1963 yılında Stan Lee’nin Marvel’a geçmesiyle birlikte DC comics’in neredeyse tek başına hüküm sürdüğü comics alemi ciddi bir değişiklikle karşı karşıya kalmıştır: Masalsı kurgu ve alt yapılı kahramanların yerine karakter derinliği olan kahramanlar çıktı okuyucunun karşısına.
Artık bireysel sorunların ön plana çıktığı gerçekçi öyküler ve karakterler söz konusuydu. Ancak yine de comicslerde sosyal sorunların ele alındığını söylemek çok zordu. Özellikle büyük yayınevlerinin karakterleri Toplumsal sorunlara belli bir mesafeden bakmayı tercih etmişlerdi. Kıyaslarsak o dönemde de şimdilerde de Türk çizgi romanının çoğunlukla sosyal sorunlara, yoksulluğa, çaresizliğe mizahla odaklandığını, daha fantastik konulara eğilemediğini de görürüz. Ancak ele aldığım konu bu olmasa da her iki tarafın bir takım deneyler yaptığını söylemek mümkün.
Almanca’dan çevirdiğim alttaki yazı işte 1970’lerde ortaya çıkan başarılı bir denemeyi aktarıyor okuyucularına. Comics aleminde ilk defa Toplumsal Sorunlar ele alınıyor bir seriyle.
Hemen altında da bu deneysel serinin sayılarının özetini koydum. Orjinallerinden özetlediğim öyküler yazının içeriğini daha da anlaşılır kılacaktır.
Bahsi geçen seri Green Lantern / Green Arrow serisi. Bu iki süper kahramanı kısaca tanıtmam, muhtemelen kahramanlarla tanışmamış olanların deneyin önemini anlamalarında yardımcı olacaktır:
Green Arrow – Oliver Queen: Hileli ve özel oklar atan yayıyla ortada dolanan Robin Hood kılıklı bir kahramandır. Justice League of America grubundaki üyeliğini saymazsak tek çalışır çoğunlukla.
Green Lantern – Hal Jordan: Green Lantern aslında bir tür uzay polisi teşkilatının genel adıdır. Gardiyan adı verilen mavi tenli bir ırkın kontrolünde çalışmaktadır. Bu teşkilatta görev alan her polis yeşil bir enerjiyle çalışan ve zihinde canlandırılan cisimleri şekillendiren bir güç yüzüğü taşımaktadır parmağında. Her polis belli bir uzay sektörünün en kahraman veya asil kişisidir ve o bölgeden sorumludur.
“Hard Travelling Heroes”
Yeni bir Kahraman kuşağının başlangıcı
Yazan: Christian Heiss
“Çiçek Gücü”nün zirve yaptığı 1970’li yıllarda insanların sosyal değişikliklerce kuşatıldığı bir zamanda DC comics’in Green Lantern serisinin editörü Julius Schwartz her zaman yaptığı gibi Dennis O’Neil’i bürosuna davet etti. İkili o zamanlar Green Lantern serisi üzerine yaptıkları o konuşmanın comics dünyasında köşe taşı oluşturacak bir değişiklik yapacağını tahmin edemezlerdi.
Schwartz, O’Neil’den jübile niteliğindeki 75. sayıda Green Lantern serisine yeni bir soluk getirmesini rica etti “Doğrusunu söylemek gerekirse serinin neden hala yayınlandığını anlamıyordum, satışı o kadar azdı ki” diyor O’Neil “ancak bu durum bize yeni bir şeyleri uygulama, deneme imkanı verdi. Seri, ölü kadar diriydi, başarısız olursak bahanemiz elimizden geleni yaptığımız olurdu.”.
Çizgi roman yazarlığının yanında gazetecilik de yapan, O’Neil farklı bakış açılarınca irdelenen ağır sosyal konuları dile getirmek niyetindeydi. Ancak farklı bakış açılarını sunabilmek için Green Lantern’in düz mantığının karşıtı olabilecek bir görüşe ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu şekilde Yeşil Gladyatör’ün sayfalarına kendisi gibi yeşil olan biri katıldı: Green Arrow. O’Neil “O tarihe kadar onun kişiliği hakkında detaylı hiçbir şey yazılmamıştı. Arrow, hileli (ilginç özellikli) oklar kullanan ama bunun dışında tabula rasa (boş levha)’ydı. Bu koşullar altında onunla ne istersek yapabilirdik.”
Green Arrow, Ollie Queen, iyi-kötü ve hak-haksızlık konularını sorgulayan ve sık sık onlara karşı çıkan biri olarak Green Lantern, Hal Jordan’ın daha duygusal, daha isyankar karşıtı oldu. Böylece Mayıs 1970’de Green Lantern/Green Arrow’un 76 sayısıyla iki kahramanın Odysseevari “memleket yolculukları”, gerçek “Amerika arayışı” ve sadece yoksulluk, sosyal adaletsizlik, ırkçılık, uyuşturucu bağımlılığı ve çevre kirliliğine şahit oldukları “zor yolculuk” başlamış oldu. Serinin başarısının ve New York Times’da bile haberinin yapılmasının bir sebebi de 70’li yılların yıldız çizerlerinden gerçekçi ve dinamik çizgilerin sahibi Neal Adams’ın kalemidir. Hangi Superhero comics’inde birbirinden parlak iki kahramanın sosyal konular sebebiyle tartıştıkları, gerektiğinde birbirlerine girdikleri görülmüştür ki?
Bu yeni başlangıç bir problemi de beraberinde getirdi: Comics okuyucusu, kahramanlarını kazanırken görmek istiyordu. Ancak sihirli bir yüzüğe sahip olmakla veya muhteşem bir okçu olmakla yoksulluğa çözüm bulunabilir miydi? Bulunamazdı. Bu yüzden de Hal ve Ollie okuyucunun hiç hoşuna gitmeyecek şekilde, her öykünün sonunda çaresizlik içinde kaybedenler olarak kalakalıyorlardı. Böylece bu dönem “13” sayıda noktalandı.
“gerçekçi” süper kahraman yaratmayı amaçlayan bu deneme yine de yol göstericiliği, öncülüğü bakımından kilometre taşı olma özelliğine sahiptir. DC, bu alt yapıyı kullanarak o dönemlerde Hawk and Dove ile Brother Power, the Geek adlı iki seri yayınlamışsa da başarılı olamamıştır. Bu şekilde iki kahramanın ortak bir vicdanı paylaştığı tüm çağların en başarılı deneyi “Hard-Traveling Heroes” dönemi var olmuştur.
Ümit Kireççi
Artık bireysel sorunların ön plana çıktığı gerçekçi öyküler ve karakterler söz konusuydu. Ancak yine de comicslerde sosyal sorunların ele alındığını söylemek çok zordu. Özellikle büyük yayınevlerinin karakterleri Toplumsal sorunlara belli bir mesafeden bakmayı tercih etmişlerdi. Kıyaslarsak o dönemde de şimdilerde de Türk çizgi romanının çoğunlukla sosyal sorunlara, yoksulluğa, çaresizliğe mizahla odaklandığını, daha fantastik konulara eğilemediğini de görürüz. Ancak ele aldığım konu bu olmasa da her iki tarafın bir takım deneyler yaptığını söylemek mümkün.
Almanca’dan çevirdiğim alttaki yazı işte 1970’lerde ortaya çıkan başarılı bir denemeyi aktarıyor okuyucularına. Comics aleminde ilk defa Toplumsal Sorunlar ele alınıyor bir seriyle.
Hemen altında da bu deneysel serinin sayılarının özetini koydum. Orjinallerinden özetlediğim öyküler yazının içeriğini daha da anlaşılır kılacaktır.
Bahsi geçen seri Green Lantern / Green Arrow serisi. Bu iki süper kahramanı kısaca tanıtmam, muhtemelen kahramanlarla tanışmamış olanların deneyin önemini anlamalarında yardımcı olacaktır:
Green Arrow – Oliver Queen: Hileli ve özel oklar atan yayıyla ortada dolanan Robin Hood kılıklı bir kahramandır. Justice League of America grubundaki üyeliğini saymazsak tek çalışır çoğunlukla.
Green Lantern – Hal Jordan: Green Lantern aslında bir tür uzay polisi teşkilatının genel adıdır. Gardiyan adı verilen mavi tenli bir ırkın kontrolünde çalışmaktadır. Bu teşkilatta görev alan her polis yeşil bir enerjiyle çalışan ve zihinde canlandırılan cisimleri şekillendiren bir güç yüzüğü taşımaktadır parmağında. Her polis belli bir uzay sektörünün en kahraman veya asil kişisidir ve o bölgeden sorumludur.
“Hard Travelling Heroes”
Yeni bir Kahraman kuşağının başlangıcı
Yazan: Christian Heiss
“Çiçek Gücü”nün zirve yaptığı 1970’li yıllarda insanların sosyal değişikliklerce kuşatıldığı bir zamanda DC comics’in Green Lantern serisinin editörü Julius Schwartz her zaman yaptığı gibi Dennis O’Neil’i bürosuna davet etti. İkili o zamanlar Green Lantern serisi üzerine yaptıkları o konuşmanın comics dünyasında köşe taşı oluşturacak bir değişiklik yapacağını tahmin edemezlerdi.
Schwartz, O’Neil’den jübile niteliğindeki 75. sayıda Green Lantern serisine yeni bir soluk getirmesini rica etti “Doğrusunu söylemek gerekirse serinin neden hala yayınlandığını anlamıyordum, satışı o kadar azdı ki” diyor O’Neil “ancak bu durum bize yeni bir şeyleri uygulama, deneme imkanı verdi. Seri, ölü kadar diriydi, başarısız olursak bahanemiz elimizden geleni yaptığımız olurdu.”.
Çizgi roman yazarlığının yanında gazetecilik de yapan, O’Neil farklı bakış açılarınca irdelenen ağır sosyal konuları dile getirmek niyetindeydi. Ancak farklı bakış açılarını sunabilmek için Green Lantern’in düz mantığının karşıtı olabilecek bir görüşe ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu şekilde Yeşil Gladyatör’ün sayfalarına kendisi gibi yeşil olan biri katıldı: Green Arrow. O’Neil “O tarihe kadar onun kişiliği hakkında detaylı hiçbir şey yazılmamıştı. Arrow, hileli (ilginç özellikli) oklar kullanan ama bunun dışında tabula rasa (boş levha)’ydı. Bu koşullar altında onunla ne istersek yapabilirdik.”
Green Arrow, Ollie Queen, iyi-kötü ve hak-haksızlık konularını sorgulayan ve sık sık onlara karşı çıkan biri olarak Green Lantern, Hal Jordan’ın daha duygusal, daha isyankar karşıtı oldu. Böylece Mayıs 1970’de Green Lantern/Green Arrow’un 76 sayısıyla iki kahramanın Odysseevari “memleket yolculukları”, gerçek “Amerika arayışı” ve sadece yoksulluk, sosyal adaletsizlik, ırkçılık, uyuşturucu bağımlılığı ve çevre kirliliğine şahit oldukları “zor yolculuk” başlamış oldu. Serinin başarısının ve New York Times’da bile haberinin yapılmasının bir sebebi de 70’li yılların yıldız çizerlerinden gerçekçi ve dinamik çizgilerin sahibi Neal Adams’ın kalemidir. Hangi Superhero comics’inde birbirinden parlak iki kahramanın sosyal konular sebebiyle tartıştıkları, gerektiğinde birbirlerine girdikleri görülmüştür ki?
Bu yeni başlangıç bir problemi de beraberinde getirdi: Comics okuyucusu, kahramanlarını kazanırken görmek istiyordu. Ancak sihirli bir yüzüğe sahip olmakla veya muhteşem bir okçu olmakla yoksulluğa çözüm bulunabilir miydi? Bulunamazdı. Bu yüzden de Hal ve Ollie okuyucunun hiç hoşuna gitmeyecek şekilde, her öykünün sonunda çaresizlik içinde kaybedenler olarak kalakalıyorlardı. Böylece bu dönem “13” sayıda noktalandı.
“gerçekçi” süper kahraman yaratmayı amaçlayan bu deneme yine de yol göstericiliği, öncülüğü bakımından kilometre taşı olma özelliğine sahiptir. DC, bu alt yapıyı kullanarak o dönemlerde Hawk and Dove ile Brother Power, the Geek adlı iki seri yayınlamışsa da başarılı olamamıştır. Bu şekilde iki kahramanın ortak bir vicdanı paylaştığı tüm çağların en başarılı deneyi “Hard-Traveling Heroes” dönemi var olmuştur.
Yaşlıca bir zenci Green Lantern’a soruyor: “Senin hakkında okudum… Mavi tenliler için nasıl çalıştığını… Ve bir yerlerdeki gezegende yaşayan Turuncu tenlilere yardım ettiğini… Mor tenlileri önemsediğini! Ancak hiç önemsemediğin bir deri rengi var… Siyah tenliler! Bilmek istiyorum… Nasıl oldu? Bana bunu yanıtla, bay Green Lantern!”
Green Lantern: “Ben… Yanıtlayamam…”
Kaynak: JLA SPECIAL Green Lantern / Green Arrow – Dino Comics
Orijinal sayılar: Legends of The DC Universe “Peacemakers” sayı 7, 8, 9 – DC comics (1998)
Green Lantern / Green Arrow Özetler (76-89):
# 76… Yine adaleti uygulama peşinde olan Green Lantern, sokakta iyi giyimli birine saldıran genci yakalar. Bu durumu protesto eden mahalle halkı onları şişe ve çöp yağmuruna tutar. Olaya karışan, Arrow iyi giyimli adam gidince mahalle halkının yoksulluğunu gösterir Lantern’a. İyi giyimli o mahalledeki yoksulların evlerini ellerinden almak isteyen işadamıdır. Gardiyan’lar yasalara karşı çıkmamış olan İyi Giyimli’nin cezalandırılmasına karşı çıkarlar. Ancak sonradan cinayet işlenmesi için para ödediği gerçeği ortaya çıkınca Gardiyanlar “yasaların” nerede başladığını, nerede bittiğini sorgulayarak aralarından birini iki kahramanın yanına vererek insanlığı öğrenmesi için dünyaya gönderirler. İyi Giyimli… Tutuklanır.
# 77… Ekip yanlarındaki Gardiyan’la Amerika’yı gezmeye başlar. Gardiyan sürekli olarak insanlıkla ve dünyayala ilgili raporlar göndermektedir. Dağ nedir, hava nasıldır, insanların şiddete eğilimi… Bu sayıda yerel madencileri kovarak işlerini emeklerini ellerinden almak isteyen bir başka işadamıyla mücadele edilir. Arrow, her zamanki asidir, Lantern, yüzüğü olmadan mücadele etmeyi, Gardiyan ise küçük bir kıza sarılınca duyguyu öğrenir.
# 78… Black Canary bu sayının konuk ismi (2008’de Arrow’la evlendi). Kızılderili arazilerinde dolaşırken motorlu çetece bayıltılan Canary bir tarikat liderinin hipnozuyla dindarlaşır. Bu sırada bölgeye ulaşan ekip küçük bir lokantanın Kızılderili işletmecisinin tarihle yüzleşme çağrısını dinlerler. Daha sonra Canary’yi kurtarmak üzere harekete geçen ekip barışçı havalarında gezen tarikat liderinin aslında bölgedeki Kızılderilileri yok etmek üzere yobaz bir terör grubu toparladığını anlarlar. Tarikat lideri elindeki silahla kazara kendini vurarak ölür. O yolda ilerlemek yok oluşa götürür teması işlenmiştir (tarihle yüzleşme çağrısıyla).
# 79… Kızılderililer bölgesinde tarihi yüzleşme sürüyor. Beyaz şefle yapılan anlaşmanın belgeleri arşivlerde yanınca bazı uyanık beyazlar Kızılderililerin ellerindeki son topraklara göz dikerler. Arrow, Kızılderilileri kışkırtarak mücadeleye çağırırken Lantern Washington’dan getirdiği uzmanla işi çözer ve fırsatçı beyazları tutuklattırır.
# 80… Köprüde kamyonla karşılaşan arabaları nehre uçan kahramanlar bir yük gemisince kurtarılırlar. Gemi, zehirli atık taşımaktadır. Makinelerde meydana gelen bir arıza Lantern’i bayıltınca Gardiyan onu hastaneye taşır ama bu arada gemidekiler daha büyük bir tehlikeyi engellemek için mecburen tüm atıkları nehre dökerler. Bu da Gardiyan’ı suçlu durumuna düşürür. Yargılanmak üzere başka bir gezegene giden üçlü orada duygu ve mantığa sahip yaratıkları pasifize ederek robotlardan kurulu ordusuyla polis devleti kurmuş olan adamla mücadele eder, kazanırlar.
# 81… Gardiyanı savunan Arrow, Canary ve Lantern onu kurtarırlar. Birlikte bir gezegene giden dörtlü burada çok ciddi bir yoksullukla karşılaşırlar. Kendisi çocuk doğuramadığı için sapıtan kadın lider cinsiyet ayrımcılığını körükleyerek eksikliğini gidermeye çalışmıştır. Gardiyan, gezegeni düzeltmede yardımcı olabilmek için onunla kalır.
# 82… Lantern’in ezeli düşmanı Sinestro mitolojik karakterleri kandırarak saldırtır. Özellikle Amazon savaşçıların aşırı feminist duygularından faydalanan Sinestro kazanmanın eşiğindeyken Canary’nin cinsiyet ayrımcılığı karşıtı söylevleri ve öğretileriyle yenilgiye uğratılır.
# 83… Bir başka kasaba. Eski kafalı bir dede torununun üstün güçlerini kullanarak kendi eğitimini kullanarak çocukları adeta zombileştirmiştir. Yeniliğe kapalı ve aşırı disiplinli bu dede sonunda insanlara zarar vermeye zorladığı torunu tarafından öldürülür. Bu arada Lantern aşık olduğu kadına gerçek kimliğini ve aşkını itiraf eder.
# 84… Aşk dolu günler kesintiye uğrar. Black Hand adlı düşmanı Lantern’a tuzak kurar ve onu plastik dolu, havanın fabrikalarca zehirlendiği kasabaya çekerek bir tür paranoya havası yaratarak linç ettirmeye kalkışır. Ama kaybeder.
# 85… Duyarsızlaşan insanlar ve modern uygarlık… Green Arrow yaralanır ve zengin insanlar ona yardım etmez, Polis ilgilenmez, Hastanede Hemşire umursamaz, tesadüfen müşahede altına alınır. Bu arada onu yaralayanların peşine takılırlar ve Speedy’nin (Arrow’un oğlunun) da uyuşturucu müptelası olduğunu öğrenirler.
# 86… Zenginleşen ve lüks içinde yaşayan, bazı bürokrat, senatör ve yargıçla dostluk kurmuş olan uyuşturucu tüccarlarının içyüzleri işleniyor bu sayıda. Ailelerin ve toplumun gençlere karşı tutumu ve onların itildiği yalnızlık sorgulanıyor.
# 87… Hal Jordan’ın yedeği olarak seçilmiş olan Guy Gardner yaralanınca yeni bir yedek bulma zorunluluğu doğar. Gardiyanlar John Stewart adlı zenciyi önerirler ve o da kabul edince yeni Green Lantern bir zenci oluverir. “Ben zencilere karşı değilim ama bilim onların aptal ve beyinlerinin küçük olduğunu söylüyor” konuşması yapan bir senatörü Stewart ölümden kurtarır.
# 88… Eski iki öykünün tekrar basımı.
# 89… Isaac (İsevi tip ve kapak) adlı genç havayı kirleten bir havayolları şirketini küçük sabotajlarla yola getirmeyi ummaktadır. Ancak insanlık uğruna ettiği mücadeleyi kaybeder, ölür. Kahramanlarımız bir kez daha kaybetmiştir. Lantern o sinirle “9 milyon dolarlık” bir uçağı yok eder, şirket sahibi isyan edince “bana fatura gönderirsin” der, öykü biter. Sosyal içerikli seri biter, ekşın geri döner
Green Lantern: “Ben… Yanıtlayamam…”
Kaynak: JLA SPECIAL Green Lantern / Green Arrow – Dino Comics
Orijinal sayılar: Legends of The DC Universe “Peacemakers” sayı 7, 8, 9 – DC comics (1998)
Green Lantern / Green Arrow Özetler (76-89):
# 76… Yine adaleti uygulama peşinde olan Green Lantern, sokakta iyi giyimli birine saldıran genci yakalar. Bu durumu protesto eden mahalle halkı onları şişe ve çöp yağmuruna tutar. Olaya karışan, Arrow iyi giyimli adam gidince mahalle halkının yoksulluğunu gösterir Lantern’a. İyi giyimli o mahalledeki yoksulların evlerini ellerinden almak isteyen işadamıdır. Gardiyan’lar yasalara karşı çıkmamış olan İyi Giyimli’nin cezalandırılmasına karşı çıkarlar. Ancak sonradan cinayet işlenmesi için para ödediği gerçeği ortaya çıkınca Gardiyanlar “yasaların” nerede başladığını, nerede bittiğini sorgulayarak aralarından birini iki kahramanın yanına vererek insanlığı öğrenmesi için dünyaya gönderirler. İyi Giyimli… Tutuklanır.
# 77… Ekip yanlarındaki Gardiyan’la Amerika’yı gezmeye başlar. Gardiyan sürekli olarak insanlıkla ve dünyayala ilgili raporlar göndermektedir. Dağ nedir, hava nasıldır, insanların şiddete eğilimi… Bu sayıda yerel madencileri kovarak işlerini emeklerini ellerinden almak isteyen bir başka işadamıyla mücadele edilir. Arrow, her zamanki asidir, Lantern, yüzüğü olmadan mücadele etmeyi, Gardiyan ise küçük bir kıza sarılınca duyguyu öğrenir.
# 78… Black Canary bu sayının konuk ismi (2008’de Arrow’la evlendi). Kızılderili arazilerinde dolaşırken motorlu çetece bayıltılan Canary bir tarikat liderinin hipnozuyla dindarlaşır. Bu sırada bölgeye ulaşan ekip küçük bir lokantanın Kızılderili işletmecisinin tarihle yüzleşme çağrısını dinlerler. Daha sonra Canary’yi kurtarmak üzere harekete geçen ekip barışçı havalarında gezen tarikat liderinin aslında bölgedeki Kızılderilileri yok etmek üzere yobaz bir terör grubu toparladığını anlarlar. Tarikat lideri elindeki silahla kazara kendini vurarak ölür. O yolda ilerlemek yok oluşa götürür teması işlenmiştir (tarihle yüzleşme çağrısıyla).
# 79… Kızılderililer bölgesinde tarihi yüzleşme sürüyor. Beyaz şefle yapılan anlaşmanın belgeleri arşivlerde yanınca bazı uyanık beyazlar Kızılderililerin ellerindeki son topraklara göz dikerler. Arrow, Kızılderilileri kışkırtarak mücadeleye çağırırken Lantern Washington’dan getirdiği uzmanla işi çözer ve fırsatçı beyazları tutuklattırır.
# 80… Köprüde kamyonla karşılaşan arabaları nehre uçan kahramanlar bir yük gemisince kurtarılırlar. Gemi, zehirli atık taşımaktadır. Makinelerde meydana gelen bir arıza Lantern’i bayıltınca Gardiyan onu hastaneye taşır ama bu arada gemidekiler daha büyük bir tehlikeyi engellemek için mecburen tüm atıkları nehre dökerler. Bu da Gardiyan’ı suçlu durumuna düşürür. Yargılanmak üzere başka bir gezegene giden üçlü orada duygu ve mantığa sahip yaratıkları pasifize ederek robotlardan kurulu ordusuyla polis devleti kurmuş olan adamla mücadele eder, kazanırlar.
# 81… Gardiyanı savunan Arrow, Canary ve Lantern onu kurtarırlar. Birlikte bir gezegene giden dörtlü burada çok ciddi bir yoksullukla karşılaşırlar. Kendisi çocuk doğuramadığı için sapıtan kadın lider cinsiyet ayrımcılığını körükleyerek eksikliğini gidermeye çalışmıştır. Gardiyan, gezegeni düzeltmede yardımcı olabilmek için onunla kalır.
# 82… Lantern’in ezeli düşmanı Sinestro mitolojik karakterleri kandırarak saldırtır. Özellikle Amazon savaşçıların aşırı feminist duygularından faydalanan Sinestro kazanmanın eşiğindeyken Canary’nin cinsiyet ayrımcılığı karşıtı söylevleri ve öğretileriyle yenilgiye uğratılır.
# 83… Bir başka kasaba. Eski kafalı bir dede torununun üstün güçlerini kullanarak kendi eğitimini kullanarak çocukları adeta zombileştirmiştir. Yeniliğe kapalı ve aşırı disiplinli bu dede sonunda insanlara zarar vermeye zorladığı torunu tarafından öldürülür. Bu arada Lantern aşık olduğu kadına gerçek kimliğini ve aşkını itiraf eder.
# 84… Aşk dolu günler kesintiye uğrar. Black Hand adlı düşmanı Lantern’a tuzak kurar ve onu plastik dolu, havanın fabrikalarca zehirlendiği kasabaya çekerek bir tür paranoya havası yaratarak linç ettirmeye kalkışır. Ama kaybeder.
# 85… Duyarsızlaşan insanlar ve modern uygarlık… Green Arrow yaralanır ve zengin insanlar ona yardım etmez, Polis ilgilenmez, Hastanede Hemşire umursamaz, tesadüfen müşahede altına alınır. Bu arada onu yaralayanların peşine takılırlar ve Speedy’nin (Arrow’un oğlunun) da uyuşturucu müptelası olduğunu öğrenirler.
# 86… Zenginleşen ve lüks içinde yaşayan, bazı bürokrat, senatör ve yargıçla dostluk kurmuş olan uyuşturucu tüccarlarının içyüzleri işleniyor bu sayıda. Ailelerin ve toplumun gençlere karşı tutumu ve onların itildiği yalnızlık sorgulanıyor.
# 87… Hal Jordan’ın yedeği olarak seçilmiş olan Guy Gardner yaralanınca yeni bir yedek bulma zorunluluğu doğar. Gardiyanlar John Stewart adlı zenciyi önerirler ve o da kabul edince yeni Green Lantern bir zenci oluverir. “Ben zencilere karşı değilim ama bilim onların aptal ve beyinlerinin küçük olduğunu söylüyor” konuşması yapan bir senatörü Stewart ölümden kurtarır.
# 88… Eski iki öykünün tekrar basımı.
# 89… Isaac (İsevi tip ve kapak) adlı genç havayı kirleten bir havayolları şirketini küçük sabotajlarla yola getirmeyi ummaktadır. Ancak insanlık uğruna ettiği mücadeleyi kaybeder, ölür. Kahramanlarımız bir kez daha kaybetmiştir. Lantern o sinirle “9 milyon dolarlık” bir uçağı yok eder, şirket sahibi isyan edince “bana fatura gönderirsin” der, öykü biter. Sosyal içerikli seri biter, ekşın geri döner
Ümit Kireççi
"Çizgi Roman Hayatın İçinde"
1 yorum:
Vay vay vay... Neler kaçırmışız da haberimiz yokmuş. Bu yazınızı okurken aklıma Spider-Man'in bir uyuşturucu satıcısına karşı verdiği mücadeleyi konu alan meşhur sayısı geldi. Uyuşturucu kullanıcılarının ve satıcılarının resmedilmesi ESRB tarafından onaylanmamış fakat Marvel yine de o sayıyı yayınlamıştı. Arada böyle yapıcı örnekler görmek güzel oluyor gerçekten...
Yorum Gönder