8 Şubat 2013 Cuma

Vampirler ve Kapitalistler... Yaşamları Sömürenler, Tekmili Birden Dampyr'de!

Dampyr, “Yüzlerin Değişimi” midir?

“Sizin yüzünüzden Dampyr aldım gaza gelip. Kardeşim bu kadar mı kötü olur çizgiler? Bunlara prim vermeyin, yayınlatmayın ülkemizde…” demişti bir okur arkadaşımız bir forum alanında… Peki bu mudur çizgi roman? Sadece çizgi midir? Sadece o beğenince mi güzeldir?

Elbette o son soruyu öylesine sorduğum gibi yanıtını da aramayacağım. Sonuçta artık biliyoruz ki sinema, tiyatro, edebiyat, heykel, resim gibi sanatların takipçilerinin yanında çizgi roman takipçilerinin birçoğu hayli cüretkar, pervasız, rahat, dilinde kemiği olmayan, dünyayı kendi beğenisiyle sınırlı gören bir gruptur. Yok ama genelleme yapmayalım. İnternet üzerinden ve eski okur mektupları üzerinden yabancı yayınlara bakarsak sadece bize has bir şeymiş gibi bu, elaleme laf etmiş olmayalım şimdi. Evet üçüncü soruyu pas geçiyorum.

“Peki bu mudur çizgi roman? Sadece çizgi midir?” sorularına gelince… Yanıt basittir ve kısaca “hayır değildir” diyebiliriz.

Boselli’yle Colombo, kendileriyle yapılan bir röportajda Dampyr’in alt yapısında gerçekten şarlatanlık yapan ve saf köylüleri kandırarak gömdükleri ölülerini mezardan çıkartarak kalplerine kazıklar çakan, sonra da ellerinden paralarını alan birinin yaşantısını kullandıklarını açıklıyorlar. Ancak bu temelin kendini uzunca bir süre okutamayacağı da aşikar. Sonradan bu yalanı gerçek kılmış olmaları da yetersizdir bence. Burada bu çizgi romanı daha uzun soluklu okutacak başka bir unsura ihtiyaç vardır ve o da tek başına çizgi değildir.

Barış Manço bir şarkısında “Hemşerim memleket nire? Bu dünya benim memleket” diyordu ya, Dampyr’in memleketi de bütün dünyadır ve çarpıştığı ana düşmanları da bir şekilde Kapitalist sistemin farklı yönlerini temsil eden gecenin efendileridir. İşte bu tema da onu uzun süreli okunur kılan ana etkendir.

1.Korku Anlatıları Konferansı’na konuk olduğumda ben çizgi romanda vampirleri anlatırken sevgili Serdar Kökçeoğlu İtalyan sinemasından bir örnek üzerinde durmuş ve onu tanıtmıştı: Hanno Cambiato Faccia/They Have Changed Their Face (1971) (Yüzlerini Değiştirdiler)

İtalyan yönetmen-yazar Corrado Farina’nın eseri olan “Hanno Cambiato Faccia”nın teknik ve sinema tarihindeki önemi üzerinde durmak yerine doğrudan içeriğine geçiş yapacağım. 1971 yılında çekilen filmin yüzeysel hikayesinde bir çalışanın çalıştığı şirkette yükselme isteğini, bir konakta şirket sahibinin verdiği davete katılışını, burada karşılaştığı kişileri ve sonunda buradan kaçışını anlatıyor izleyiciye. Egzotik zevkler, toplantılar, çalışanı dönüştürmek isteyen birileri v.s.
Bu hikayenin ardında yatan mesaj ise ağır bir kapitalizm eleştirisidir. Yazar, Dracula’yı kendine referans almıştır ve en tepedeki patronun adını da Dr. Nosferatu yapmıştır. 

Zenginlik ve kan emicilik aynı potada eritilirken çalışanı değiştirmek-dönüştürmek istemek önemli bir göndermedir. Bu arada konaktaki davete katılmış olanların din adamı, gazeteci, iş adamı gibi toplumu yönlendiren kurumların başındaki kişiler olmaları ve ara ara kan emilme sahnelerinin gösterilmesi bir başka önemli vurguyken toplumu ayakta uyutmanın ve tüketime teşvik etmenin esasları hakkındaki fikirleri görülmeye değerdir. Hatta bu amaca öyle odaklanmışlardır ki toplumu LSD kullanmaya teşvik etmek için reklam filmi bile çekmişlerdir. 


Toplumu ayakta uyutarak, gerçeklerden uzaklaştırarak, sorunların üzerini kapatarak, düşsel harika bir dünya sunarak tüketime yönlendirme tekniği halen de başarıyla uygulanmaktadır. Görünen o ki Vampirlerin yüzü bu yolla değişmiş artık insanın emeğiyle kanını emmenin farklı yollarını icat etmişlerdir.

 Elbette burada Dampyr için bu eserden yararlanmıştır gibi bir iddiam olmayacaktır. Ama yine de aynı topraklarda yaratılan iki farklı sanat eserinin bu kadar benzeşmesine de dikkat çekmenin yeridir diye düşünüyorum. Hele Dampyr’in baş düşmanları olan “gecenin efendileri”nin dünyasal kimliklerinin çoğunlukla iş adamı olmasını göz önüne alırsak b!u benzerliği daha kolay kabulleniriz. Baş Vampirler silah tüccarı, Afrika’yı sömüren beyaz ırktan elmas taciri, zenci olup kendi insanlarının inançları sömüren bir yobaz, vicdansız insan taciri, köleci, geri kalmış ülkelerde askeri devrimleri destekleyen perde arkası kuklacılarıdırlar hep… Bunlar da neresinden baksak bugünkü kapitalist sistemin farklı uçlarıdır ve Dampyr bütün dünya olan memleketini dolaşarak “değişen yüzlerin” avcılığını yapmaktadır.

Ümit Kireççi

(Çizgi Düşler - Dampyr Maxi 1. Cilt Giriş Yazısı 2. Bölüm)

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails