Hellsing'e Başlamadan
Önce
En çok sevdiğim anime ve manga serisi Hellsing
Gerekli Şeyler'den çıktı. Eminim ki benim gibi Hellsing'e aşırı derece de
sempati duyan arkadaşlarımız yazılanların çoğunu biliyordur. Ama bilmeyenler
için Hellsing'e ön hazırlık babında karakterleri ve hikayeyi tanıtan bir yazı
yazdım umarım beğenirsiniz.
Hellsing Organizasyonu
Doktor Abraham, Van Hellsing tarafından kurulan
vampir ve hortlakları yok etmeyi hedefleyen gizli bir teşkilattır. Bir diğer
adı İngiliz protestan şovalyeleridir.
İntegra Fairbrook Wingates Hellsing
Ünlü ve gizemli Hellsing ailesinin içinde doğan
Integra animedeki 13, mangadaki 12 yıllık hayatını babasının yani Sör Arthur
Hellsing'in yerini almak için hazırlanarak geçirmiştir. Integra'nın annesi ise
Integra'nın geriye dönüşlerinde hiç yer almaz. Bunun nedeni olarak Integra'nın
annesiyle hiç karşılaşmamış olması ya da annesinin Integra çok küçükken ölmüş
olması öne sürülebilir. 12 yaşındayken Integra'nın babası da ölmüştür. Giderken
de Integra'ya Protestan Kraliyet Şovalyelerine liderlik etme ile İngiltere'yi
koruma görevini bırakmıştır ve kardeşi Richard'tan da ona destek olmasını rica
etmiştir. Ama neredeyse Arthur'un ölümünden anlar sonra küçük bir kızın
Hellsing'i yönetme fikrini kıskanarak Integra'ya saldırır. Integra da şansının
yardımıyla, babasının başı belaya girince zindanlara gitmesi öğüdüne uyarak,
malikanenin alt katlarına ulaşmayı başarır. Fakat girer girmez mühürlenmiş bir
vampir vücuduna rastlar. Ama Richard onu bulur ve ateş eder, Integra'nın
omuzundan kurşun sıyırınca kanlar yerlere saçılır. Kanları Arthur'un 20 yıl
önce hapsettiği vampir yalamaya başlar. Yenilenerek normal hale gelmeye
başlayan canavar, Integra'ya acı çektirmek isteyenleri öldürmeye başlar.
Richard umutsuz bir şekilde son bir kez Integra'yı öldürmeye yeltenir ama
kurşunu Alucard adlı vampirin kolu tarafından engellenir. Integra yerdeki bir
silahı alır ve amcasına doğrultur, onu öldürerek Hellsing'in kan bağının son
üyesi olmayı hak eder. Bununla beraber Alucard da onun sadık hizmetkârı olmaya
kendini adar. Bundan kısa bir süre sonra Integra şovalye ünvanını alır ve
babasının eski arkadaşlarından biri olan Sör Shelby Penwood'a takdim edilir.
Penwood onun Hellsing gibi bir görevi kaldırabilmek için çok genç olduğunu
söyler. Ancak sonradan ise fikrini değiştirerek, kamikaze görevinden önce
onunla tanışmanın ve ona hizmet etmenin bir onur olduğunu ifade etmiştir.
Kendini feda ederek Londra'nın işgali sırasında Millenium ayak takımı
askerlerini patlatması, Integra'nın insanlığın değeri üzerine yeniden
düşünmesini sağlamıştır. Genç Integra utangaç ama tuttuğunu koparan bir tiptir
ama Alucard onun hizmetkârlarından biri olduktan sonra daha çok güven dolmuştur
ve rahatlamıştır tabi bu sayede öz güveni kraliçe ile olan görevine de
yansımıştır. Integra, Seras gibi belirli bir yaşa geldikten sonra büyük bir
tecrübe kazanmıştır. Savaşın başladığı dönemde masumiyetinin büyük bir kısmını
kaybetmiştir. Zorluklarla karşılaştığında zayıflık göstermeyen aksine
bilgeleşen gerçek bir lidere dönüşmüştür. Major ondaki bu kendi tabiriyle
"güzel genç bayan"dan "gerçek ve tehlikeli düşman"a
dönüşümü fark etmiştir. Hatta onu öyle çağırdığı için özür bile dilemiştir ve
onu zeplinine gerçek bir karşılaşma için davet etmiştir. Integra'nın bilinen
ailesi Abraham Van Helsing'i de içeriyordur. Eski bir metafizikçi ve felsefeci
olan Abraham, Bram Stoker'in Dracula adlı eserinin baş karakterlerinden
birisidir. Babası ise Arthur Hellsing'tir. Ama 1989'da yani Integra 13
yaşındayken kanserden ölmüştür. Integra'yı çok sevmiştir ve diğer çocuklar gibi
olmadığı için onun hep daha iyi, daha mutlu olmasını sağlamaya çalışmıştır.
Integra Hellsing'teki şu anki pozisyonunuyla Kraliyet Yuvarlak Masa Şövalyelerindeki
sandalyesini ondan miras almıştır. Amcası Richard da bu yüzden zavallı kızın
suratına mermileri boşaltmaya çalışmıştır. Ama Alucard sayesinde Integra
kurtulmuş hem de liderliği tek başına ele geçirmiştir. Zayıf bir ihtimaldir ama
Integra tamamıyla Avrupalı değildir. Ten rengi diğer karakterlerinkinden biraz
daha koyudur. (sütlü kahve gibi.) Ayrıca bunu destekleyen kanıtlardan biri de
animenin 10. bölümü olan Canavarın Efendisinde, Integra'nın geriye
dönüşlerinden birinde bebek haldeki Integra'nın annesi olabilecek, sari giyen
bir kadın tarafından tutulduğunu görüyoruz. Bu da Integra'nın annesinin Hintli
bir göçmen olabileceği önergesini kuvvetlendiriyor.
Alucard
Alucard, genelde krallık dönemlerinden ve batılı
tarzda, zamanında Van Hellsing'in de giydiği bir çeşit trençkot, deri at binim
çizmeleri giyer. Ceketiyle uyumlu kırmızı bir kravat takar. Yine ceketiyle uyumlu bir şapkası ve turuncu
lensli güneş gözlükleri vardır. Bununla beraber bu kıyafetler onun benliğinin
bir parçası gibidir ama istediği zaman değiştirebilir.8. kitapta Alucard'ın
geçmişine insan olduğu zamanlara dönüş yapılır. Drakula'nın yaşamının dönüm
noktası Osmanlı ile savaşlarıyla başlar. Başta Tanrının kendisine yakaranları
ödüllendirmediğini, ama ölümlülerin inançlarını açıkça göstermelerini ister.
Ordusu yenildiğinde ise tam öldürülmek üzereyken Vlad tanrı'ya yenik düşer.
Sonunda ise Tanrı'nın kendisini yaratan olduğunu ve onu geri çağırdığını
düşünür. Nasıl bir vampir olduğu ise sisli bir olaydır. Mangada da animede de
bu olayla ilgili bir şey anlatılmamıştır.
Ama bir sahnede kendisi gibi savaşçılardan birinin kanını içerken
görünür. Seride Bram Stoker'ın Drakula'sında Drakula'nın ölümüne kadar olan
bölümlerden bahsedilir. Hellsing'de kalbinden kazıklandıktan sonra tam olarak
yok edilemez. Hellsing'in hizmetine girişinin gönüllü mü yoksa zorlamayla mı
olduğu kesin değildir ama Van Hellsing'in hizmetkârlarından biri olur. Genç
Walter'la beraber Polonya'nın başkenti Varşova'ya Millenyum'un vampir üretme
programlarını yok etmek için gönderilir. İntegra'nın babası ise son
zamanlarında Alucard'ın çok güçlü olduğu için kullanmanın tehlikeli olduğunu
düşünür, onu Hellsing'teki bir zindana hapseder. 20 yıl sonra İntegra'nın kanı
onu uyandırır. Alucard da integra'yı hain amcasından kurtarır ve onun
hizmetkârı olur. Televizyondaki anime serileri Alucard'ın Drakula olduğunu
kanıtlayan sahneleri içermez. Animenin sonunda ise onun Vlad Drakula olduğu ima
edilir. Animenin de Manganın da ilk bölümünde bu olarlar benzer şekilde
verilmiştir. Alucard her türlü savaşı seven ve gerçek rakiplere saygı duyan
biridir. Alucard bazı insanlar karşısında hayranlığını açıklamaktan çekinmez.
Mesela İntegra'nın öldürme emrini verme cesaretini göstermesi ve Alexander
Anderson'un onu öldürmek konusundaki azmi insanların inanılmaz veya muhteşem
yeteneklerinden birkaçı olarak nitelendirilebilir. Alexander Anderson'u
kendisine bir paralel olarak tanımlar. Alucard insanlara saygı duyar Daha ileri
gidersek: Eğer Anderson onu öldürebilseydi Alucard onunla gurur bile duyardı.
Manga devam ederken Alucard kendi doğasıyla bir karışıklık içerisindedir. Hatta
bir bölümde ağladığına bile şahit olunmuştur. Şöyle de söylenebilir: Alucard
vampirliği insanoğlundan bir basamak aşağıda görür. Bundan dolayı vampir olma
kararından pişmanlık duyar. Ayrıca bir amaçları olmadan öldüren vampirlerden
tiksinen Alucard Bonnie ve Clyde örneğini vererek gereksiz yere cinayet işleyen
iki sevgiliyi öldürmüştür. Alucard bir ölümsüzdür ve yaslanmaz. Yediği
insanların sayısı milyonlardadır. Diğer karakterler onu yaralamaya çalışınca
başarısız oluyorlar ama yaralandığında da kendini yenileyebilme gücü vardır.
Başı kesilerek ya da kalbine kazık sokularak öldürülemez. Başka bir tarafa
bakarken ikiz silahları olan Casull 454 ve Jackal ile atış yapabilir. İnsan
gözünün ayırt edebileceğinden daha kısa bir sürede bir insanı kolaylıkla
parçalara ayırabilir. Duvarların içinden geçerken görülmüştür. Dikey yüzeylerde
hareket edebilir. Yarasalar, böcekler, şeytani köpekler, şekilsiz karanlık
gölgeler, insansı tipler gibi çeşitli mahlukatlara dönüşebilme yeteneği vardır.
Telepatik olarak Seras ile konuşur ve diğer karakterleri hipnotize edebilir.
Kanın içine hatıraları emebilir. Ayrıca güneş ışığına karşı bağışıklık
kazanmıştır.
Seras Victoria
Seras eskiden bir polis memurudur ve vampirlerle
savaşmak için D11'e katılmıştır. Alucard'la tanışmadan önce normal bir
insandır. Alucard 'ın onu ısırmasıyla bir vampire dönüşür. Fakat vampirliği
alışmakta büyük zorluk çeker ve kan içmeyi uzun bir süre reddeder. Sonra
Alucard ona kan içmezse vücudunun zayıf düşeceğini söyler ve onu ikna etmeye
çalışır.
Seras Alucard'a 'efendim' diye hitap etmektedir (Onu
ısırarak vampir yaptığı için). Oldukça hassas ve duygusal bir kızdır. Hellsing'in
en sevimli karakteridir. Bunun yanında kan içmediği zamanlar çok tehlikeli
olabilir. Alucard'dan sonra organizasyondaki ikinci vampirdir. Seras D11'de bir
gün görev sırasında arkadaşı Jack'in ısırılıp vampire dönüşmesiyle olay
yerinden kaçmıştır. Bu sırada yolda bir vampir görmüş ve tam ona ateş edecekken
Alucard vampiri öldürmüştür. Daha sonra bir kiliseye sığınmıştır. Fakat
kilisedeki rahip vampir çıkmış ve Seras'ı kanını içmek için esir almıştır.
Alucard da kiliseye gelmiştir. Fakat rahip Seras'ı bir kalkan gibi kullandığı
için Seras'ı kurtarmanın tek yolunun önce onu vurup sonra da vampir yaparak
canlandırmak olduğunu bulmuştur. Seras vampir olduktan sonra Alucard onu
kucağında taşıyarak Hellsing Organizasyonu'na doğru yol almaya başlamış ve
Integra'yla konuşarak Seras'ı Hellsing Organizasyonu 'na almasını istemiştir.
Seras bu vesileyle Alucard'la tanışmıştır. Fakat Alucard onu vampire
dönüştürdüğü için Alucard'a 'efendi' diye hitap etmektedir.
Walter C. Dornez
Hellsing Organizasyonu'nun emekli bir üyesidir.
Fakat hala Integral'e hizmet etmektedir. 69 yaşındadır. Hellsing: The Dawn'da
görüldüğü üzere 2. Dünya Savaşı'nda 14 yaşında olan Walter o zamandan beri
Alucard'ı tanımaktadır. Silahları metali kesebilecek güce ve keskinliğe sahip
ince saydam iplerdir. Yaşına göre oldukça çeviktir, OVA da mermilerin arasından
koştuğu görülebilmektedir
Peder Alexander Anderson
Anderson Vatikan'ın en güçlü savaşçısıdır.
Savaşmadığı zamanlarda bir yetimhanede çocuklara bakmaktadır. Anderson bir
şekilde mermilerden bile kaçacak kadar hızlıdır ve 4. OVA da Alucard'la yumruk
yumruğa dövüşürken görüldüğü gibi bir Nosferatu kadar fazla fiziksel güce
sahiptir. Boyu 2 metreden uzun olan Alucard'dan biraz daha fazladır. Ayrıca
bilinen tek "Regenarator"dır, genetik müdahale ile her türlü yarayı
çabuk iyileştirebilecek hale getirilmiştir, Alucard'ın silah mermileri buna
dahildir. Ayrıca her türlü mermiyi de savuşturma yeteneği vardır. Silahları ise
sonsuz sayıda taşıdığı süngülerdir, bunların iki çeşidi vardır: fırlatmak için
kullandıkları ve kılıç gibi kullandıkları. Anderson ayrıca İncil sayesinde
ışınlanabilir. Fark edilen bir özelliği ise süngüleriyle haç işareti
oluşturmasıdır. OVA'nın son bölümlerinde canavara dönüşmüştür: Enrico Maxwell
Maxwell İskaryot'un lideridir, dinine fazla bağlılık
göstermektedir. Çocukken annesiz ve babasız olduğu için arkadaşları tarafında
dışlanmış ve günün birinde gerçekten çok önemli biri olmaya yemin etmiştir.
İscariot (Vatikan bölüm XIII)
İscariot Vatikan tarafından Cehennem güçlerine karşı
savaşmak için kurulan operasyon bölümlerinden biridir.
Chief M’quve
Maxwell’den sonra Iscariot’un başına geçmiştir. (Hellsing/Manga Cilt 10)
Father Rinaldo
Enrico
Maxwell’in danışmanıdır.
Heinkel Wolfe
Iscariot’un
uğraştığı İtalyan teröristleri ve hainleri yakalamıştır. İscariot'un
en genç tetikçilerindendir.
Sister Yumiko “Yumie” Takagi
Milenium
Milenium, Hitler'in Almanyası çöktükten sonra hala
amaçlarını devam ettiren nazilerden oluşan çok gizli bir örgüttür. Normal
askerlerin yanı vampirler ve kurt adamlar gibi askerlere, zeplinler gibi
araçlara sahiptirler.
Sturmbannführer – Binbaşı
The Major Milenyum'un komutanıdır. Deli olarak
nitelendirilmiştir ve buna karşı çıkmamıştır. Zeki bir taktikçidir ve adamları
ona sonuna kadar bağlıdır. Şişmanlık ve tıknazlığıyla Hitler'i andırır. İmparatorluk
tarafından ölümsüz bir ordu oluşturmak için 1944 yılında orduya alınmıştır.
Herr Doktor
The Doctor Milenyum'un nazi vampir ordusunu ve
Schrödinger'i yaratan dahi "deli doktor"'dur. Gözlüğü vardır ve altı
camdan ibarettir. İkisi normal yerlerinde, kalanları da süs olarak gözlüğün
kenarına 2'şer olarak yerleştirilmiştir. Göbek kısmı açıkta kalan bir giysi
giyer.
Hauptsturmführer – Yüzbaşı captain
The Captain, Major'un hiç konuşmayan ve duygusuz
korumasıdır ve aslında nazi kurt adamların arasındaki tek gerçek kurt adam
odur.
Sturmführer Zorin Blitz
Uzun boylu ve yüzünün sağ tarafında bazı dövmeler
olan erkeksi bir kadın karakterdir. Yüzündeki dövmeyi kullanarak bazı
illüzyonlar ile rakibini geçmişindeki anılarına göndererek yenmeye çalışır.
Tubalcain “The Dandyman” Alhambra
Sihirli oyun kartlarına sahiptir ve bu oyun
kartlarını silah olarak kullanabilir.
Jan Valentine
Ağabeyi Luke Valentine ile Hellsing
Organizasyon’undaki herkesi öldürmek ve Alucard’ı yok etmek için
görevlendirilmişlerdir.
Luke Valentine
Kardeşi Jan Valentine ile Hellsing
Organizasyon’undaki herkesi öldürmek ve Alucard’ı yok etmek için
görevlendirilmişlerdir.
Oberstammführer Schrödinger
Küçük bir çocuktur. Türü bilinmemektedir. Herr Doctor tarafından yaratılmştır.
Scrödinger görünüşe göre ölümsüzdür. Saçının üstünde kurt adamlara özgü
kulaklar, vampirlere özgü dişler ve hortlaklara özgü mor, eflatun karışımı
gözleri vardır.
Doğukan Çevrim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder