Ümit Kreççi
…
Hal Jordan’ın bir tür tanrıya
dönüşmesinin ardından belli ki DC Comics okurlara tam olarak nelere muktedir
olduğunu anlatmanın yolunu aramış, “Final Night” hikayesiyle amacına
ulaşmıştır. Parallax’ın tanrısal gücü başka nasıl anlatılırdı bilemiyorum
açıkçası.
Ama öte yandan itiraf ediyorum DC
Comics hayranı olmakla birlikte yan öykülerin bir kısmını okumuş olmakla
birlikte 4 sayılık ana öyküyü almadım, edinmedim inatla. Çünkü çok sıkıcı
gelmişti bana.
Final Night’te olan şu: Güneş Sun-Eater
adlı uzaylı bir varlığın bir tür saldırısından dolayı sönmektedir ve dünyalı
kahramanlar kar altında her gün daha da soğuyan dünyada görevlerini yapmayı
sürdürmektedirler. Ve olay bu ya güneşle ilgili tüm çabaları boşa gitmektedir. Öte
yandan çok da bir şey yapamadan ufak ufak ölümü kabullenmeye başlamışlardır.
Derken Parallax/Hal Jordan gelir ve
Sun-Eater’ı defedip güneşi tekrar canlandırır, dünyayı kurtarır ve daha önce
ölmüş olan Green Arrow’u hayata döndürür. Bu hareketle iyi mi yapmıştır bunu da
daha sonra okuyacağız.
Bu arada Green Arrow’un bir
macerada öldüğünü de hatırlatmak gerekir herkese. Kolu uçaktaki bir bombaya
sıkıştırılan kahraman, Superman’in “Kolunu/elini keserek seni oradan çıkarırım”
teklifine “Sakat bırakamazsın beni” diyerek karşı çıkmış, bombayı kendisi
devreye sokarak havaya uçmuştur. Bu ölüm hadisesini bilmekte yarar var çünkü
çok sonraları Green Lantern hikayelerinden birinde tekrar karşımıza çıkacak.
Özetle Parallax’ın gücünü anlatmak
için olduğunu varsaydığım bu Final Night öyküsünün konusu aşağı yukarı buydu ve
bu Arkabahçe Yayıncılık “Green Lantern – Yeniden Doğuş” cildinde ucundan
kıyısından bahsedilerek bağlantı kurulmuştu. Sonra ne olmuştu? İşte o çok
önemli bir hikaye çünkü herkes Flashpoint’u konuşur New 52’ye geçerken ama DC
Comics evrenini yerinden oynatan ve değiştiren asıl hikayelerden biri bir
sonraki yazıda anlatılacak, hazır olun.
...
Yazının öncesine dair:
Green Lantern "Yeniden Doğuş" Ek Bilgiler – 1 / Hikayenin Bilinmezleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder