28 Temmuz 2008 Pazartesi

Dün İstanbul Sallandı: Metallica ve Bomba ve Burukluk…

,
,
İş, güç, şu, bu bilet almamıştık ama yine de Metallica konserini sokakta, yankıların arasında dinlemek istedik eşimle. Bu sabah gazetelere bakınca izlenimlerimi daha çok kişiyle paylaşmaya karar verdim:

Saat 21. 50 suları Ali Sami Yen stadına ulaştığımızda ambulanslar ve polis arabaları siren çala çala geçiyorlardı. Konserin sesini bir turlu duyamıyorduk. Biletimiz yoktu ve esim Arzu "kaldırımda dinleriz" deyince "taam" dedim ve gittik işte. Önce çok katli otopark'la stad arasına konuşlanarak dinledik. Havai fişekler, alkışlar, çığlıklar... Konserle aramızda sadece duvar vardı. Derken bir hanim geldi ve "Şeref tribününden çıktım, alın size bilet" dedi ve iki bilet verdi. Giremedik. Almadılar içeri. Tekrar kaldırıma geçtik ve "Nothing els Mathers", "Enter Sandman", "Sad But True", "One" dinledik on metre uzaktan.


Sonra kapılar açıldı ve herkesi içeri almaya başladılar. Daldık!
Muazzam bir kalabalık vardı içeride. Neredeyse tüm koltuklar ve saha izleyiciyle dolmuştu. Metallica döktürüyordu. Bilmediğim bir kaç parçadan sonra veda ettiler. Şarkılar boyunca çığlık attık. Kulak aşinalığım olan bir şarkıya da bağıra bağıra uydurarak eşlik ettim...
Gittiler...! Bunun üzerine bis alkışı başladı.

Dakikalarca sürdü. GERİ DÖNDÜLER!!!! !!

Heatfield "Hala burada mısınız?" diye sordu "Evet" diye yanıtladık. "Çok mu lazım?" "Eveet" dedik. "Ben de buradayım, neden bilir musunuz?" diye sordu "WHY?" diye soru yanıtı verdik. "Çünkü seviyorum ben bu olayı ya" dedi ve "SEEK AND DESTROY"a giriş yaptılar. Böğürerek eşlik ettik. Havai fişekler yetmedi bir de sahnenin yanlarından ısısı ta stadın sonuna kadar gelen alevler fışkırdı.
Bu sırada kardeşimi aradım ve "duyuyor musun sesi?" diye sordum "Evet abi... aaa... duyuyorum". "Görüyor musun peki?" "Hayır abi!". "Tüh, yazık sana, biz görüyoruz".. . telefonu kapadım kahkaha atarak.
Son olarak bütün medyanın merak ettiği "kuru nohutları" serptiler izleyicilerin üzerine.

Alkışlar ve son sohbetlerle bitti konser.

Çıktık... Daha doğrusu hala oradayız...

Ancak daha stattan az uzaklaşmıştık ki ambulans ve polis sirenlerinin sebebini öğrendik: Güngören'de patlayan bombalar ve ölümler. Şu anda onu izliyorum haberlerde. Buruk... Ne yasarsak buruk... Kolu bacağı kopanlar varmış...

Metallica'nın ONE şarkısı geldi aklıma. Gözlerim yaşardı. Klibini izleyenler bilir bilmeyenlere de ben anlatayım başımdan geçenlerle:
Şarkının sözlerini yeni çevirmiştim ingilizcemi geliştirirken yas 14-15... Şarkıdaki "Tanrım beni uyandır"la başlayan yakarış "Tanrım beni kurtar"la sürüyor "Tanrım beni öldür"le bitiyordu.
Klipte Vietnam'da yaralanan bir asker ayaktan tepeye sargılar içinde hastaneye yatırılıyordu. Bir süre bunun kabus olduğunu sanan asker tanrıdan onu uyandırmasını istiyordu. Ancak sessizlik ve çaresizlik artınca tanrıdan kurtarılma isteği geçiyor aklından ve sonunda öldürülmeyi istiyor.

Klibi izlerken sessizce ağlıyordum işte ilk denk geldiğimde tv'de. Gözümden bir damla yaş akmıştı hatırlıyorum. Kimsenin fark etmemesi için de dua ediyorum ağladığımı.. . Babam gördü yanımdan geçerken "ne ağlıyosun bunlara" diyerek ağır eliyle şakacıktan tokat attı kafama. Sonrasında ben böğürerek ağlamaya başladımdı.. . Babam şok, annem "gene ne yapıyor bu deli oğlan durduk yerde" diye bakıyor... Başka zaman olsa bu anıyı süslemek için smile kullanırdım bolca ama şmdi... Buruk ifade smile'ı var mı bildiğiniz...?

Klip de şarkı da acı... İşte şarkının sözleri:

I can't remember anything Hatırlayamıyorum hiçbir şeyi
Can't tell if this is true or dream Söyleyemem bu rüya mı gerçek mi
Deep down inside I feel to scream Çığlık atmak istiyor içimin derinlikleri
This terrible silence stops me Bu korkunç sessizlik durduruyor beni
Now that the war is through with me Şimdi savaş benim içimde
I'm waking up I can not see Uyanıyorum ama göremiyorum
That there is not much left of me Pek bir şey kalmadığını benden geriye
Nothing is real but pain now Acıdan başka hiçbir şey gerçek değil şimdi
Hold my breath as I wish for death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh please god, wake me Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni
Back in the womb its much too real Bu çok daha gerçektir rahmin içindeyken
In pumps life that I must feel Hayatı hissetmeliyim kalbim atarken
But can't look forward to reveal Ama sabırsızlanamam açıklamak için
Look to the time when I'll live Yaşayacak olduğum zamana bakarım
Fed through the tube that sticks in me Bana bagli bir tüp besliyor beni
Just like a Wartime Novelty Tıpkı bir savaş yeniliği gibi
Tied to machines that make me be Bağlı olduğum cihazlar yaşatıyor beni
Cut this Life off from Me Bu hayatı benden söküp alın geri
Hold My Breath as I Wish for Death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh Please God, wake Me Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni
Now the World Is Gone I'm Just One Şimdi dünya yok, ben tek başıma.
Oh God, help Me Oh Allah'ım, yardim et bana
Hold my breath as I wish for death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh please god, wake me Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni
Darkness Karanlık Imprisoning Me Beni hapsediyor
All That I See Tek gördüğüm Absolute Horror Saf Korku
I Cannot Live Yaşayamıyorum I Cannot Die Ölemiyorum
Trapped in Myself Kendimde hapsoldum
Body My Holding Cell Vücudum zindanımdır
Landmine Kara Mayını Has
Taken My Sight Görüşümü aldı
Taken My Speech Konuşmamı aldı
Taken My Hearing Duymamı aldı
Taken My Arms Kollarımı aldı
Taken My Legs Bacaklarımı aldı
Taken My Soul Ruhumu aldı
Left Me with Life in Hell Beni yaşamla cehennemde bıraktı

Dinlemek/izlemek isteyenlere:
http://www.kliptube.com/metallica-one-4834fa084.html

Allah'tan yaralananlara şifa, ölenlere rahmet, yakınını yitirenlere sabır, yapanlara da.... Aynaya bakmamalarını diliyorum...

Buruk... Her şeyimiz buruk… Dün İstanbul sallandı! Metallica, bomba, mutluluk, üzüntü, acı… Dünyamız sallandı!

*** Ümit Kireççi

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails