6 Şubat 2018 Salı

Röportaj: Sırtlan Kitap'la Yayınlarını Konuştuk

Uzun yıllar mizah dergilerinde görev alan, çizgi roman satışlarını ve okur eğilimlerini bir çizgi roman dükkanında sıcağı sıcağına gözlemleme şansı yakalayan ve “işte şimdi tam zamanı” dediğinde de Sırtlan Kitap’ı kurarak popüler işlerden uzak zorlu bir yolculuğa çıkan Emre Yavuz’la kısa bir sohbet ettik:

Kireççi - Sırtlan Kitap'ı tanıtmanız gerekse, neler anlatırdınız bilmeyen birine? 

Yavuz - Sırtlan Kitap, bağımsız ve butik işler yapmak isteyen, basacağı kitaplar konusunda [gerek kitap, gerek çizgi roman, gerek çocuk kitabı olsun]  son derece seçici olan, Türk yazar ve çizerlere öncelik vermeyi hedef alan ama yine bu konuda da son derece seçici olan, iyi bir şeyler yapmaya çalışan küçük bir yayın evi.

Kireççi - Şu ana kadar mainstream, ana akım, çok satar, popüler işler görmedik hiç yayınlarınız arasında. Yayın evi politikanızı anlatır mısınız? 

Yavuz - Bu yola çıkarken ki amacım, yapılmayanı yapmaktı zaten. Yani kimse üzerine alınmasın, mainstream çizgi roman basmak, parayı bastıran hemen herkesin yapabileceği bir iş. Ben işin mutfak kısmına da girip, yaptığım işten keyif almayı tercih ettim. Evet maddi kaygılarım tabii ki var. Geçinmek, yayın evini ayakta tutmak zorundayım ama bunu popülere kaymadan da yapabilmenin yollarını aradım. Olay sadece grafik roman basmak da değil. O da çok keyifli evet. Kimsenin bilmediği, bulamadığı, göremediği kitapları bulup çıkartmak çok güzel bir iş. Ama bir de kendi yeteneklerinizi keşfetme kısmı var işin. Ya da keşfedilmiş bir yeteneğe, kendini gösterebileceği bir kapı açma. O kısmını seviyorum.

Kireççi - Kısaca "butik yayıncılık" diyebilir miyiz? 

Yavuz - Madem bu soruyu soracaksınız, neden bir önceki soruda o kadar şey anlattım? :))) Cevap veriyorum: Evet, diyebiliriz.

Kireççi – Kısa bir fırçanın ardından tekrar birlikteyiz 😊Türk çizerlere kucak açan ve farklı işleri ön plana çıkaran bir rotanız var. Daha büyük ve mali açıdan güçlü yayıncıların yıllardır göze alamadığı bir riske giriyorsunuz. Açıkçası harika da yapıyorsunuz. Bu seçiminiz manevi açıdan sizi tatmin etse de maddi açıdan sorun yaşatıyor mu? 

Yavuz - Tabii ki yaşatıyor ve bunun en önemli sebebi de senelerdir “Niye Türkiye’de çizgi roman yapılmıyor” diye bas bas bağıran okur kitlesinin, ortaya çıkan yerli işleri görmezden gelmesi. Sıradan bir Marvel/DC çizgi romanı, yerli çizgi romanların 4 katı satıyor. Sıradan olmayanları hayal bile edemezsiniz : )))

Kireççi - Bu güne kadar yayınladığınız Türk çizerlerini ve eserlerini bize kısaca tanıtabilir misiniz? 

Yavuz -  ·         Selçuk Ören’in yazıp çizdiği Şehzade Yangını serisi: Osmanlının son döneminde geçen bir hortlak hikâyesi. Tophane’yi döven toplarla hortlaklar arasına sıkışan iki hısım kabadayının hayatta kalma mücadelesi.

·         Yine Selçuk Ören’in yazıp, Ethem Onur Bilgiç, Uğur Ünsoy, Furkan ‘Nuka’ Birgün ve Ali Çetinkaya’nın da çizimleriyle destek verdiği Kasap serisi: Günümüzde geçen bir anti-kahraman hikâyesi. Mülteciler üzerinden organ ticareti yapan bir çeteyi çökertmeye çalışan, eli palalı yüzü maskeli bir kahramanımız var.

·         Erman Çağlar’ın yazıp Ender Yıldızhan’ın çizdiği Yıllık İzin kitabımız var. Amsterdam’a tatile giden bir beyaz yakalının komik iç hesaplaşmalarını anlatan, alışılagelmişin dışında bir kitap. Hem tasarım hem anlatım olarak.

·         Ve J. Hakan Dedeoğlu’nun yazıp Sadi Güran’ın resimlediği Tırnova: Rumeli Kâbusu adlı kitabımız var. Bu, aslında Osmanlı’da kayıtlara geçmiş ilk vampir vakası. Gerçekten de 1833 yılında Takvim-i Vekai gazetesinde yayınlanmış bir mektup var. Tırnova’dan saraya gönderilen bir yardım çağrısı. O mektup çerçevesinde şekillenen bir hikâye. Mektubun orijinalini de kitabın en sonuna koyduk insanlar görsün diye.

·         Yurtdışında basılmış Türk çizer işlerine örnek olarak da M.K. Perker’in çizdiği Todd: Dünyanın En Çirkin Çocuğu ve yakında çıkacak olan Sümeyye Kesgin’in çizdiği Başkabiryer serisi var.

Kireççi - Ana akım (comics ve fumetti) çizgi romanların alıcısı, satıcısı, yayıncısı ve kaliteleri belli. Türk çizerlerle varmak istediğiniz hedef var mıdır, nedir? 

Yavuz - Yani var tabii ki. Buradaki hedefimizde emin adımlarla ilerliyoruz. Sıradaki hedef, bu yetenekli çizerleri yurt dışına tanıtmak. İşin en zor kısmı da burası. Aslında bu iş futbola çok benziyor :)

Kireççi - Şimdi de Sümeyye Kesgin'in çizer olarak katkıda bulunduğu “BaşkaBirYer” adlı çalışmasını basıyorsunuz. Başarılar ve bol okunmalar dilerim. Bu eser hakkında bizi bilgilendirir misiniz? 

Yavuz - İsmi özellikle bitişik yazmayı tercih ettim çünkü kitabın logo tasarımı çok güzel ve o bütünlüğün bozulmasını istemedim. Eleştirenler oldu tabii ki ama şu uçsuz bucaksız sosyal medyada neyi eleştirmiyorlar ki?

Benim yayın evim, benim kararım :))))



Kireççi – Çizgi roman yayıncılığı aslında bir ekip işi. Okurlar çoğunlukla isimlerini bilmese de gizli kahramanlar vardır hep ve onları da onurlandırmak gerekir. Varsa ekip arkadaşlarını tanıtırsanız çok sevinirim.

Yavuz - Ekip arkadaşlarım yok aslında yani Sırtlan Kitap, tek kişilik bir yayın evi. Ama bana destek olan insanlar var. En başta eşim var. Gizli editörümüz ve sosyal medya sorumlumuz. Selçuk Ören var mesela, yaptığı kitaplar haricinde de birçok konuda yardımını hiçbir zaman esirgemiyor. Kendisine “İleride Sırtlan’ın Joe Queseda’sı olacaksın” diye takılıyorum, aşırı Marvel geekleri anlamıştır espriyi :) Bir de çoğu kitabımızın grafik işlerini yapan, Eskişehir’den İlhan Tekin abimiz var. Onu da es geçmek olmaz. Selçuk’un kitaplarının editörlüğünü ortaklaşa yaptığımız Yavuz Yıldırım var. Almanca çevirilerimizi yapan Aylin Gergin’i de ekleyeyim. Unuttuğum birileri kaldıysa da kusuruma bakmasın :)

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails