Ümit Kireççi – umitlila@gmail.com
...
Bonelli Editore’nin Gianfranco Manfredi yaratısı 132
sayılık Büyülü Rüzgar (Magico Vento) çizgi romanı birçok bakımdan çizgi roman
dünyasına hediyesidir diye düşünüyorum. LAL kİtap’ın bu diziyi inatla son
sayısına kadar basması da takdire değer bir çabadır ayrıca.
Kısır ve sıradan bir western hikayesi yerine aynı zeminde
büyü, Şamanizm, doğa sevgisi ve kapitalizm eleştirisini harmanlayan Manfredi
ciddi bir işe kalkışmıştı. Hatta buna masonik bir görünüm kazandırdığı
Okültizmi ve lideri Aiwass’ı da katması dikkate değerdir.
Büyülü Rüzgar okuyanların da bildiği gibi hikayede Ned
Ellis adlı asker bir tren kazasında kafasına saplanan metal yüzünden hafızasını
kaybeder. Lakota Kızılderilileri tarafından hayatı kurtarılan, Ellis’in güçleri
olduğunun farkına varılmasıyla ise o kabilenin şamanı olmasına karar verilir.
Sonradan tren kazasının kaza olmadığını, bir soygun olduğunu öğrenen Büyülü
Rüzgar – Ned Ellis tehlikeli bir ağa karşı savaş açar. Basın, satılmış
politikacılar, gizemli tarikat teşkilatlanması, iş adamları, ordunun subayları,
bilim adamları, organize suç örgütleri ve din adamlarının oluşturduğu devasa
bir ağ…
Bahsi geçen meslek gruplarını maskeli bir tarikatın üyeleri
olarak bir araya getiren Manfredi Okültizm’in nimetlerinden yararlanmıştır.
Gizemli maskeler, gizemli kıyafetler, ayinler, kadın bedeninin değersiz
kullanımı, toplantılar, bu arada iş ve bir ülkeyi paylaşma konuşmaları bize
biraz da Samanyolu TV dizilerindeki abartılı paranoya süslemelerini hatırlatsa
da asıl kaynak Okültizm öğretisidir.
19. yüzyılın ikinci çeyreğinde ortaya çıkan Okültizm
öğretisinin ismi “occulere” sözcüğünden türetilmiştir yani gizli-saklı anlamına
gelmektedir. Temel olarak fiziksel bilimlerle ruhsal dünyayı birleştirmeyi
amaçlayan bir öğreti olmakla birlikte birçok farklı alt katmanı bulunmaktadır.
Görünen o ki Manfredi bu alt yapıyı daha masonik bir alt
yapıyla birleştirerek son dönemlerin en büyük tehlikesi olarak gösterilen
İlluminati seviyesine getirmiştir. Ancak bunu da kendi yaratısı olarak ortaya
koymamış, Aleister
Crowley’in Hermetic Order of the Golden Dawn adlı çalışmasını esas almıştır.
Temel Okültist görüşleri bir tık ileriye götüren Crowley romanında büyüye geniş
yer ayırmıştır. Bu romanının kahramanı da AIWASS olmuştur. Ki okuyanlar bilir,
Büyülü Rüzgar’daki tarikat lideri ve baş büyücüsünün adı da Aiwass’dı ve
defalarca ölümden dönüyordu.
Crowley’in
Unicursal Hexagram’ı
(Romanından)
Bu arada eski
kültürlerle iletişim halinde olmak, onların sihirli tılsımlarını kullanmak,
eski tanrılarla iletişim kurarak öğretilerini uygulamak ve gizemli büyüler
yapmak yine çizgi romanın hemen her sayısında karşımıza çıkıyordu.
Manfredi,
zannımca Okültizmin alt kollarından Alşemistlerin altın yaratma takıntısını
kapitalizmle özdeşleştirerek eleştirirken doğayla bütünleşmeyi tercih eden
Şamanizm’i yüceltecek şekilde yorumlamış eserinde.
Basit bir
western’de ciddi bir sistem ve kapitalizm eleştirisi… Büyülü Rüzgar
okumadıysanız bir daha düşünün derim ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder