Umut Çabuk
...
Joker
için belki de tüm çizgi roman evrenlerinde yaratılmış en kült “kötü” karakter
diyebiliriz. Zaten Batman’i sadece DC Comics içerisinde değil tüm “comics”
aleminden ayıran şey; ana karakteriyle birlikte özellikle hikaye ve
atmosferiyle “modern dönem” ile süregelen rakiplerinin sert ve gerçekçi
yansıtılması.
DC Comics, Yeni 52 adı altında tüm serilerini sil baştan ele
alırken geçmişteki bazı kırılma anlarını es geçmeden hatta doğru referans
alarak başarılı göndermelerle süslemeyi başarıyor. Joker’in ilk kez sahneye
çıktığı The Man Who Laughs’ dan finalindeki son üç panele dair bir sürü
spekülasyon üretilen The Killing Joke’a kadar bir sürü referans içeriyor. Hatta
ilginç bir şekilde “one shot” bir hikaye olmasına rağmen seri devamlılığına
Barbara Gordon’u Batgirl’den Oracle olmaya terfi ettirmiş bir eserdir The
Killing Joke. Ailenin Ölümü buradan referans alsa da Barbara’yı Batgirl olarak
görüyoruz.
Batmansever bizler için bu tarz nüanslar başlı başlına
hikayeyi sevmemiz için yeterliyken Joker’in bir adım öne çıkıp Batman’in elini
kolunu bağladığı hikaye yapısı aynı ölçüde hızlı ve dinamik bir şekilde
ilerliyor. Yukarıda örneğini verdiğim eserler Batman-Joker arasındaki ilişkiyi
kendi perspektiflerinden farklı şekillerde irdelese de harika bir yazar olduğunu
düşündüğüm Scott Snyder olayı Christopher Nolan’ın efsanevi The Dark Knight’ı
misali tamamen Joker etrafında konumlandırıp hikayenin yıldızını Joker yaptığı
için eser bana kalırsa diğerlerinden bir adım öne çıkıyor.
Çizgi roman dünyasındaki sadece kötülük yapmış olmak için
kötülük yapmak düsturuyla ilerleyen hikaye yapısından farklı olarak Joker bu
sefer Batman için kendi mantığıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunun için
Harley Quinn dahil herkesi kullanıyor ve sanki bir Brian Azzarello hikayesiymiş
gibi elini kana buluyor.
Özellikle finaldeki yemek masası sahnesi Joker’in
diyaloglarıyla oldukça başarılıyken hiç kimseye zarar gelmemesi fikri biraz
yumuşak bir bitiş olmuş. Herkesin olaydan etkilenip içine kapanması oldukça
duygusalken Joker’in bu tarz bir ekstra affedici “şaka” yapması bana biraz
hikayeyi daha sert sonlandıramadan kaçırılmış bir fırsat gibi geldi.
JBC Yayıncılığın araya uzun mesafeler koyarak sürdürdüğü
yayıncılığına rağmen her zaman söylediğim gibi Batman’i Türkçe okumak isteyip
koleksiyon yapmak isteyen bizler için gerçekten JBC’nin bu karakteri üstlenmesi
başımıza gelen en güzel şeylerden biri. Mutlaka koleksiyonunuza ekleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder