6 Nisan 2009 Pazartesi

"Çizgi'de Mizah" Panelimizden

Tarih: 31 Mart 2009 Salı Zaman: 16:30 - 19:30 Yer: Bahçeşehir Ü. Fazıl Say Salonu Cadde/Sokak: Beşiktaş Kampusu Nefis bir gündü. Yukarıda gördüğünüz saat aralığında ve sonrasında sadece çizgiroman, karikatür, mizah konuşuldu. ...

Tarih: 31 Mart 2009 SalıZaman: 16:30 - 19:30Yer: Bahçeşehir Ü. Fazıl Say SalonuCadde/Sokak: Beşiktaş Kampusu
Nefis bir gündü. Yukarıda gördüğünüz saat aralığında ve sonrasında sadece çizgiroman, karikatür, mizah konuşuldu. Tuvalete gitmeksizin, sigara molası vermeksizin, su bile içmeksizin. Yüzlerce değildik, Hem Cem Yılmaz da yoktu değil mi sevgili Ege Görgün?
Bahçeşehir Üniversitesi Raptiye Mizah kulübü ve ÇROP’un ortaklığı ile gerçekleşen harika bir paneldi. ÇROP’tan Sevgili Ümit Kireçci, 25 yıllık Politik Mizah ustası, karikatürist Emre Ulaş, Karikatürist Cemal Arığ (Karikatürcüler Derneği eski Genel Kurul Üyesi) ve ülkemizde yayımlanan bir çok çizgi roman çevirisinde yer almış kişilik Ege Görgün… Ki www.tersninja.com adlı site de kendisine aittir.
Raptiye mizah kulübü sorumlusu sevgili Çizgi roman sever Atıl Önder'in çok heyecanlı (yerinde duramıyordu) sunumundan sonra sevgili Ümit Kireçci’nin (Çizgi Roman Senaryosu - Önce Yazı Sonra Çizgi adlı kitabın yazarı, Çapa Çizgi Roman Grubu kurucu üyesi)“mizah nedir?, karikatür nedir” sorguları ile başladı panel.
Humour, kelimesinden girdik; Türkçe’de tam karşılığı olmadığından çıktık. Tam karşılığı nükte mi, mizah mı, güldürü mü derken Mizah kelimesinin derin maviliğinde kaybolmuştuk bile…
Kızılderililerin en çok fıkraya sahip olan kültürlerden biri olduğunu öğrendik, karika kelimesinin İtalyanca’da “saldırı, atak” anlamına geldiğini duyduk.
Çizgi Roman’ın tarihine yolculuk yaptık, ilk çizgi Roman’ın Yellow Kid olduğunu öğrendik. Karikatürü karikatür yapan “konuşma balonlarının” gelişimine göz attık.
Oradan Asya’ya geçtik, Japonların “Kamishibai”si ile tanıştık. Çizgi Roman’ın dedelerinden sayılan “Kamishibai”nin köy meydanlarında seriler halinde sergilendiğine şahit olduk.
İlk karikatür balonlarını kullanan William Hogarth, Wilhelm Bush’un Max und Moritz’i ile tanıştık sayelerinde... “Mizah bir yumruk gibidir. Kime vuracağı belli olmaz” diyen eski Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’i hepimiz başlarımızı sallayarak tasdik ettik. Sonra Gırgır dedik, Oğuz Abi (Oğuz Aral - *gerçek Gırgır okumuş bir çocukken de çekirgelerinden biriymişim gibi Oğuz Abi derdim hep…) dedik. Limon’du leman oldu ama adam olamadı dedik.

Parçalandı, kutuplarda “Penguen”, karanlık gecelerde “Uykusuz” kaldı dedik. Sonra hepsini topladık, çarptık ama bir Gırgır kadar olamadılar dedik.
Emre abimiz ona Garfield karakterinin balonlarını doldurma görevini veren, bunu neden kabul edemeyeceğini bir türlü anlatamadığı Radikal Yazı işleri müdürünü anlattı.
Duyunca burun kıvırdığımız İran karikatürü hakkında bilgilendirdiler bizi. http://www.irancartoon.com/ sitesini önerdiler, aldık not ettik.
Çizgi Roman manyağı, gönüllü mikrofon taşıyıcısı bayan arkadaşımız (sanırım Raptiye kulübündendi!), düşünmek üzerine olan anektodunu aktardı. Düşünmek üzerine bir kez daha düşündük…
Akabinde Delikasap’tan sevgili Murat Arda’da salonun sorup da soramadığı sorularına tercüman oldu.
Salondaki süremiz el verseydi, sanırım en fazla ihtiyacımız olan şey tiryakilerin sigara içme molasına ya da ihtiyaç molası olurdu. Yoksa sabah kadar devam edecek bir sohbet olurdu eminim…

Serkan Aygören
Kaynak - Renkli Dergi
Fotoğraflar: Rıdvan Şoray
Foto 1. İlk çizgi roman örneğinin (BOGART) önünde konuşma.
Foto 2. Bir buçuk saat konuşuruz herhalde dedikten sonra "üç" saat konuşmuşluğun tatlı yorgunluğu.
Foto 3. Emre Ulaş, Ümit Kireççi, Serkan Aygören. Atıl Önder, Gürcan Gülseven, Raptiye üyeleri, Cemal Arığ, Mustafa Bilgin (Cumhuriyet-Bant Karikatürist), Furkan Birgün, bayan Raptiyeci (Gönüllü :)
Foto 4. Furkan Birgün panel sırasında çizmiş. Sıkılmadım dedi ama bizi bir süre sonra öyle mi gördü ne yaptı? Ellerine sağlık Furkan, böyle devam.

1 yorum:

BatoR dedi ki...

Teşekkürler efenim eksik olmayınız =)

Linkler

Related Posts with Thumbnails