Uzun yıllar mizah dergilerinde görev
alan, çizgi roman satışlarını ve okur eğilimlerini bir çizgi roman dükkanında
sıcağı sıcağına gözlemleme şansı yakalayan ve “işte şimdi tam zamanı” dediğinde
de Sırtlan Kitap’ı kurarak popüler işlerden uzak zorlu bir yolculuğa çıkan Emre
Yavuz’la kısa bir sohbet ettik:
Kireççi - Sırtlan Kitap'ı tanıtmanız
gerekse, neler anlatırdınız bilmeyen birine?
Yavuz - Sırtlan Kitap, bağımsız ve butik işler yapmak isteyen, basacağı kitaplar
konusunda [gerek kitap, gerek çizgi roman, gerek çocuk kitabı olsun] son
derece seçici olan, Türk yazar ve çizerlere öncelik vermeyi hedef alan ama yine
bu konuda da son derece seçici olan, iyi bir şeyler yapmaya çalışan küçük bir
yayın evi.
Kireççi - Şu ana kadar
mainstream, ana akım, çok satar, popüler işler görmedik hiç yayınlarınız
arasında. Yayın evi politikanızı anlatır mısınız?
Yavuz - Bu yola çıkarken ki amacım, yapılmayanı yapmaktı zaten. Yani kimse üzerine
alınmasın, mainstream çizgi roman basmak, parayı bastıran hemen herkesin yapabileceği
bir iş. Ben işin mutfak kısmına da girip, yaptığım işten keyif almayı tercih
ettim. Evet maddi kaygılarım tabii ki var. Geçinmek, yayın evini ayakta tutmak
zorundayım ama bunu popülere kaymadan da yapabilmenin yollarını aradım. Olay
sadece grafik roman basmak da değil. O da çok keyifli evet. Kimsenin bilmediği,
bulamadığı, göremediği kitapları bulup çıkartmak çok güzel bir iş. Ama bir de
kendi yeteneklerinizi keşfetme kısmı var işin. Ya da keşfedilmiş bir yeteneğe,
kendini gösterebileceği bir kapı açma. O kısmını seviyorum.
Kireççi - Kısaca "butik
yayıncılık" diyebilir miyiz?
Yavuz - Madem bu soruyu soracaksınız, neden bir önceki soruda o kadar şey anlattım?
:))) Cevap veriyorum: Evet, diyebiliriz.
Kireççi – Kısa bir fırçanın ardından
tekrar birlikteyiz 😊Türk çizerlere
kucak açan ve farklı işleri ön plana çıkaran bir rotanız var. Daha büyük ve
mali açıdan güçlü yayıncıların yıllardır göze alamadığı bir riske giriyorsunuz.
Açıkçası harika da yapıyorsunuz. Bu seçiminiz manevi açıdan sizi tatmin etse de
maddi açıdan sorun yaşatıyor mu?
Yavuz - Tabii ki yaşatıyor ve bunun en önemli sebebi de senelerdir “Niye Türkiye’de
çizgi roman yapılmıyor” diye bas bas bağıran okur kitlesinin, ortaya çıkan
yerli işleri görmezden gelmesi. Sıradan bir Marvel/DC çizgi romanı, yerli çizgi
romanların 4 katı satıyor. Sıradan olmayanları hayal bile edemezsiniz : )))
Kireççi - Bu güne kadar
yayınladığınız Türk çizerlerini ve eserlerini bize kısaca tanıtabilir
misiniz?
Yavuz -
· Selçuk
Ören’in yazıp çizdiği Şehzade Yangını serisi: Osmanlının son
döneminde geçen bir hortlak hikâyesi. Tophane’yi döven toplarla hortlaklar
arasına sıkışan iki hısım kabadayının hayatta kalma mücadelesi.
· Yine
Selçuk Ören’in yazıp, Ethem Onur Bilgiç, Uğur Ünsoy, Furkan ‘Nuka’ Birgün ve
Ali Çetinkaya’nın da çizimleriyle destek verdiği Kasap serisi:
Günümüzde geçen bir anti-kahraman hikâyesi. Mülteciler üzerinden organ ticareti
yapan bir çeteyi çökertmeye çalışan, eli palalı yüzü maskeli bir kahramanımız
var.
· Erman
Çağlar’ın yazıp Ender Yıldızhan’ın çizdiği Yıllık İzin kitabımız
var. Amsterdam’a tatile giden bir beyaz yakalının komik iç hesaplaşmalarını
anlatan, alışılagelmişin dışında bir kitap. Hem tasarım hem anlatım olarak.
· Ve
J. Hakan Dedeoğlu’nun yazıp Sadi Güran’ın resimlediği Tırnova: Rumeli
Kâbusu adlı kitabımız var. Bu, aslında Osmanlı’da kayıtlara geçmiş ilk
vampir vakası. Gerçekten de 1833 yılında Takvim-i Vekai gazetesinde yayınlanmış
bir mektup var. Tırnova’dan saraya gönderilen bir yardım çağrısı. O mektup
çerçevesinde şekillenen bir hikâye. Mektubun orijinalini de kitabın en sonuna
koyduk insanlar görsün diye.
· Yurtdışında
basılmış Türk çizer işlerine örnek olarak da M.K. Perker’in çizdiği Todd:
Dünyanın En Çirkin Çocuğu ve yakında çıkacak olan Sümeyye Kesgin’in
çizdiği Başkabiryer serisi var.
Kireççi - Ana akım (comics
ve fumetti) çizgi romanların alıcısı, satıcısı, yayıncısı ve kaliteleri belli.
Türk çizerlerle varmak istediğiniz hedef var mıdır, nedir?
Yavuz - Yani var tabii ki. Buradaki hedefimizde emin adımlarla ilerliyoruz.
Sıradaki hedef, bu yetenekli çizerleri yurt dışına tanıtmak. İşin en zor kısmı
da burası. Aslında bu iş futbola çok benziyor :)
Kireççi - Şimdi de Sümeyye
Kesgin'in çizer olarak katkıda bulunduğu “BaşkaBirYer” adlı çalışmasını
basıyorsunuz. Başarılar ve bol okunmalar dilerim. Bu eser hakkında bizi
bilgilendirir misiniz?
Yavuz - İsmi özellikle bitişik yazmayı tercih ettim çünkü kitabın logo tasarımı çok
güzel ve o bütünlüğün bozulmasını istemedim. Eleştirenler oldu tabii ki ama şu
uçsuz bucaksız sosyal medyada neyi eleştirmiyorlar ki?
Benim yayın evim,
benim kararım :))))
Kireççi – Çizgi roman
yayıncılığı aslında bir ekip işi. Okurlar çoğunlukla isimlerini bilmese de gizli
kahramanlar vardır hep ve onları da onurlandırmak gerekir. Varsa ekip
arkadaşlarını tanıtırsanız çok sevinirim.
Yavuz - Ekip arkadaşlarım yok aslında yani Sırtlan Kitap, tek kişilik bir yayın evi.
Ama bana destek olan insanlar var. En başta eşim var. Gizli editörümüz ve
sosyal medya sorumlumuz. Selçuk Ören var mesela, yaptığı kitaplar haricinde de
birçok konuda yardımını hiçbir zaman esirgemiyor. Kendisine “İleride Sırtlan’ın
Joe Queseda’sı olacaksın” diye takılıyorum, aşırı Marvel geekleri anlamıştır
espriyi :) Bir de çoğu kitabımızın grafik işlerini yapan, Eskişehir’den İlhan
Tekin abimiz var. Onu da es geçmek olmaz. Selçuk’un kitaplarının editörlüğünü
ortaklaşa yaptığımız Yavuz Yıldırım var. Almanca çevirilerimizi yapan Aylin
Gergin’i de ekleyeyim. Unuttuğum birileri kaldıysa da kusuruma bakmasın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder