14-22 Mayıs 2011 tarihleri arasında Kocaeli İnterteks uluslararası Fuar Merkezinde düzenlenen 3. Kocaeli Kitap Fuarını çok güzel anılarla geride bıraktık. Resmi sitedeki beyana göre fuarı tam 260bin kişi ziyaret etmiş. Tamamiyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir organizasyonu olarak gerçekleşen fuar, akılda daha çok ekonomik boyutuyla yer etti. TÜYAPtaki fuarın aksine otoparkın, girişin ve standların ücretsiz olduğu fuarın, yerleşimi itibariyle de dikkat çekici özellikleri vardı.
Üç büyük salonun birisi tamamiyle resim sanatçılarına ve sahaflara ayrılmıştı. Salonlardan birinin tamamiyle sahaflara ayrıldığı bir kitap fuarına ben ilk kez katıldım. Kocaeli ve İstanbul sahafları dizi dizi dükkanları ve son derece uygun fiyatlarıyla koleksiyoncular için şekerci dükkanındaki çocuk havası yaşattılar bize. Neler yoktuki. Çizgi romanlar, mizah dergileri, seriyal romanlar, osmanlıcalar, afişler, plaklar, çocuk dergiler, magazinler, eski gazeteler, hobi eşyalar, bilim kurgular ve daha neler neler... Hani insan başka hiç bir salona uğramadan tüm vaktini orada geçirebilirdi. Ben üç günümü fuarda geçirdim ve her gittiğimde bir çanta doldurup geldim. Aldıklarımın çoğunluğunun sahaf tarafından olduğunu söylememe gerek yok tabii. Fiyatlar da öyle sahaf dükkanlarındaki ya da netteki gibi değildi. 2TLden Milliyet Çocuklar, 2 TLden Tayın Zagorları, 2-3TLden Altın Kitapın hard cover klasikleri vs vs... Nette 40-50TLden satılan 33lük plakları birazda pazarlıkla 15-20 TLden alabildik. Belediye Kocaeli ve İstanbula ücretsiz düzenli seferler koymuş. Stant sahipleri günübirlik İstanbula gidip gelebiliyorlardı. Bazılarına aradığım bir şeyleri ısmarladım, ertesi gün getirdiler(keyfe bak).
Diğer salonlardan bir tanesi ağırlıklı olarak dini yayınlar yapan yayınevlerine, siyasi yayınlar yapan yayınevlerine ve sahaf salonunda yer bulamayan sahaflara ayrılmış. Burada da meraklısına kendi türünde ilginç eserlerin olduğu bir dolu dünya vardı. Eski ve Yeni Ahit, Sonraki İncil ve detaylı bir Kuran-ı Kerim setini birarada alıp sıkı bir inceleme ve araştırma yapmak mümkün.
Bir diğer salon genel yayıncılık yapan kurum ve kuruluşlara ayrılmış. NTV Yayınları, Leman, Uykusuz, Penguen yayıncıları, Tudem, TÜBİTAK ve tabiiki Prestij Yayıncılık çizgi roman ve benzerlerinin bulunabileceği bize daha çok hitap eden stantlardı. Bu arada TÜBİTAKta çizgi romanın ne işi var diye soracak olursanız, Gırgır-Fırt ekolünün efsanevi Zihni Sinir Proceleri nin derlendiği mükemmel bir albüm yapıp standa koymuşlar. Ayrıca popüler bilim kitapları babında Jules Vernein nispeten az bilinen çok değerli dört romanı var, hepsi hard cover ciltli, hepsi sudan ucuz fiyatlara. Burada bütün vaktimi çizgi roman dostu Arda Yaztıoğlu ve Prestij Kitap sahibi sevgili İlhan Yılmazla geçirdim. Çiçeği burunda mağazacı ve artık yılların diyelim yayıncısı İlhanla çaylı, simitli, açmalı muhabbet dolu saatler geçirdik. Standa uğrayan pek çok biz bunları okurduk ya diyen kişilere acayip muhabbet koyduk. Pek çoğu tanıdık olan misafirlerle çizgi roman muhabbetleri ettik. Bu arada bir şeyi farkettim. Halihazırda mevcut çizgi roman camiasının dışında olan ya da ilk kez çizgi romanları keşfeden insanlarla muhabbetin de bir başka tadı var. Bazı eski tüfeklerle sahaflardan aldıkları Pink Floyd veya Sting plakları eşliğinde Tommiks Teksas muhabbeti yapmak çok kıyaktı. Popüler konuk yazarların imza günleri ve söyleşileri oldu. Ece Temelkuran, Emre Kongar, Nilüfer, Turgut Özakman, İlber Ortaylı bunlardan hatırladıklarım. Ardanın katıldığı Ece Temelkuran ve Nilüfer söyleşilerini de katılmak istediğim halde kaçırmışım haberim yokken. O kadar bolluğun içinde insan nereye saldıracağını şaşırıyor doğrusu. Biz oradayken Swingin 74 numaralı cildi geldi. Analdığım kadarıyla 75. cilt te olacak. İlhanla hep aynı şeyi söyledik. Haşim bey sever bu işi, bırakmaz kolay kolay. Ne çizgi romanı ne de bizleri.
Fuar muhabbeti bu, anlat anlat bitmez. Daha detaylı bir dosyayı hazırlayıp Hipnozun yeni sayısında yayınlaması için sevgili İlhana söz verdim. Artık yeni Hipnozda okursunuz...
Selamlar,
Lami Tiryaki
1 yorum:
Selam ÇROP,
Lami Tiryaki'nin bu keyifli yazısını ilgiyle okudum. Ellerine sağlık.
O değil de, kaçtır fotoğrafa bakıyorum.. Şener Yelkenci fuarda denmiş hani.. Ben böyle bir etkinlik neden görmedim acaba?
Ayrıca bu fotoğraf fuar alanında yapılmadı sanırım. Zagor tişörtlü
birini illa görürdüm ve neler oluyor burada diye illa sorardım diye düşünüyorum. Burası Darkwood ormanı olmalı ÇROP.. Karamba karambita.. Bize yakın demek ki.. Bileyim de Zagor kız baltamla kampa gideyim bari:))
Görmemişsem eğer.. Of,ne fena:(
Yorum Gönder