3 Mayıs 2012 Perşembe

THE AVENGERS’ın Loki’si Tom Hiddleston Süper Kahraman Filmlerini Savunuyor

Iron Man 2 beni hayal kırıklığına uğratmış olsa da, Marvel’ın bir sonraki filmi Thor’u çok beğenmiştim. Kenneth Branagh’ın süper kahramanı işleyiş tarzı ve Chris Hemsworth’ün performansı oldukça güzeldi. Ama filmde en çokLoki’yi mükemmel bir şekilde canlandıran Tom Hiddleston’dan etkilenmiştim. Hiddleston Cambridge ve Royal Academy of Dramatic Art’ta eğitim görmüş çok yetenekli bir oyuncu. Şu ana kadar Steven SpielbergWoody Allen veTerrence Davies’in de filmlerinde rol alan oyuncuyu gelecek ay vizyona girecek olan The Avengers’ta yine Loki rolüyle izleyeceğiz.
Süper kahraman filmleri genelde basit ve çok fazla zeka gerektirmeyen gişe filmleri olarak görünüyor, gerçekten sanat eseri olanlar bile çok fazla kabul görmüyor. Hiddleston da tam da bu nedenle süper kahraman filmlerini savunan oldukça etkileyici bir makale yazdı.


HiddlestonThe Guardian için yazdığı baş makaleye, yıldızı süper kahraman filmlerinde parlayan birçok efsanevi oyuncu olduğunu belirterek başlıyor. Jack Nicholson’dan, Heath Ledger’a kadar “birçok muhteşem oyuncunun süper kahraman rollerini ciddi bir göreve dönüştürdüğünü” söylüyor. İngiliz oyuncu, süper kahraman filmlerinin mitoloji aracılığıyla insanlık üzerine ışık tuttuğunu belirtiyor.

Süper kahraman filmleri ortak, bağımsız ve modern bir mitoloji sunuyor ve bu filmler sayesinde de bu gerçekler keşfediliyor. Farklı tanrılara ve farklı dinlere inanan, gittikçe laikleşen toplumumuzda, süper kahraman filmleri ortak umutlarımızın, hayallerimizin ve kıyamet sonrası kabuslarımızın yansıtıldığı ve işlendiği eşsiz bir tuval görevi görüyor.


Hiddleston yazısında antik kültürlerden de bahsediyor:

Antik toplumların tanrıları insan biçimindeydi; yüzyıllık hanedanları etkilemiş tanrılar; babalar ve oğulları, şehit düşmüş kahramanlar, kavuşmaları yıldızlar tarafından engellenen aşıklar, kralların ölümleri… Bu hikayeler bize kibrin zararlarını ve alçakgönüllülüğün üstünlüğünü öğrettiler. Bunlar herkesin yaşamında olan günlük olaylar aslında ve biz bu hikayeleri seviyoruz. Klişe gibi görünseler de, süper kahramanlar yalnız, kibirli, kaba ve küstah olabilirler. Genelde bu insani zaaflarını, çoğunluğun iyiliği için aşabiliyorlar. Kurtulma olasılığı çok yakınımızda, ama yine de onu kendi ellerimizle kazanmamız gerek.

Hiddleston, günden güne genişleyen bir tuvalde karşılaştığımız sorunları, süper kahramanların nasıl yansıttığına örnek olarak, tanıdığımız bir karakteri veriyor:

Hulk öfke korkumuzun, bu korkunun zararlı sonuçlarının, insanı tüketen ateşinin mükemmel bir temsili. Bu dünyada hayatında bir kere bile Hulk gibi etrafındakileri kırıp parçalamak istememiş bir insan yoktur. Öfkemizin ateşi soğuduğunda, geriye sadece utanç ve pişmanlık kalır. Hulk’ın mütevazı diğer kişiliği Bruce Banner öfkesinden en az bizim korktuğumuz kadar korkan biri.
Hiddleston çizgi roman dünyasının ünlü karakterlerinden bahsetmeye devam ediyor:
Diğer kahraman Bruce (Wayne) ise Hamlet’in süper kahraman versiyonu: sürekli kara kara düşünen bir ruh; ailesinin haksız yere öldürülmesinin intikamını almakla sonsuza dek suçlanmış, yanlış anlaşılmış yalnız bir adam. Captain America askeri bir mücadelede savaş kahramanlığını simgeleyen genç bir poster adamı: doğuştan lider, savaş kahramanı. Örümcek Adam ise sonsuza kadar genç kalacak bir kahraman. Peter Parker’ın süper güçlere sahip kişiliği, en iyi saklanmış sırrının yani bağımsız düşüncelerinin ve gücünün vücut bulmuş hali.

Bu makaleden önce de Hiddleston’ın hayranıydım, şimdi ise daha büyük bir hayranıyım. Muazzam bir yeteneğe sahip oyuncu, dramatik veya bağımsız filmlerde rol almak için kesinlikle süper kahraman filmlerine sırt çevirebilir. Ancak süper kahraman filmlerini böylesine tutkuyla savunduğunu ve bu türü bu kadar samimi bir şekilde kucakladığını görmek gerçekten çok hoş ve rahatlatıcı.


Çeviri: Nisan Benzergil
Kaynak - Divx Planet
Paylaşım - Gürcan Gülseven

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails