Ümit Kireççi
...
Bilen bilir ben aslında sıkı bir comics ekolü okuruyum. Ancak yine de en iyi çizgi roman diye sorulduğunda İtalyan ekolü fumetti Ken Parker'ı tek geçerken Dampyr'i onun peşinden sıraya koyar yakın zamanda raflarda yerini alan Lilith'i hiç çekinmeden üçüncü sıraya koyarım. Zagor denince de şöyle bir dururum... Sebebi de Zagor'un özellikle mitolojilerle harmanlanan öykülerini sevmemdir. Bu tarz maceralarında çok derinlik beklemem, çok mesaj kaygısı istemem, sadece macera okurum ve keyif alırım. Ve şöyle düşünürsem Zagor'u diğer western türü fumettiler içinde daha çok içselleştirdiğimi söyleyebilirim. O yüzden de çekinmeden söylüyorum: Zagor'un Çizgi Düşler etiketiyle çıkan Maxi 16 (orjinal 28. sayı) macerası kesinlikle ve kesinlikle bir milat olma özelliği taşımaktadır.
Gerekçemi yazmadan önce basın bülteninden alıntılar yaparak bazı bilgileri aktarmak isterim:
YERLİLERİN KATİLLERİ
Yazar Adı: Moreno Burattini
Çizer Adı: Giuseppe Prisco
Çevirmen Adı: Elif Kahyaoğlu
Orijinal Adı: Zagor Maxi 28
Yayın Editörü: Murat Sevgikuranlar
Görsel Uygulama: Hakan Aysal
YERLİLERİN KATİLLERİ (No 27; Yazar: Moreno Burattini; Çizer: Giuseppe Prisco)
Amerika Yerlilerinin tarihinde kanlı ve kederli sayfalarından biri de Çeroki kabilesinin Georgia’daki vatanlarından sürülmesiydi. Acı ve gözyaşı içinde geçen bu yolculuğa katılmayı reddeden bazı Çeroki yerlileri de hâlâ bir zamanlar kendi toprakları olan dağlarda gizli gizli yaşamayı sürdürüyor ve bir taraftan da vahşi hayvanlar gibi avlanarak öldürülmekteydiler. Beyaz Amerikalıların açgözlülük örneklerinden biri daha aynı günlerde su yüzüne çıkar: Geride kalan Çerokilerin saklayıp koruduğu bir hazine olduğu söylentisi etrafa hızla yayılmaktadır. Elbette aynı hızda da yerli cinayetleri artar; bazı kötü niyetli adamlar hazinenin yerine dair ip uçu bulabilmek için önlerine çıkan tüm Çerokilere ölümüne işkence yapmaya kararlıdırlar..."
Gelelim "milat" iddiama...
"Zagor bu sayıda hayli ateşli öpüşmektedir" desem birçok kişinin "daha önce öpüşmüştü ne olmuş yani!" diyeceğinden eminim. Veya "Zagor, birini konuşturmak için sıkıştırırken gölgelerdeki bir kişi onu susturmak için vurdu!" desem "hadi, len!" diyebilecekler de çıkar daha önce bunu bin kez görmüş kişiler olarak.
Haklılar... Haklı olurlardı... Olabilirlerdi...
Zagor "Yerlilerin Katilleri" adlı maceranın 78. sayfasında kötü bir adamı takip eder şehir içinde. Bu takip bir "erkek eğlence mekanında" son bulur: Cat House.
Olay bu ya, ev çekici ve seksi "kedicik"lerle doludur. Zagor çekinmeden içeri girer. 79. sayfada onu son derece çekici bir esmer karşılar. Zagor düşmanlarına çaktırmadan yaklaşabilmek için kısa sarılır ve yüzünü gizlemek için boynunu ateşli bir şekilde öpmeye başlar:
Daha sonra bu öpüşmeler, oynaşmalar koltukta herkesin içinde devam eder. Zagor kulağı yan salonda dudaklar kadında rolünü sürdürür. Ancak belli ki çok fazla kaptırmıştır kendini. Kadın ona harika iltifatlar eder. O da kesinlikle bu işi bin yıldır (hangi ara biz görmedik) yapan zampara diliyle yanıtlar:
Sayfa 82'yi bulduğunda Zagor takip ettiği kişiyi yakalamak için oynaşı bırakır. Bu ateşli azgınlık rolü nereden baksanız dakikalarca sürer. Takip edilenlerin yakalanmasıyla da son bulur. Sonra ne olur? Bitti aşk meşk işleri. Bitmez... 87. sayfada Zagor'un çekici esmerle öpüşerek ayrıldığını görürüz:
İşte şu olur bu olur geliriz sayfa 100'e.
Dediğim gibi, Zagor yakaladığı adamı konuşturmaya çalışırken birisi adamı vurur. Çok alışılmış bir sahnedir bu. Ancak aşağıdaki görselden de anlaşılacağı üzere görsel bir farklılık vardır: Kurşun adamın kafasına saplanır. Arkadan saplanan kurun önden kan fışkırmasına neden olacak bir basınç oluşturur. Ve Zagor'un yüzü kan içinde kalır...:
Teksas, Swing, Tommiks gibi çoğunlukla ortaokul çocuklarına hitap eder gibi çizilen eserler arasındadır Zagor. Cinselliğin gösterilmediği, şiddetin "gibi" yapılarak görselleştirildiği, erdem ve fazilet timsali tiplerin kızlardan kaçtığı maceralardır bunlar çoğunlukla. Yetişkinlere uygun bir görsel veya dile rastlamayız peki. Naif ve kırılgandır zemin. Sanki biraz sertleşilse bozulacak bir büyüye sahiptirler.
İşte Zagor'un bu macerası bence sırf bu sahneler sayesinde "milat" olma özelliği taşımaktadır. Patlayan kafa, yüze bulaşan kan, rol icabı herkesin içinde yiyişme, öpüşme, oynaşma vaziyeti... Evet, sırf bu kareler için alınıp arşivlenmesi gereken bir sayı Zagor Maxi 16 (28) "Yerlilerin Katilleri". Comicslerde çok sık rastladığımız bir olaydır bu. Kahramanın ilk kez kostüm değiştirdiği, düşmanıyla yüzleştiği, öldüğü, sevgili yaptığı v.s. gibi olaylar koleksiyon sayılarıdır hep. Banak kalırsa uzun soluklu fumettilerde de bu küçük değişikliklerin konuşulması ve arşivlenmesi veya koleksiyona özel olarak katılması gerekir.
Macera nasıl diye sorarsanız... Benzerlerini bin kere okuduğumuz, yer yer mantık hataları barındıran bir macera diye yanıt veririm üzülerek. Ama arşivlik olduğunu da altını çize çize tekrar ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder