Çizgi romana emek veren, yıllarını veren, araştıran, çeviren, çizen, yazan okurlarına "Karantina Günlerinde Çizgi Roman Okusak da ne Okusak?" diye sorduk ve öneriler aldık.
Akademisyen - Çizer M. Korkut Öztekin bir ömürlük çizgi roman önermeyi seçti:
GOZO VE SAGRE
Uğur Erbaş
“Dağların, ovaların, ırmakların, göllerin ve denizlerin arasında, havada, karada, suda ve toprak altında yaşayıp giden her çeşit varlığın orta yerinde dururdu bu koskoca kaya. Üzerinde bir adam oturur, oturur, otururdu.”
Başka bir dünya, başka bir harita.
Asırlar önce bırakmıştı insanlar hayvanları yemeyi.
Asırlar önce bırakmıştı insanlar hayvanları yemeyi.
Uğur Erbaş, aklın ve kalbin yenilgisini anlatıyor.
Her zaman olanla hiç olmayan arasında…
Her zaman olanla hiç olmayan arasında…
Gozo ve Sagre, gün ışığını arayan fantastik bir grafik roman, trajik bir “dünya tarihi”. Yaklaşan karanlık, kaosun arifesi.
Y THE LAST MAN
Yazan: Brian K. Vaughan
Çizen: Pia Guerra
Dünyadaki hayvan ve insan erkeklerini etkisi altına alarak öldüren bir salgından tek kurtulan iki erkeğin hikayesidir bu. Dünyada kalan son erkek olup milyonlarca kadın içinde sadece gerçek aşkına kavuşmak için yolculuğa çıkacak kadar asil bir karakterin macerası.
Yazan - Alejandro Jodorowsky
Çizen - Juan Gimenez
Bilimkurgu alt yapısına sahip muazzam bir aile, fedakarlık ve hayatta kalma uzay operası.
LUCIFER
Yaratıcı Ekip - Neil Gaiman, Sam Kieth, Mike Dringenberg
İncilde sözü geçen Lucifer sabah yıldızının felsefik sorgulamaları ve maceraları. Dizi filmi de yayınlanan dizi çizgi roman farklı bir heyecan barındırıyor.
V FOR VENDETTA
Yazar: Alan Moore
Çizen: David Lloyd
Çevirmen: Güneş Becerik Demirel
“Korkunçtu. Kimse Britanya’nın bombalanıp bombalanmayacağını bilmiyordu. Annemin, ‘Artık Afrika diye bir yer yok,’ dediğini hatırlıyorum. Ağzından çıkan tek şey buydu. Ölen bütün aslanları ve filleri düşününce ağladım. Sadece yedi yaşındaydım.” Yeryüzünün çehresini değiştiren korkunç bir savaş patlak verir... Özgürlük ve bireysellik namına ne varsa tarihe karışır...
Politik özgürlükten eser olmayan bir dünyada kişisel özgürlüklere dair ne varsa, beyaz porselen maskeli ve gizemli bir adamın zorbalara karşı verdiği mücadeleye bağlıdır... İdeolojik iyilik ile kötülük arasındaki çizgilerin bulanıklaştığı baş döndürücü bir hikâye!
YÜRÜYEN ÖLÜLER
Robert Kirkman - Tony Moore
Zombi istilasına uğrayan bir dünyada insanlar birbirlerine kenetlenmek yerine güç ve iktidar savaşına tutuşursa ne olur? Son derece hayati ve felsefik bir sorunun yanıtı bu dizide farklı bakış açılarıyla ilmek ilmek işlenmiş.
SAVAGE SWORD OF CONAN
İlke çağların yenilmez savaşçısının fantastik maceraları. Kılıcın büyüle savaşı...
SWEET TOOTH
Jeff Lemire
The first five issues of Jeff Lemire's acclaimed new series introduce Gus, a rare new breed of human/animal hybrid who was raised in isolation following a pandemic that struck a decade earlier. Now, with the death of his father, he's left to fend for himself . . . until he meets a hulking drifter named Jepperd, who promises to help him. Jepperd and Gus set out on a post-apocalyptic journey into the devastated American landscape to find 'The Preserve,' a refuge for hybrids.
"Writer and artist Jeff Lemire has created the new 'must read' book with SWEET TOOTH." - GEOFF JOHNS
"Spellbinding and offbeat . . . emotionally charged." - USA TODAY
"A grabber from the get-go..." - THE ONION
CEHENNEMDEN GELEN
Alan Moore & Eddie Campbell
Çeviren: Tunç Pekmen
Ünlü yazar Alan Moore’un grafik roman dünyasının en prestijli eserlerinden biri sayılan başyapıtı Cehennemden Gelen nihayet Türkçe’de. 1800’lerin ikinci yarısında Londra’da terör estiren, -Karındeşen Jack adıyla bilinen ancak kimliği aydınlatılamamış- seri katil hakkındaki pek çok mitin, gerçeğin ve onun kırıntılarının bir tür kolajını sunan metni, bu atmosfere uygun tonlarda, Eddie Campbell resimledi.
Moore’un metni, yaşanan dehşet dönemine, konuyla ilgili yazılmış pek çok kaynağa başvurarak eğiliyor; aynı zamanda kitabın sonunda -ender rastlanacak bir titizlikte- bütün bu kaynaklarını sıralayarak, konu hakkındaki bilgi(sizlik) karmaşasını süzme yöntemleri üzerine tartışıyor. Cehennemden Gelen, “Jack”in cinayetlerini dönemin bütün Viktoryen reel-politik atmosferinin içine ustalıkla yerleştiriyor ve cinayetleri, asil sınıfın fütursuz şiddet-iktidarının olduğu kadar, tarihsel olarak süregelen bir kadın düşmanlığının sonucu olarak da ele alıyor (bkz. özellikle ikonik 3. Bölüm’deki “Londra gezisi”). Bir sonraki yüzyılda da halen değişmemiş biçimde, Moore’un “Jack”i de kolluk kuvvetlerinden medyaya uzanan geniş bir erkek dayanışması zincirinin son halkasını oluşturuyor. Ünlü “from Hell” mektubu, aslında yaşadığımız dünyadan/çağdan gönderiliyor.
Cehennemden Gelen, yayınlandığı 1989’dan beri sayısız ödül kazanmış ve büyük bütçeli bir sinema filmine de uyarlanan bir popüler kültür fenomeni haline gelmiştir. Eser, tüm zamanların en önemli grafik romanları arasında her zaman üst sıralarda yer bulmuştur. Karanlık, yer yer klostrofobik atmosferinin, Oscar Wilde’dan Joseph Merrick ya da William Blake’e ve pek çok tarihsel kişiliğe/zamana verdiği referansların ötesinde, pek çoklarına göre Cehennemden Gelen, grafik romanın tanımı olan birkaç eserden biridir ve Whitechapel’da işlenen cinayetlerin kurbanlarına adanmıştır.
BIRAK ÖLSÜNLER
Özge Samancı
Bırak Üzülsünler, orta sınıftan bir kız çocuğunun okul ve büyüme hikâyesi.
Otoriteye, tartışılamayan ezberlere toslayan, hayallerine sığınarak kendi yolunu arayan bir çocuğun inadı ve savrulmaları...
Eğitim sisteminin, öğretmenlerin, muktedirlerin ve erkeklik hallerinin garip ve ağrılı manzaraları.
Özge Samancı, otobiyografik bir grafik romanla içini döküyor, farklı olmanın, ayakta kalmanın hararetli hatıralarını anlatıyor.
Benjamin Flao
Medreseye gitmek yerine daha hızlı koşuyor.
Naim, 11 yaşında, ağabeyinin tüm baskısına rağmen sureleri değil Lamu’nun sokaklarını iyi biliyor.
Turistler, İslamcı teröristler, uyuşturucu kaçakçıları, sermayenin baronları, şamanlar ve halk hikâyeleri. Naim günlük ekmeğinin peşinde koşarken onun fark etmediği ama aslında yolunun üzerindeki büyük engeller. Herkesin yolundaki büyük engeller...
WATCHMEN
Alan Moore - Dave Gibbons
Çeviren - Can Kantarcı
Kim Gözleyecek Gözcüleri?
Seksenli yılların ortasında Alan Moore ve Dave Gibbons, çizgi roman tarihini kökten değiştiren ve popüler kültürün çizgi roman algısını yeni baştan yazan eşsiz bir eser yarattılar: WATCHMEN. Sıklıkla çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olduğu söylenen WATCHMEN, süper kahramanların çok yönlülüğünü, psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan yegâne eser.
Amerikalı süper kahramanların varlığının bile tarihe farklı bir yön verdiği bir dünyada, Amerika Vietnam Savaşı'nı kazanmıştır, Nixon hâlâ başkandır ve Soğuk Savaş devam etmektedir. WATCHMEN bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Nihayetinde, tekrar bir araya gelmiş bu kahramanlar -Rorscach, Gece Kuşu, İpek Hayalet, Dr. Manhattan ve Ozymandias-s inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötünün çizgisinin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.
Bu edisyonda, eserin yaratılış sürecindeki daha önce yayınlanmamış çizim taslakları ve çizer Dave Gibbons'ın yeni önsözü de metinlere eşlik ediyor.
Hugo Ödülü Kazananı
Locus Ödülü Kazananı
Eısner Ödülü Kazananı
"GRAFİK ROMANDA BİR DÖNÜM NOKTASI."
-Time-
"SANATKÂRLIĞIN ZİRVESİNDE BİR BAŞYAPIT."
-Entertainment Weekly-
"EN BÜYÜK ESİN KAYNAKLARIMDAN."
-Neil Gaiman-
Seksenli yılların ortasında Alan Moore ve Dave Gibbons, çizgi roman tarihini kökten değiştiren ve popüler kültürün çizgi roman algısını yeni baştan yazan eşsiz bir eser yarattılar: WATCHMEN. Sıklıkla çizgi romanların ciddiye alınmasını sağlayan ilk eser olduğu söylenen WATCHMEN, süper kahramanların çok yönlülüğünü, psikolojik karakter derinliğini olabilecek en gerçekçi biçimde yansıtan yegâne eser.
Amerikalı süper kahramanların varlığının bile tarihe farklı bir yön verdiği bir dünyada, Amerika Vietnam Savaşı'nı kazanmıştır, Nixon hâlâ başkandır ve Soğuk Savaş devam etmektedir. WATCHMEN bir cinayet öyküsü olarak başlasa da kısa sürede tüm gezegeni ilgilendiren bir komplonun izleri ortaya çıkar. Nihayetinde, tekrar bir araya gelmiş bu kahramanlar -Rorscach, Gece Kuşu, İpek Hayalet, Dr. Manhattan ve Ozymandias-s inançlarının sınırlarını zorlamak ve iyi ile kötünün çizgisinin nereye çizileceğini kendilerine sormak zorunda kalacaklardır.
Bu edisyonda, eserin yaratılış sürecindeki daha önce yayınlanmamış çizim taslakları ve çizer Dave Gibbons'ın yeni önsözü de metinlere eşlik ediyor.
Hugo Ödülü Kazananı
Locus Ödülü Kazananı
Eısner Ödülü Kazananı
"GRAFİK ROMANDA BİR DÖNÜM NOKTASI."
-Time-
"SANATKÂRLIĞIN ZİRVESİNDE BİR BAŞYAPIT."
-Entertainment Weekly-
"EN BÜYÜK ESİN KAYNAKLARIMDAN."
-Neil Gaiman-
KARA ŞÖVALYE DÖNÜYOR
Frank Miller
ünya'nın en çok satan Batman Çizgi Romanı.
Modern çizgi romancılığın bu şaheseri, karanlık bir dünyayı ve ondan daha da karanlık bir adamı inandırıcı bir şekilde hayata geçiriyor. Yazar/çizer Frank Miller, çinici Klaus Janson ve renklendirmeci Lynn Varley'yle birlikte Kara Şövalye'nin emekliliğinden on sene sonra, yozlaşmış Gotham şehrinin bu yakın gelecek destanında Batman efsanesini yeni baştan oluşturuyor.
Suç sokaklarda kol geziyor ve bir zamanlar Batman olan adam hâlâ ebeveynlerinin cinayetinin anılarıyla ızdırap çekiyor. Etrafındaki sivil toplum çökerken, Bruce Wayne'in uzun süredir bastırılmış kanun koruyucu tarafı, kendini mahkûm ettiği prangalardan kurtuluyor.
Kara Şövalye gazap aleviyle dönüyor ve yepyeni bir nesilden suçlularla boy ölçüşüyor ve de onların şiddet seviyesine ayak uyduruyor. Kısa süre sonra, bu neslin Robin'i -en az selefleri kadar değerli olduğunu kanıtlayan Carrie Kelley adındaki bir kız- ona katılıyor.
Ama Batman ve Robin, yıllarca hapsedilmeleri sonucu kusursuz psikopatlara dönüşen en ölümcül düşmanlarının oluşturduğu tehditle başa çıkabilecekler mi? Daha da önemlisi, süper güçler arasındaki, ilan edilmemiş savaşın -ya da zamanında dünyanın en büyük kahramanları olanların arasındaki çarpışmanın- yaklaşan yansımalarından sağ kurtulabilen olacak mı?
İlk kez yayınlanmasının üzerinden on beş yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, BATMAN: KARA ŞÖVALYE DÖNÜYOR çizgi romanda anlatılan en etkili hikâyelerden biri ve tartışmasız bir klasik olarak yerini korumaya devam ediyor.
Modern çizgi romancılığın bu şaheseri, karanlık bir dünyayı ve ondan daha da karanlık bir adamı inandırıcı bir şekilde hayata geçiriyor. Yazar/çizer Frank Miller, çinici Klaus Janson ve renklendirmeci Lynn Varley'yle birlikte Kara Şövalye'nin emekliliğinden on sene sonra, yozlaşmış Gotham şehrinin bu yakın gelecek destanında Batman efsanesini yeni baştan oluşturuyor.
Suç sokaklarda kol geziyor ve bir zamanlar Batman olan adam hâlâ ebeveynlerinin cinayetinin anılarıyla ızdırap çekiyor. Etrafındaki sivil toplum çökerken, Bruce Wayne'in uzun süredir bastırılmış kanun koruyucu tarafı, kendini mahkûm ettiği prangalardan kurtuluyor.
Kara Şövalye gazap aleviyle dönüyor ve yepyeni bir nesilden suçlularla boy ölçüşüyor ve de onların şiddet seviyesine ayak uyduruyor. Kısa süre sonra, bu neslin Robin'i -en az selefleri kadar değerli olduğunu kanıtlayan Carrie Kelley adındaki bir kız- ona katılıyor.
Ama Batman ve Robin, yıllarca hapsedilmeleri sonucu kusursuz psikopatlara dönüşen en ölümcül düşmanlarının oluşturduğu tehditle başa çıkabilecekler mi? Daha da önemlisi, süper güçler arasındaki, ilan edilmemiş savaşın -ya da zamanında dünyanın en büyük kahramanları olanların arasındaki çarpışmanın- yaklaşan yansımalarından sağ kurtulabilen olacak mı?
İlk kez yayınlanmasının üzerinden on beş yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, BATMAN: KARA ŞÖVALYE DÖNÜYOR çizgi romanda anlatılan en etkili hikâyelerden biri ve tartışmasız bir klasik olarak yerini korumaya devam ediyor.
GÜNAH ŞEHRİ
Frank Miller
Ölmeye Değer.
Öldürmeye de.
Cehenneme Gitmeye de.
Amen.
Öldürmeye de.
Cehenneme Gitmeye de.
Amen.
KORKUSUZ
Frank Miller- John Romita JR
MAT MURDOCK’UN RUHUNUN DERİNLİKLERİNDE YANAN BİR ATEŞ VAR.
Bekar bir baba tarafından büyütüldü. Ödüllü bir boksör tarafından... Her şeyi yoluna koyması için son bir şansı olan ve bu son şansın hayatına mal olduğu bir boksör. Çocukken hakarete ve tacize maruz kalan Matt, yaşlı bir adamı kurtarırken radyoaktif materyaller ile temas etmesi sonucu kör kalınca hayatı geri dönüşü olmayan bir şekilde değişiyor. Sonuç? Kaza sonrası edindiği süper duyuları kullanmasında yardım eden kırılması mümkün olmayan bir irade, kesin bir zeka. Onunki bir aşk, hüzün, düş kırıklığı ve cesaret hikayesi. Daredevil’in orijinini piyasanın efsaneleri Frank Miller ve John Romita Jr. İle keşfedin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder