9 Ocak 2009 Cuma

Contest of the Champions

Çizgi roman dünyasında, özellikle de comics aleminde her zaman en çok merak edilen şey "hangi kahraman kimi döver?" sorusu olmuştur. Her biri farklı üstün güçlere sahip karakterlerin dost olması veya kötü süper güçlerle dövüşmesi elbette onlara biçilen görevler arasında. Ancak okur yine de merak ediyor süperler arasında gerçekleşecek bir kavganın kazananını.

Bu "benim babam senin babanı döver" tarzı futbol taraftarlığı rekabet duygusu o derece önemlidir ki okuru memnun etmek üzere yayınevleri ya kendi bünyesindeki kahramanları ya da birbirlerinin kahramanları arasında dövüşler tertip ederler. Türkçemize de kazandırılan "Muhammet Ali - Superman" kavgası kurgusal bir kahramanla gerçek bir kahramanın müsabakası konusundaki muazzam örnekler arasındadır. Yayınevleri arasındaki en önemli kapışma ise DC vs Marvel'dir (Mart 1996). Buradan iki evreni kaynaştıran ACCESS (Geçiş) adlı kahraman ve serisi türemiştir.

Yayınevlerinin kendi bünyesinde gerçekleştirdiği müsabakalara örnek olarak "Superman - Flash" (DC Comics) koşu yarışması tarzı teke tek olanlar verilebilir.

Buna karşın Marvel Comics'in iki farklı öyküyle okuyucuya sunulan "Contest of the Champions" müsabakaları dikkate değerdir. İlki 1982 senesinde yayınlana 3 sayılık müsabakadır ve II. seriden çok daha başarılıdır kanımca.

İlk "Contest of the Champions"da Death (Ölüm) ile The Grandmaster kardeşi The Collector'ü tekrar diriltmek üzere müsbaka yapılması anlaşması yapmıştır. Bunun için de dünya kahramanları uzayda bir yerde toplanmıştır izinleri olmadan. Dikkat edilmesi gereken kısım Marvel Comics'in bu müsabakada sadece bilinen kahramanları değil, farklı uluslar için kurguladığı kahramanları da konuk etmiş olmasıdır: Sabra (İsrail), Arabian Knight (Arabistan), The Collective (Çin), Le Peregrin (Fransa), Blitzkrieg (Almanya), Shamrock (İrlanda), Talsiman (Aborjin/Avustralya), Defendor (Arjantin).
















Müsabaka kuralları gereği 12'şer kahraman seçen taraflar 3'erli takımlar kurar onları dövüştürürler.

Sonunda ne olur? The Grandmaster kazanır. Daha doğrusu Ölüm kazanır. Sonuçta yaşamda ölümde kuralları o koyar.

Aşağıda Ölüm'ün kazanmasına sağlayan takımı görüyoruz: Amerikan temsilcisi Iron Man, İsrail temsilcisi Sabra, Arap temsilcisi Arabian Knight.















İkinci fasikülün ikinci müsabakası... Gerçek hayata göndermeler yapan süper konuşmalar geçiyor yukarıda: Iron Man "Ben Birleşik devletkerden Demir Adam... Bir İntikamcı!". Sabra "Ben İsrail'den Sabra. İsrail halkının sembolü gibiyim... Düşmanlarıma amansız... Dostlarıma iyi!" Arabian Knight "Haydi oradan! Güçleri ne olursa olsun Arap Şövalyesi bir Yahudiyle aynı safta dövüşmez!"

Iron Man "Seni sıkan nedir Şövalye? Onun milliyeti mi kadın oluşu mu?" "Bir yandan Arap-İsrail anlaşmazlığı, diğer yandan cinsiyet ayrımcılığı varken kazanmayı nasıl umabiliriz?" (Almanca basımında bu sözler mevcut değil - Condor Verlag)

Grup dağılır.





She-Hulk Sabra'yla, Captain Britain Arabian Knight'le dövüşürken Sabra çok ciddi bir darebe alır ve düşmeye başlar. Sayfanın 7. karesinde Arabian Knight "İsrailli!"







Bu sayfada da İsrailliyi kurtarmak isteyen Arabın uçan halısını terk edişini görüyoruz ilk karede. İkinci karede Sabra halıya düşer şaşkın. Üçüncü karede Sabra "Arap Şövalyesinin uçan halısı!?". Arabian Knight "Umarım esenlikle inmişsindir İsrailli?"

Dördüncü karede Sabra olayı özetliyor "Sen halına beni kurtarma emri mi verdin?" Arabian Knight "Biz aynı takımda değil miyiz?". Sabra "Seninle müttefik olacağıma ölmeyi tercih ederim!"

Her şeye rağmen bu üçlü, Amerikalı, İsrailli, Arap üçlüsü kazanır. Hayat sen nelere kadirsin...!

İlginç ve zevkle okunabilecek bir öykü bu. Herkese öneririm. Özellikle günümüzde ortadoğuyu kan gölüne çevirebilen muazzam üçlünün hayata bakışlarını özetlemesi bakımından çok önemli.

Ümit Kireççi
"Çizgi Roman Hayatın İçinde"

1 yorum:

Aşkın Güngör dedi ki...

Süperman herkesi döver arkadaş:)

Linkler

Related Posts with Thumbnails