Doruk Çetin
---
The Killing Joke, ya da Türkçe ismiyle Öldüren Şaka
gerçek bir klasik. Yazılmış en iyi Joker hikayesi, Miller’ın eserlerini
saymazsak da kesinlikle en iyi Batman hikayelerinden biri. Yazar dünyaca ünlü
Alan Moore; adını hala duymayan okurlar şimdi “Hah!” diyecekler çünkü kendisi V
for Vendetta, Watchmen, From Hell, Swamp Thing diye alıp başını uzayan bir
bibliyografiye sahip bir efsane. Çizer ise 2000 AD (Judge Dredd) ve DC Comics
için çok defa kalemini oynatmış Brian Bolland. Bolland ayrıca 2008’deki yeniden
basımda bu çizgi romanı gerçekçi ve kasvetli renklerine bürüyen kişi.
Öldüren Şaka bize Joker’in orijin öyküsünü sunuyor.
Trajediyle dolu sayfalarda umduğunuzdan çok daha yakın buluyorsunuz kendinizi
Gotham’ın soytarısına. Deliliğin kapısını açmadan önce bir aile babası olarak,
bir koca olarak, başarısız bir komedyen olarak karşımıza çıkıyor Joker.
Gündelik bir insanın eşiğinde durduğu korkunç uçurumu gösteriyor, sıradan bir
insan ile kendisi arasında yalnızca “kötü bir gün”lük fark olduğunu anlatıyor. Akıl
sağlığını kaybetmeye, deliliğe kaçıp arkasında kalanları örtmeye sadece “bir
tek kötü gün” yaşamanın yeteceğini anlatıyor kendine has üslubuyla. Her konuşma
balonu öylesine dolu ve gerekli ki karakterlerin sesiyle okuduğunuz her
cümleden sonra tüyleriniz diken diken oluyor ve kendinizi düşünürken
buluyorsunuz. Pelerinli süvarinin her hayranının kaçınılmaz ortak noktası olan
Batman-Joker ilişkisinin en sofistike haline de burda rastlıyorsunuz,
birbirlerine en yakın oldukları diyaloglara eşlik ediyorsunuz. Batman’le
Joker’in belki de ne kadar benzer olduğuna tanıklık ediyorsunuz. Ayrıca belirtmeden
geçemeyeceğim, Jim Gordon karakterinin sınırlarının zorlandığı olayların
ortasında çok güçlü bir betimlemeye sahip bir şekilde yer alıyor çizgi romanda.
Bu altmış sayfalık öykünün yankısı ise büyük oluyor.
Joker hala birçok yazarın kabul ettiği ve kullandığı bir orijin öyküsüne
kavuşuyor, ki The Man Who Laughs (Gülen Adam) bunun en başarılı örneği. Barbara
Gordon’ın Oracle kimliğine bürünme süreci yaşadığı korkunç kazayla burada
başlamış oluyor. Ayrıca çizgi roman hem çizdiği Joker portresiyle, hem de
Batman’in ve Joker’in benzerlik ve farklılıklarını etkileyici ortaya koyuşuyla
beyaz perdeden oyunlara birçok mecrada büyük bir ilham kaynağı halini alıyor.
JBC Yayıncılık sayesinde eseri bu ay raflarda Türkçe olarak görebilecek olmamız
ise gerçekten büyük bir fırsat.
The Killing Joke hala tartışmalarla adını duyuran, köklü
ve şok edici bir klasik. Sadistlik, delilik ve trajedi dolu bu öyküyü Joker’i
anlamaya çalışanlara, Batman hayranlarına, çizgi roman okurlarına, sarsıcı bir
hikaye dinlemek isteyenlere içtenlikle öneriyorum ve kısacası herkesi bu deli
masala davet ediyorum.
“Kendini
tatsız düşüncelere bağlanmış, geçmişinde çığlıkların dayanılmaz olduğu yerlere gidiyor
bulduğunda, her zaman deliliğin varlığını hatırla. Delilik acil durum
çıkışıdır. Dışarı bir adım atabilir ve yaşanmış tüm korkunçlukların üzerine bir
kapı kapatabilirsin, onları kilitleyebilirsin... sonsuza dek.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder