Ümit Kireççi
...
Kaç zamandır beklenen atak gerçekleşti, JBC Yayıncılık DC
Comics’in matrak ve zıpır kadın kahramanı Harley Quin’i dilimize kazandırdı.
Comics okur tayfasının bundan hoşnut olacağı kesin. Benimse; fanatik bir DC
Comics okuru olmakla birlikte, derdim başka. Ben çok eskilerden okuduğum ve
yine DC’ye ait olan HARLEQUIN karakterini yazmak için fırsat kolluyordum, buldum.
Aslında ben Harlequin’den önce Teen Titans sayfalarında
tanıştığım Joker kostümlü dişil bir versiyonu hatırladım önce. Bildiğimiz Joker
kostümünde genç bir kız tasavvur edin öyle bir şey işte. Üstelik de
kahramanlarla omuz omuza savaşıyor v.s.. Sonra aklıma aynı yayınevinin
Underworld Unleashed kısa dizisindeki yaşlı ama gençleşen kadın karakter geldi.
Adı Harlequin olan bu hanım aynı zamanda ilk Green Lantern Alan Scott’un da eşi
olmaktadır kendileri. Bu ikinci Harlequin’i öğrendiğimde işi gücü bırakıp kim
olduğunu da araştırmıştım. Derken bir üçüncü Harlequin’in varlığını öğrendim
araştırma yaparken. Sonra da gülümsedim çünkü öyle sıradan ve gereksiz bir
karakter gibi görünmüş ki gözüme elimde bulunan fasikülden okumuş olmama rağmen
hatırlamamışım. Ve son olarak da yeni
öğrendiğim bir tip daha varmış aynı adı taşıyan. Özetle durum bu, Harley Quin’e
gelesiye kadar biri Joker tipli diğerleri Harlequin adında dört kadın karakter
daha mevcutmuş DC evreninde.
Sıkı comics okurları bilirler, 1940’lardan itibaren
yaratılmış hiçbir süper kahraman kaybolmaz. Ya şekil değiştirir, ya
modernleşir, ya isim kalır karakter farklılaşır ya da isimde küçük harf
değişikliklerine gidilerek kahraman bir şekilde yaşatılmaya devam eder. Örneğin
Marvel Comics’in Angel karakteri ilk zamanlar sıradan atletik bir karakterken
daha sonra kanatlı bir mutantın adı olmuştur. Yine Avengers üyesi olarak
tanıdığımız robotik Vision aslında aynı yayınevinin 1940 yılındaki joe Simon-Jack
Kirby yaratısı bir uzaylı karakterinin adıdır ve görsel olarak da az
benzerlikleri bulunmaktadır. Tekrarlamak gerekirse, comics dünyasında
yaratılmış veya oluşturulmuş hiçbir şey atılmıyor, satılmıyor, unutulmuyor.
Harley Quin’in isimsel değişimle Harlequin’den gelmesi de bu. Hatta az sonra
okuyacaklarınızı düşünürsek Harley’in komik alt yapısı da aynı öncellerden
gelmektedir.
Ve galiba 1940’lardan geriye giderek başlamak gerekir
bazı öncelleri anlatmak için:
ARLEKİNO – Tiyatro sıralarında dirsek çürütürken hakkında
bir şeyler okumaktan ve öğrenmekten keyif aldığım bir tiplemeydi Arlecchino. 16.
Yüz yıl İtalyan Commedia de’ll Arte adlı doğaçlama tiyatrosunun komik
tiplemelerinden biridir kendisi. Yamalı kostümü vardır ve hırsız, yalancı,
tembel, kurnaz ama iyi kalpli ev hizmetlisi-uşak görevindedir. Bu yanıyla da
bizdeki doğaçlama tiyatrosunun İBİŞ karakterine denk düşmektedir. Arkadaşlarından
ikisi ise bize tanıdıktır: Palyaço kavramının kökeni Pagliaccio ve Pantolone.
İşte DC Comics’in kadın karakterler üzerinden yorumladığı
gerçek Arlekino budur ve kökeni hayli eskilere dayanır.
16. yüz yıldan bugüne taşınan bir isim ve Harley Quin
efsanesi. Harley Quin’in çizgi dünyasına katılımı 1992 yılında gerçekleşmiştir.
Batman-The Animated Series çizgi film dizisinde ortaya çıkan Harley Quin Paul
Dini-Bruce Timm yaratısıdır. Veya uyarlaması. Çizgi romanda ise ancak 1993
yılında The Batman Adventures 12. sayısında kendine yer bulabilmiştir. Sonra da
kendi serisine kavuşacağı ilginç bir grafik izlemiştir.
Arkham hastanesindeki bir doktor olarak çizgi dünyaya
atılan genç ve idealist doktorun kafayı sıyırması ve Joker’e aşık olmasının
ardından kendine yakıştırdığı kostümle Batman’in düşmanı oluşu kısaca
özetlenebilecek kurgusal yaşam öyküsüdür. İlk başlarda sadece sado-mazo aşkıyla
bilinen karakter daha sonra Yunan tanrılarından edindiği güçle level
atlamıştır.
Sonraysa… Sonrasını çok bilmiyorum. Tek bildiğim hayli popülerlik
kazandığıdır. Ülkemizde basılan da işte bu öykülerdir.
Peki ya önceli kadın kahramanlar kimlerdir, şimdi onlara
bakalım:
Molly Mayne – İlk Green Lantern Alan Scott’un düşmanı
olarak 1940 yılında ortaya çıkan ilk Harleqin’dir.
Renkli kostümü, palyaçovari desenleri ve ilginç
silah/oyuncakları vardır. Özellikle elindeki mandolin ve uzayan sapı kendisiyle
özdeşleşmiş silahı olma özelliği taşımaktadır. Küçük suçlara bulaşan Molly
zaman içinde Alan Scott’a aşık olduğunu fark etse de karşılık bulamaz ve
hükumetle anlaşma yaparak emekliye ayrılır. Yıllar sonra ilk kocasını
kaybettiği yıllarda ise Scott hislerinin farkına varınca ona ulaşır,
evlenirler. Underworld kısa dizisinde şeytan Neron’la anlaşarak ruhu
karşılığında gençlik ve güç elde eden Molly daha sonra eşi tarafından
kurtarılmıştır. Bu hikayede sonsuza kadar genç kalabilecek olan Alan Scott’un
bundan vazgeçtiği ve yaşlandığı görülür.
Duela Dent – benim ilk hatırladığım kişi buydu. İsminden de anlaşılacağı üzere bu kadın karakter aslında Two-Face adıyla bilinen Harvey Dent’in gerçek kızıdır Joker’in Kızı kod adıyla tanınmaktadır. Teen Titans’a katılınca ise adı Harlequin olarak değiştirilmiştir. Countdown öyküsünde öldürülmeden önce Teen Titans’a ihanet etmişliği de bulunan Duela’nın diğer evrenlerde versiyonları bulunmaktadır. İlk olarak Batman Family’nin altıncı sayısında ortaya çıkmıştır.
Marcie Cooper – İnfinity INC. Adlı süper kahraman
topluluğu hikayelerinde karşımıza çıkan bu Harlequin MANHUNTER adlı
organizasyonun ajanıdır. Topluluğa sızmak için didinen kızcağız dünyaya saldırı
başladığında ilk Harlequin’den çaldığı aletleri kullanarak saldırıya içeriden
katılmıştır. Roy Thomas onun öldürülmediğini açıklasa da 1988 yılından bu yana görülmemiştir.
Bilinmeyen bir Harlequin - Green Lantern Quarterly 5.
sayısında ortaya çıkan ve kaybolan birisi. İki sayılığına başa bela olmuş hepi
topu o kadar.
…
Rönesans İtalyasından günümüz çizgi romanına uzanan
bir miras ve dönüşüm hikayesi Harley Quin. Okurlarına da JBC Yayıncılığa da
keyifli okumalar, okunmalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder