15 Ağustos 2013 Perşembe

Çizgi roman kahramanlarına büyük borcumuz var...

Mehmet Tanju Akad
Yerli resimli romanlara gelince Barbaros ile Oruç ve Turgut Reislerin maceralarını anlatan Ratip Tahir Burak'ın Türk Korsanları tefrikasını kaçırmazdım. Sonra bunlar Barbaroslar adı altında birkaç ciltte toplanmıştı. Suat Yalaz'ın ilk başta dergi olarak basılan, sonra ciltlenen Karaoğlan'ı da haftalık çıkardı.

"Bir Zamanlar Ankara"

Sanal kahramanlar tarih kadar eskidir, ama çizgi romanla anlatılmaları taş çatlasa bir buçuk yüzyıl geriye, 19. yüzyılın ikinci yarısına gider. Yaygınlaşması ise bunun yarısı kadar bir zamandır. Konuyu kısaca toparlamak için kendi hayatım boyunca karşılaştıklarımla aktarmaya çalışacağım. İlkokula başlarken, büyüklerin beni abone yaptığı resimli hikaye kitaplarını geride bırakmış ve çizgi romanlara dalmıştım. En eski hatırladıklarım şimdilerde pek bilinmeyen Kinova(onunla tanışmam 1959 yılına denk düşen ilk yaz tatilimde İzmir Konak meydanında iskeleye yakın bir büfeden aldırdığım sayıyla olmuştu) ve Pekos Bill ile herkesin bildiği Çelik Blek, Tom Miks ve Teks idi. Çelik Blek aslında İl Grande Blek adını taşıyordu ve Teksas ile hiç bir alakası olmadığı halde Türk yayıncı ilgi çeker diye bu adı kapağa yerleştirmişti. Öyle tanındı, öyle kaldı. Tom Miks'in (Kapitan Miki) ilk okuduğum macerası (ya da babama aldırdığım ilk cilt) atların kuyruklarını kesen kalpazanları yakaladıkları macerasıdır.

Yazının Devamı-Tamamı: Gerçek Edebiyat

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails