15 Ocak 2016 Cuma

Büyülü Rüzgar "Muskacı"ya Karşı!

Ümit Kireççi
...
Haber bu ya, adamın biri bir gün fıkra gibi bir dini şarlatanlıkla haber olmuş: "İzmir'de bir adam "kurşun geçirmez muska" yaptığını iddia ederek horoza taktı, üstüne ateş edilen horoz öldü."
Hemen aklıma Büyülü Rüzgar çizgi roman dizisinin 85. sayısı geldi: Deli Köpeklerin Günü
Büyülü Rüzgar 85

Deli Köpeklerin Günü
"Il Giorno Dei Cani Pazzi"

Yazan - G. Manfredi
Çizen - G. Parlov

Çeviri - İnci Aslıer

Lal Kitap, 2009

Horoz Haberi - SOL 


Bilmeyenler için açıklayayım Büyülü Rüzgar (Magico Vento) çizgi roman dizisi İtalyan yazar Gianfranco Manfredi'nin uzun soluklu yaratılarından biri olma özelliği taşıyan emperyalizm, dini şarlatanlık ve doğadan kopuş karşıtı başarılı bir barış özlemidir esasında. Manfredi, kızılderilileri ululaştırarak "beyaz adam kötüdür"cü klişe bir mesaj vermekten uzak durmayı seçmiş, kızılderililer arasında da beyazlara atfedilen kötü huyların aynılarını barındıranlar olduğuna dikkat çekerek mesajını iki tarafın zaafları üzerinden vermeyi tercih etmiştir bu dizide.  

Bunun için de yin ve yang benzeri bir diyalektiği kullanmıştır. Aslen beyaz olan bir kahraman kızılderili olmayı seçmiş onların hakları için savaşmaktadır. Ama bu arada kahraman hangi ulustan olduklarına bakmadan kadınları, çocukları, azınlıkları, hakları çiğnenen çiftçileri, işçileri de savunmaktan geri kalmamaktadır. Ve tabii yin - yang diyalektiği "kötünün içinde iyi, iyinin içinde kötü" vardır ve her oluşum karşıtıyla var olur görüşü bu dizinin her yanına uygulanmıştır.

Büyülü Rüzgar 131 sayı çıkmış, LAL Kitap başarılı bir azimle tamamını dilimize kazandırmıştır. Hala okumamış olanlar varsa biraz aransın yeter, bütün sayılarına hemen ulaşabilecektir.

Gelelim "Deli Köpekler Gününe". Şimdi biliyorum ki bazıları hikayenin ismine bakarak muskacıya dolaylı olarak hakaret ettiğimi düşünecektir. Yok, yanılıyorlar. Deli Köpekler, Lakota kızılderililerinin polis güçlerine verilen isimdir ve bu görevi alanların şarlatanlıkla bir ilgileri bulunmamaktadır. 

Bu hikayede Uzun Büyücü adlı şaman büyük savaş öncesi gerilim yaşayan Lakota (düşmanlarının hakaret olarak andıkları isimle Siyu) kabilesinin büyük kabile toplantısına katılmaktadır. Amacı kendisine yandaş toplamak, şamanlık hakkını kullanarak kabilede sözü dinlenen biri olmaktır. Diğer şamanların aksine kabilenin haklarını savunmaktan çok kişisel hırslarının esiri olan Uzun Büyücü  bu dizide oldukça ciddi sorunların kaynağı olacaktır. Hatta yeri gelecek kendi ulusunu bölmeye kalkışacak, ayrımcılıklara neden olacak, kabilesini kişisel hırsları için düşmana bile satacaktır. Ama bunlar başka bir yazının konusu olabilir. Biz şarlatanın bu sayıdaki şarlatanlığına ve muskalı Horozun ölümüyle bağlantısına dönelim.

İşte bu Uzun Büyücü bu sayıda bizon derisinden hazırlanmış bir yığın ceket koyar meydana ve genç savaşçılardan birinin giymesini ister. Genç savaşçı çok sorgulamaz şamanı, giyer. Uzun Büyücü hemen açıklama yapar "bu ceketleri okudum üfledim kim giyerse mermi etki etmeyecek". Nitekim ateş eder ve o ne mermi ceketten seker, genç savaşçıya zarar vermez.


Ancak olayda herhangi bir sihir, iman v.s. yoktur. Uzun Büyücü ağızdan dolmalı eski tip tüfeğine mesafeyi de ayarlayarak az barut koymuş merminin hızını azaltmıştır. Haliyle mermi cekete çarpınca delip geçmek yerine sekerek yere düşmüştür.

Bu şarlatanlığa daha fazla dayanamayan Büyülü Rüzgar ortaya atılarak Uzun Büyücüye "Bir ceket de sen giy, ben de ateş edip ceketi deneyeceğim" der. Uzun Büyücü bunu kabul etmeyince de yer duran ceket yığınına ateş açarak hepsini deler. Sonra ne olur? Aydınlanma, şarlatanlığa tepki, şarlatanın nedamet getirmesi falan?


Uzun Büyücü aşağıdaki lakırdıyı ederek lafı dönderir, kendini kurtarır:

Evet, İzmir'de adamın biri muska yazmış Horozunu harcamıştır. Büyülü Rüzgar'daysa kahraman aynı olayın gerçekleşmesinin önüne geçmiştir. Nasıl ki hikayede şarlatanlara sırt dönülmediyse Horoz mevzusundan sonra da insanların bu tarz adamlara sırt çevirmeyeceği kesin gibidir. 

Manfredi, sanatın uyarıcı ve aydınlatıcı işlevini kullanarak elinden geleni yapmış görünüyor. Ama çizgi roman okumayan birileri bundan haberdar olur da önlem alır mı? Alamaz. 

Çizgi roman okuyun, okutun, çizginizden şaşmayın.

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails