Çizgi Romanlar, Filmleri ve Ötesi
Çizgi romanlar; 1930, 1960, 1990 ve 2020 dalgaları olarak,
sanat altdalı olarak avangard
çıkışlar yaptı. Henüz tam gerçekleşmemiş bu gelen 2020 dalgası, ‘Marvel’ tarafından ‘3. Kuşak’ olarak lanse edildi. Çizgi romanlar aynı zamanda, 1990’larda yetişkin grafik roman alanında rüştünü kanıtladı.
…
|
İlk belirtilmesi gereken durum: Çizgi romanlardan çok film
yapılıyor ama filmlerin çizgiromanı nadiren yapılıyor. Bunun temel nedeni de,
sinemada seri çekilen filmler, artık gişe başarısını kolayca yakalıyor ve
çizgiromanlar bu türden filmler için hazır senaryo demek oluyor.
çıkışlar yaptı. Henüz tam gerçekleşmemiş bu gelen 2020 dalgası, ‘Marvel’ tarafından ‘3. Kuşak’ olarak lanse edildi. Çizgi romanlar aynı zamanda, 1990’larda yetişkin grafik roman alanında rüştünü kanıtladı.
Çizgi romanların estetiko-politiğine bakarsak, 1930’ların
ABD polis-mafya devleti ve suç dalgası döneminde, Dünya’yı kurturan adam trajikomikliğindeki süperkahraman öyküleri,
tilki gibi dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına ricat ediyor öykülerinde.
2000’lerdeki ‘Dünya’yı kurtaran ülke ABD’de de yaşanan biçimde
süperkahramanlar, bu kezinde kendi aralarında iç savaşa da giriyorlar üstüne.
‘Panini’ türü şirketlerin eğilimi, çizgiromanları yeniden
bir ergen eğlencesi kılmak. ‘Marvel’ de, tam bu çizgide film yaptırmaya
başladı. O nedenle, ‘Wolverine’in ve ‘Batman x Superman’in çizgi romanları,
yetişkin-üstü bir tüketici-hitapsal eğilimdeyken, filmleri neredeyse ergen-altı
eğilimlere ve hitaplara sahip.
Ancak sonuçta tüm bu ideolojiler, bilerek ve isteyerek
yapılan çizgiler taşıyor. Bir de, ne yaptığını bilememe durumları var: ‘Yürüyen
Ölüler’ ve ‘Hellboy’, tümüyle bu çizgide.
Tersi de mevcut:
Onca ‘Batman’ çizgi romanı ve filmi varken, dizi filmini
yapmak cesaret isterdi. Sonuçta ergen açmazı riski, baştan konulmuş bir
handikap gibi görünüyordu. Ancak yine de genç bir oyuncu çıkıp, ‘Gotham’da hem
de ‘Joker’e yepyeni ve bambaşka bir yorum getirebildi. Ayrıca hiç farketmeden
bir de dipnot yazdı: En çok somurulmuş çizgi roman veya film konusu bile,
değişik yorumlarla yepyeni soluklar kazanabilir. 350 yıllık klasik-klasik
Shakespeare’in çizgi romanı için de bu böyledir, 80 yıllık modern-klasik
‘Batman’ için de.
Daha tersi de mevcut:
‘Sin City 1’ (ama ‘Film 2’ pek değil), önce hem çizgi romanıyla,
sonra hem de filmiyle, alternatif türleme ve örnekleme yarattı ve böylece kayda
geçti.
Her zamanki sorunumuz şu: Bakmayı bilen yok ki gören olsun:
Çok fazla çizgi roman, çok fazla film var, çok fazla dizi
yok, en azından son dönemki HBO türünden oluşumlar için değil. Wachowski
Kardeşler’in ‘Sense8’inin çizgiromanı da, filmi de muazzam olurdu örneğin. Ki
bu da, tersine bir örnek olarak tarihe geçer, eğer yapılırsa.
Dolayısıyla anasavımız şu:
Tüm Dünya’daki yapımcı şirketler, biraz yeni yaratıcı avına
çıksınlar. Çok fazla hazıra konma
var halihazırda. İlginç olan şey ise, ‘Hannibal’e yapılan gibi, gerçek avangard
örneklerin önünün kesilmesi. Oysa dizi ‘Hannibal’, birebir uyarlanma olarak
muazzam bir çizgi roman olurdu. Sorun, uygun çizgi-grafik bulmakta.
Bunun nedeni de şu:
‘Bloomberg’de yayınlanan belgeseldeki gibi, resmi çizgideki
bir çizgi roman tarihi var. O anlayış kurtkapanından kurtulunması gerekli. 2020
çizgi romanlarındaki, devlet teröristi yapılan süperkahramanlar, savaşlarına
henüz tam başlamadan, ABD gerçek savaşta yenildi bile. Dolayısıyla, 2020-2030
arasındaki tüm çizgi romandan film
yapanlar, 1920-1930 döneminin Leni Riefenstahl’ı gibi, şimdiden faşizm işbirlikçisi konumuna düşürdüler
kendilerini. Riefenstahl yargılandı, bunu unutmayın.
Çözüm var, zaten yapılmış durumda:
Grafik çizgi romanın yolunu kesmeyin. Tamam, birileri
ergenlerin parasını somurmayı sevebilir. Çizgi romanlara 1 milyon dolar ödeyen
ergenler değil ama. Ergenlerin parası da yetikinlerden çıkıyor yani. Paraysa
para, oyunun kuralına çizgi romancılar ve yapımcılar uymak zorunda. Örneğin
Walt Disney, ‘Star Wars’ için Lucas’a ödediği parayı çıkarmak için, o ergenleri
4-5 kuşak daha somurmak zorunda. Ki ‘Star Wars’ zaten 1977’de bile obez-ebleh-ergen
zeka düzeyindeydi. Şimdilerde, eksi IQ’larda gidiyor ama para paradır.
Yani: Yapabiliyorsanız, ‘Wolverine’in ve ‘Batman x
Superman’in, bir de yetişkin ve hatta yetişkin-öte versiyonlarını da çekin.
Bunu yaparsanız, bir filmin % 30’ maliyetini tutan reklam bölümünü
atlayabilirsiniz, çünkü tüketici o ürünü bekliyor olur zaten.
Saptama:
Moment, açmaz
momentidir.
Çıkış-lar:
Yeni dönem internet veya paralı kanal dizi yapımcıları için
ortaya çıkan özgürlük, yeterince değil, az olarak bile henüz kullanılmadı.
Bu metinde sınırlı kalınan çizgi roman, film, dizi dağarcığı
aslında; bilgisayar oyunu, çizgi film, dizi çizgi film versiyonları da içertilince,
20’ye yakın, çapraz-medya’sal
permütasyon-kombinasyon içeriyor. Örneğin, tüm çizgi roman bilgisayar oyunları
fecaat iken, Marvel-Capcom melezleme, ‘spin-off’, çapraz medya oluşumu
örneklemesi, en son ‘Assassin’s Creed’in ve ‘Warcraft’ın film yapılmasıyla
yepyeni bir akış kanalı kazandı. Not: ‘Assassin’s Creed’in çizgi romanı zayıf,
‘Warcraft’ınki omurga kayması ile ortanın üzerinde.
Global bakış açısı: Fransa’daki ‘Asterix’ filmleri kötüydü.
İtalya’daki Esse-Gesse’ler Zagor’un uzaya çıkmasıyla koptu, filmleri yapılmasa
daha iyi. Japonya’daki ‘anime-manga’ yolu tükendi. Çin’deki ‘manhua’ yolunu
henüz bilemiyoruz. Hindistan’daki Bolywood usülü aksiyonu ise, kimseye
öneremeyiz, düşmanımıza bile. Türkiye’deki alaturka ve Yeşilçam’sal versiyon
ise, ‘Dünya’yı Kurtaran Adam’ oluyor, gülmek için düşünülebilir.
Saptama: Moment, ‘açmazdan eksodus olabilir’ momentidir.
Yoksa, 2090’a kadar batarız. ‘Batman’in ilk filminden beter örnekler çekilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder