Çizgi Roman Okurları Derneği'nin düzenlediği etkinlikte bolca alkış aldı salonda Levent Çakır. Hayranlarıyla filminin afişi önünde fotoğraflar çektirdi memleketi Edirne'ye dönmeden önce. Onlarla birlikte ben de cep telefonuna sığan kameralara poz verirken cambazlıktan dublörlüğe, Zagor'dan dini yapımlara uzanan gerçek hayatının asıl muhteşem bir film olabileceğini düşündüm kendi kendime
Levent Çakır ip cambazı olarak hayatını kazanırken bir İstanbul turnesinde tanışmış Yeşilçam'la ilk kez. Atletik ve çevik vücudu sayesinde bir süre Cüneyt Arkın'ın dublörlüğünü yapmış. Sadece onun değil, çarşaflı aksiyon sahnelerinde Fatma Girik'in de. Bir ara Tommiks ve bundaki başarısından dolayı birkaç Zagor filminde de başrol oynamış. Bazı sahnelerde yönetmenin bile akıl edemediği hareketli rolleri başarıyla canlandırmış; havada taklalar atarak atlamış aşağı Deniz Feneri'nden. Bir süre sonra ikinci rol oyunculuğuna, kötü adamlığa evrilmiş sanat hayatı Yeşilçam'ın kendine has c(k)ast sisteminde. Bugün nur yüzü ve ak sakalıyla Kanal 7 gibi muhafazakar kanalların dizilerinde oynuyor ve kendi deyimiyle "alnı secdeye" değiyormuş artık.
Çizgi Roman Okurları Derneği'nin düzenlediği etkinlikte bolca alkış aldı salonda Levent Çakır. Hayranlarıyla filminin afişi önünde fotoğraflar çektirdi memleketi Edirne'ye dönmeden önce. Onlarla birlikte ben de cep telefonuna sığan kameralara poz verirken cambazlıktan dublörlüğe, Zagor'dan dini yapımlara uzanan gerçek hayatının asıl muhteşem bir film olabileceğini düşündüm kendi kendime
Not - Bu yazı yanlışlıkla Necmi Yalçın yazısı olduğu sanılarak bloga aktarılmıştır. İsim sonradan düzeltimiştir. Şimdi de Necdet beye sorulmak üzere mesaj atılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder