18 Aralık 2011 Pazar

SALVADOR DALİ İSTANBUL'DA...

23 ARALIK 2011 / 26 ŞUBAT 2012
MSGSÜ TOPHANE-İ AMİRE
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ev sahipliğinde, Rene Magritte, Andy Warhol gibi dünyaca ünlü sanatçıları koleksiyonunda barındıran InArtis ile Kült işbirliğinde gerçekleştirilen Salvador Dali Sergisi’nde 121 eser yer alıyor.

Tophane-i Amire’de gerçekleştirilecek bu etkinlik 23 Aralık 2011’de başlayacak ve 26 Şubat 2012 tarihinde sona erecektir. Bu sergide 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Salvador Dali’nin, İlahi Komedya, Sürrealizm İzleri, Gala ile Akşam Yemeği adlı 3 ayrı başlıktaki eserleri yer alacak.
İLAHİ KOMEDYA
Dante’nin bu uzun soluklu şiirinin güzelliği, tüm duyulara hitap eden zengin ve karmaşık benzetmeleri, ayrıntılı bir şekilde betimlenen mekânları ve bütün yönleriyle karakterize edilen kişileriyle, yüzyıllar boyunca aralarında Botticelli, Flaxman, Blake, Delacroix ve Rodin gibi isimlerin de bulunduğu birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.
Bu isimlerden birisi de 20. yüzyılın en meşhur sürrealist sanatçılarından biri olan Salvador Dali’dir. 1950’li yılların başlarında dönemin İtalyan hükümetinin, Dante’nin 700. doğum günü şerefine Dali’den İlahi Komedya’yı resimlemesini istemesi bazı ihtilaflarla karşılaşsa da bu durum Dali’nin, sanat eleştirmenleri ile kendisinin, kariyerindeki en dikkate değer eserler olarak gördüğü bu çalışmayı nihayete erdirmesine engel olamamıştır. Sanatçı tarafından resmedilen 100 sulu boya, dönemin uzman ağaç oymacıları tarafından sanatçının gözetimi altında 3000’in üzerinde ahşap blok kullanılarak yeniden üretilmiştir. Ağaç blokların bu üretimde kullanılma nedeni ise ustaca işlenmiş suluboyanın ve hassas çizimlerin yeniden üretilmesine olanak sağlayan yapısıdır. Bu serinin baskısı sıkı bir şekilde kontrol altında tutulmuş olup üretimde kullanılan 3000’in üzerindeki ahşap blok baskı sonrası yok edilmiştir. Bu durum aynı zamanda Dali’nin bu projeye olan ilgisinin maddi nedenlerden çok, edebi, sanatsal ve ruhani olduğunu göstermektedir.
Dante’nin İlahi Komedya’da günahkârların ruhlarının dehşet verici hallerini, acı çekişlerini betimleme gücü Dali’nin hayal dünyasını beslemiş olsa da sürrealist sanatçının kurduğu imgelem tamamen kendisine özgüdür. Dante’nin kendi hikâyesinde olduğu gibi, Dali’nin “öteki dünyası” da onun kişisel ikonografisinin parçaları olan imgeler barındırır. Bunun bir örneği “Yalancılar”da (Cehennem 22) görülebilir. Etrafları bir grup zebani ile çevrelenen Dante ve Virgil, en büyük organı olan dili dışarıya çıkmış bir halde kayalara sıkışan bir hilebazla karşılaşırlar. Genellikle kırmızı kıyafet giyen Dante (Virgil her zaman mavi kıyafetlidir) bu manzarayı izler. Hilebazın yüzü çok açık bir şekilde Dali’nin 1929’daki “The Great Masturbator” ve 1931’deki “The Persistence of Memory” isimli eserlerindeki mutasyona uğramış garip kafaya benzemektedir. Zebanilerin arka planında yer alan bir sıra halindeki soluk formlar, Millet’in “The Angelus” isimli eserinden aldığı bir köylü figürünü tekrar eden ve 1930’larda sık sık kullandığı siluetlerdir.
Dali’nin çizimleri İlahi Komedya metninin illüstrasyonlarından çok, onun sürrealist yöntemiyle uyguladığı yorumladır. Ve bu yorumda Dali’nin “hayat ışığı” Gala da, aynı Dante’nin hayatındaki ilahi rehberi ve kutsal ışığı olarak gördüğü Beatrice gibi eseri ele alışında ona ilham veren etkenlerden biri olmuştur.
İlahi Komedya, sanat otoritelerince Dali’nin sadece en çok eseri içinde barındıran bir sanatsal çalışması değil aynı zamanda onun sanatsal gelişiminin bir çeşit özeti olarak da algılanmaktadır.
İlahi Komedya’nın bu yaratıcı ve özgün yorumu Dali’nin eşi bulunmazlığını ortaya koymaktadır. Dali: Sürrealist provokatör, karmaşık kişisel sembolizmin yaratıcısı, mistisizm yoluyla anlamın peşinde koşan Katalan, eşinin ilahi imgesine tapan bir koca ve olağanüstü renk üstadı.

GALA İLE AKŞAM YEMEĞİ
“Yemeklerin tümüne muazzam estetik ve ahlaki değerler ithaf ederim…
Özellikle de ıspanağa.”
Salvador Dali
“Gala ile Akşam Yemeği tamamen haz almaya adanmıştır ve diyet reçeteleri içermez.”
Salvador Dali
1971 yılında resmedilen Gala ile Akşam Yemeği 12 adet renkli litografiden oluşur.
Çocukluğundan beri aşçı olmayı hedefleyen Dali, bu hayalini 68 yaşında, efsane restoranların ve aşçılarının menü ve tariflerinden oluşturduğu, sürrealist gastro-estetik hikâyelerini bir araya getirdiği bu seride gerçekleştirir. Renk ve ışık oyunlarıyla dolu bu çalışmalarda Dali, açlıktan ölmek üzere olan sanatçıya vurgu yapar ve sanatçı, yemek parası olmadığı için aç kalan birisi olarak değil, tutkularıyla yanıp tutuşan, sanatı, aynı yemek yer gibi hazla, abartıyla ve gösterişle sindiren bir kimse olarak betimlenir.

SÜRREALİZM İZLERİ
“Ben sürrealizmin ta kendisiyim.”
Salvador Dali
Sürrealizm İzleri Salvador Dali’nin 9 adet renkli basım litografileri içermektedir. Litografiler 1971 tarihinde Paris’te yapılmıştır.
Bu eserlerinde oluşturduğu düşsel atmosfer, hayal ile gerçeği ayırmanın mümkün olmadığı plastik bir evreni imler. Dali’nin asıl hedefi gündelik hayatı sarkastik bir tavırla hayal’in evine dönüştürmekti.
Sürrealizm İzleri Dali sembolizminin ve sürrealizminin örnek niteliğindeki çalışmaları olarak kabul edilmektedir. Burada yer alan koltuk değnekleri, saatler, kelebekler, Gala ve Dali’nin kendisi, sanatsal izleğine ışık tutan önemli sembollerdir.
www.dalisergisi.com


Paylaşım - Erdem Öztop

* Kurumsal İletişim/Medya Danışmanı

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails