Tolga AYDIN
---
SCALPED
Yazan: Jason Aaron
Çizen: R.M. Guerra
Yayıncı: Çizgi Düşler
Ana, Baba, Toprak Seçmek
"Baban, bazen sadece anneni s...
adamdır. Babanı bazen sen seçersin..." Scalped'ın yıkıma meyilli rutubetsiz öykücülüğünü,
ana karakterlerden Siyu şef Red Crow’un bu sözleri iyi özetliyor. Scalped, 12
ciltlik tamamlanmış macerası boyunca, defalarca altını çizdiği üzere; yanlış
babalardan, yanlış yerde doğmuş adamların/kadınların öyküsü.
Öykünün çok
karakterli yapısında ana karakter diyebileceğimiz Bad Horse’un yıllardır
reddettiği Siyu kimliğiyle yüzleşmek üzere kasabası Prairie Rose’a dönmek
zorunda kalıyor. Bu yüzleşmenin zamanla
içsel bir zaruretten kaynaklı olması haricinde Bad Horse eski bir FBI
memurunun kişisel kininden kaynaklı bir intikam planının parçası olarak, Red Crow’un suç
organizasyonuna sızıyor.
Öykünün gerilim ayaklarından birini bu çok kimliklilik
hali oluştursa dahi asıl amaç Dashiell’in kökenini kabullenme ve kendini ait
hissetmemek için elinden geleni yaptığı, Siyu topraklarında kendine bir ‘yuva
kurma’ mecazi olarak islemesi. Amerikan kitle anlatı geleneğinde yerlilerin
yanlış kutuplu uçlarda karakterize edildiği tespitini bugün az çok batı
medyasından bir şeyler takip etmiş herkes yapabilir. Scalped’in dersine iyi
çalıştığı şey ise öncelikle daha ilk sayfalarında beyaz adam ya da duyarlı
beyaz adamın pozitif ayrımcılık damarıyla ürettiği bu karikatür direklerini
yıkıp atmak oluyor.
Amerikan Yerlileri, John Wayne filmlerinde son modern
halini aldığı üzere (The Searchers
bunun belki dışında kalabilir) beyaz ırka karşı düşmanlık besleyen, öylesine
otlayan bizonlar kadar karikatürize edilmiş bir fondan öteye geçememişlerdi.
Diğer yandan ise Yerlilerin şaman kültüne gönülden bağlı, iç çelişkileri,
kötülükleri olmayan, günahsız, kendine ait insani zaaflardan sıyrılmış müthiş
ruhani dostlar olarak resmediliyorlardı. Scalped'in bunu özellikle western
anlatısında imge-öykü olarak yegane taze soluğu getirebilecek çizgili mecrada
yapmış olması oldukça değerli. Vertigo etiketiyle basılan serinin, yayıncının
önceki yetişkin işlerine nazaran çok daha oturmuş bir çizim ve anlatım tarzı
var. Okuyucuyu rahatsız etmek için kendine hedef koyduğu Cormac McCarthy, The
Wire, Dashiell (İsmi Malum Alıntılı Kişi) Hammet gibi referansların meselesi
olan şiddeti sosyal boyutta, laboratuvar gözlemcisi kıvamında yaparak hedefini
tutturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder