Ortalıkta müthiş bir 1001 Roman canlılığı gözleniyor. Gerek yeni çizgi romanlar, gerekse Claudio Villa ve Bruno Brindisi çizgi roman okulu kitaplarıyla 1001 Roman'ın kalın ciltleri raflarda öne çıkanların başını çekiyor. İlk alıp baktığım Martin Mystere&Nathan Never ortak macerası oldu. 164 sayfalık cilt her iki kahramanı sevenler için doyurucu gibi görünüyor. 1001 Roman ciltlerdeki orijinal editoryal yazıları atlamayıp birebir çevirerek tüm ciltlere koymuş. Ayrıca her bir cildin kapak içine kendi yazılarını da koymayı ihmal etmemişler. Okuyucuya saygı ve iletişim babında çok önemli gördüğüm bu uygulaması için 1001 Roman'ı tebrik ediyorum. Girişteki Castelli imzalı editoryal yazıda maceranın daha çok Nathan cephesinden yazılıp çizildiği, Serra'nın senaryosunun ağırlıklı olduğu anlatılıyor. Ama cildi şöyle bir incelediğimde sanki Martin daha çok görünüyor gibi geldi. Ayrıca arka kapak içinde ikinci Martin&Nathan cildi "Başka Bir Yer'in Sırrı"nın da yayınlanacağının müjdesi veriliyor. 1001 Roman'a Martin'in Türkiye'de hiç yayınlanmamış Altrove serisini de ihbar edelim ve hadi hayırlısı diyelim.Volto Nascosto, bildiğimiz Bonelli şablonunda bir çizgi roman. İçeriğini okuduktan sonra tartışırız. Ancak Manfredi'nin yazarlığını yaptığı eserin içeriğinin de dolu dolu olacağını tahmin ediyorum. Dylan Dog misali iki sayı birarada sayıyı daha da gösterişli yapmış. Sonraki ciltte Ersin Burak imzalı ilk macerayı da okuyabileceğiz.
Bandidos, 1001 Roman'ın bir diğer dobişko western cildi. Cildin girişindeki belgesel bölümler gözlere ziyafet. Klasik western filmlerinden karelerle süslenmiş yazıyı okumak için sabırsızlanıyorum. 200den fazla sayfasıyla hakiki bir dobişko. 1001 Romanın kalın ciltleriyle Avrupa çizgi romanları raflarımızda farklı bir segment açılacak gibi görünüyor. Eve getirip Billy The Kid ve Pis İşlerle yanyana koyduğumda aynı renkte sırtlı, ince Bonellilere ilginç bir alternatif oluştuğunu gördüm. Tabii tüm bu güzel yanalrın dışında olumsuz yönlerini de söylemek lazım. Kitapların boyutu bildiğimiz Bonelli ebadından küçük. Maceraperest kitaplarının boyutunda basılmış. Bu da karelerde hafifte olsa bir küçülme ve ciltlerin Lalinkilerin yanında boyut olarak güdük kalmasına neden olmuş. Maceraperestten sonra boyutla oynayan ikinci yayınevi olmş 1001 Roman. Ciltler kalın olduğu için küçük boyut özellikle göze çarpıyor. Oysa çok sayfalı bu ciltlere az daha büyük orijinal boyutları daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Ne yapalım kusursuz bir yayıncılık şimdilik hiç bir yayınevimizce mümkün görünmüyor.
Kusursuz demişken Tarkanlara değinmekte yarar var. Gümüş Eyer üçlemesi bitmiş, 4. maceranın müjdesini vermişler. Ancak macera orijinal sırasına göre verilmiş. Oysa ikinci ve üçüncü bölüm arasına Kurt kanı konmalıydı. Kronoloji açısından doğru olan buydu. Renklerin tonu açılmasına rağmen yeniden renklendirme hatası devam ediyor. Eski versiyonlardaki o sevimli değişik canlı renkler maalesef nerdeyse tek tip renklendirmeye dönüşmüş. Editoryal kısımlarında hala Sezgin Burakın hayat öyküsü yazısı tekrar ediliyor. Sadece yandaki resim değişmiş. Diğerlerine göre artı olarak sadece eklenen jenerik sayfalarını görüyoruz. Artık Tarkanımızı bu haliyle kabul edeceğiz. Bir kere daha yeniden basımı da sözkonusu olmadığına göre geçmiş olsun deyip raflarımızı bu versiyonla süsleyip geçelim.
Doğan Kardeşin 32. sayısı çıkmış. İki adet karma dergimizden birisi olan YKY Doğan Kardeşin bitecek olması dedikoduları beni üzüyor. Türünün iki örneğinden biri olarak çıkan bu derginin geliştirilmesi taraftarıydım. Sıra sıra maceralar yerine editoryal magazin sayfalarla süslenebilirdi... Bittiğinde ona da geçmiş olsun deriz.
Bir süredir beklediğim Vampirella Özel Cildi gelmiş nihayet. İlk 3 sayı birarada Hard Cover cildin edisyonu sanırım son yıllarda yapılmış en iyi edisyon. Ciltleme sağlamlık, cildin dışına sarılan kalın yağlı kağıttan ikinci kapak hepsi 1 numara. Gerekli Şeyler bir editosyon harikası yaratmışlar tebrik ediyorum. Cildin sonundaki renkli ek bölüm pin-uplar ve Vampirella kılığındaki bayan modellerin fotoğrafları muhteşem. Çocukluk rüyam nasılda canlanmış. Yüksek fiyatını sonuna kadar haketmiş bir ciltle karşı karşıyayız. Ama burada da negatif yönlerini belriltmeden geçmeyelim. Kapağa bir Vampirella Logosu daha iyi olabilirmiş, gerçi bu şekilde santimi bile bölünmeden net bir kağağımız olmuş ama.... Karasız kaldım bu konuda. İkinci olumsuz yanı benim çok hassas olduğum konu: Sayfa sayıları ciltlerde varken burada özenle silinmiş. Yine sayfa sayısı olmayan bir ciltle burun buruna geldim. Prensibim gereği sayfa sayısız hiç bir yayını almıyorum ama bu cildi önceden ısmarlamış olmam ve tercihli özel bir versiyon olması nedeniyle aldım artık. Bazı yayınevlerinin sayfa sayılarıyla neden uğraştığını sanırım asla anlamayacağım.
Maceraperest Teksleri ve Lalkitap Zagor, Martin ve Mister Noları tam gaz gidiyor. Martin Mysterenin yeni macerası Okuyabilen Kedi, Castelli imzası taşıyor. Bu bile beni heyecanlandırdı. 1001 Romanın Teks Almanak ve diğer yayınları ile Kasım sayıları henüz Kadıköye gelmemiş. Artık fuarda görüp alırız eğer gidebilirsek. Ortamda sürekli bir fuar muhabbeti var. Gelecekler, gidecekler, yayınlar vs vs.... Fuara Levent Çakırın gelecek olması beni çok mutlu etti. Ancak adamın saati 17.00den sonra. O saate kadar herkes kalırmı bilmiyorum.
Bu yazı bitmeyecek... Gerisine siz devam edin arkadaşlar...
Selamlar,
Lami Tiryaki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder