Kahramanlar Sinemada sitesi yoğun baskılar karşısında direnemeyerek yazılarına kaldığı yerden devam etme kararı aldı. Her ne kadar "her gün" yazı paylaşılmayacağı söylendiyse de teşekkür yazısının ardından iki günde üç yazıya çıkıldı bile :) Ellerin dert görmesin Hakan T. Kalkan, çizgi roman için direnmeye devam. ÇROP'un seni geri çağırmasının başlıca sebebi sadece tanışıklık değil, çizgi roman adına emek veren, kaliteli işler yapmaya özen gösteren insanların takdir görmesi gerektiğini hatırlatmak, değer yaratmak, hakkını vermek ve sanatın kendisine katkı sağlayacak kişilerin yeri geldiğinde yüceltilmesi gerektiğini hatırlatmaktır. Emeklerine sağlık.
Arkadaşlar, bugün sevgili Ümit Kireççi’nin “Kahramanlar Sinemada’yı İstiyoruz Kampanyası!” başlıklı duyurusu Facebook’da çok yerde karşıma çıktı ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Öncelikle 10 Eylül’de yazdığım ve yazmayı bıraktığım son yazımdan sonra beni arayan veya yazılı iletişime geçerek Kahramanlar Sinemada nezdinde güzel yorumlarını ileten herkese çok teşekkür ederim. “Uçamıyorum” başlıklı yazım hakkında bazı yorumlarımı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazımdaki sitem dolu sözlerim belli birilerine karşı değildi, rahatsız olduğum ana unsur internet gibi hayatımızın (belki de maalesef) ayrılmaz parçası olan bir platformdaki yozlaşmaya karşıydı. İnsanlar hangi yaştan olursa olsunlar maalesef birisinin yüzüne karşı söyleyemeyecekleri sözleri veya sergileyemeyecekleri tutumları internette her geçen gün daha patavatsız bir şekilde sergiliyorlar.
Twitter ve Facebook başta olmak üzere “sosyal medya” denen ve üretkenliği öldüren platformların popülerleştiği internet platformunda içerik üretmek gittikçe bana anlamsız gelmeye başlamıştı. Yazı yazıyorsun sonra da sosyal medyadan reklamını yapıyorsun!
Her gün sayfaya en az bir içerik ekleme misyonu beni yıpratan bir başka konuydu. Bunu yapmamın en önemli sebebi iyi bir blogun böyle olması gerektiğine inanmamdı. Bazen sadece tek bir güzel resmi paylaşmak için birkaç saat internette araştırma yaptığım oluyordu. Okuduğum, bulduğum her şeyi sayfaya taşısaydım (ki bir kısmı özensiz olacaktı) şuan sayfada bulunan içerik belki de beş misli olurdu. Sayfaya içerik göndererek destek olanlar da oluyordu. Onlara ayrıca teşekkür ederim. İçerik hazırlamanın zorluğu kadar sayfanın altyapı vb. konularını yürütmekte yoruyordu. İçeriği yayına almak için uygun resim bulmak, bu görseli uygun boyutta kullanmak en basit örnektir.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım faktörlerin bir süre sonra kısıtlı olan zamanımın büyük çoğunluğunu almaya başladığını ve kendimi geliştiremediğimi de fark ettim. Ortaya bir kısır döngü çıkmaya başlamıştı. Sevdiğim konuları paylaştığım sayfa sebebiyle bu konular üzerine okuyup, seyredemiyordum.
Sayfada yazmadığım son beş hafta boyunca neredeyse her gün aklıma yazmak geldi, bunu da itiraf etmeliyim. Hatta bir ara sayfayı kişisel blog gibi mi kullansam diye de düşündüm. Ancak bu durum sayfanın adı ve eski içeriği ile bağdaşmayan bir durum ortaya koyacaktı, vazgeçtim.
Gelinen noktada; bundan sonrasında ne yapacağım? Yazmaya devam edeceğim. Yazacağım ama her gün bir yazı ilkesini şimdilik rafa kaldırıyorum. Umarım bu durumu anlayışla karşılarsınız. Yeniden “Kahramanlar Sinemada” sayfasını benimseyenlere çok teşekkür ederim. Bakalım zaman bize neler gösterecek?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder