İngiltere'de Çizgi Roman Yapacakların Dikkatine!

İngiltere, sanatçıları dışarıda bırakıyor!

Hükümetin bu tavrına karşı mücadelede gelinen nokta:  “İzinli ücretli iş vizesi”

Kaynak - Spiked

Çeviri - Gönül Öztopuz

***

İngiltere’ye giriş yapan yabancı yazar ve çizerlere uygulanan sınırlamalar, duruma sanat penceresinden bakıldığında boğucu bir hal alıyor.

Manifesto Kulübü, İngiltere’nin deniz aşırı sanatçıların ülkeye girişini kimi zaman zorlaştırıp kimi zaman da imkansız hale getiren  acımasız  puan-tabanlı  göçmenlik sistemine yanıt olarak, ‘Ziyaretçi Sanatçı Seferberliği‘ başlattı.

18 aydır devam eden bu seferberliğin çağrısını yapan Manick Govinda, durumun gidişatını şöyle açıklıyor.

“2009’dan beri Manifesto Kulübü olarak, İngiliz hükümetinin, Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerin sanatçıları ve akademisyenlerinin İngiltere’yi ziyaretlerini önleyen puan-tabanlı  göçmenlik sistemine karşı bir mücadele sürdürmekteyiz. Bu sistemde, ziyaretçi sanatçılar parmak izlerini ibraz etmek ve kişisel banka hesapları hakkında detayları sunmak zorundalar. Bu arada ziyaretçilere ev sahipliği yapanlar da lisanslı sponsor olabilmek için lisansa başvurmak ve deniz-aşırı ziyaretçilerinin nerelere gittiğini günlük olarak izlemek durumunda kalıyorlar.”

 İngiltere’nin sanat sahnesinde bir kargaşa hüküm sürüyor. Buna örnek olarak büyük Rus piyanist Grigory Sokolov’un ülkeye girişte biyometrik parmak izini ibraz etmeyi reddetmesi sonucu iptal edilen konserleri ve efsanevi İranlı film yönetmeni Abbas Kiarostami’nin İngiltere vizesine başvuruda kişiliksizleştirme sürecine maruz kalarak küçük düşürülmesi sonucu, İngiliz Ulusal Operası için yönetmenliğini yapacağı “Cosi fan tutte” ekibinden ayrılması gösterilebilir. Kanadalı şarkıcı Allison Crowe da, havaalanına varışında sınır dışı edilmişti.

Profesyonel ya da doğuştan yetenekli yüzlerce sanatçı, fotoğrafçı, müzisyen ve yazar, İngiltere’ye giriş için vize alamamış veya derhal sınırdışı edilmiştir.Uluslararası sanat sahnesinde İngiltere’nin saygınlığına bu olaylardan ötürü düşen utanç gölgesi devasa boyutlardadır. İngiliz PEN ve ArtsAdmin dernekleri ve grupları ile birlikte Manifesto Kulübü, hükümete yasanın değişimi için 11 bin imzayı bulan bir dilekçe sunmuştur. Bu mücadele sonucunda, İçişleri Bakanlığı tarafından kayda değer bir imtiyaz sunulmuş ve Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerden gelen sanatçı ve akademisyenlerin karşılaştığı kısıtlamaların bir kısmı kaldırılmıştır.  

Yeni bir vize çeşidi olan “İzinli ücretli iş vizesi” (permitted paid engagement) tanıtıldı. Bu vize, AB Birliği’ne üye olmayan ülkelerden gelen sanatçı ve akademisyenlerin bir aylık bir süre boyunca sergiler, performanslar ve konferanslar amacıyla ücretli bir davetiye almalarına ve bu süreç  için puan-tabanlı sisteme tabi olmamalarına izin vermektedir. Bu, kişisel özgürlük adına önemli bir zafer ve harika bir haber olmuştur. Fakat, 18 aylık süreçte istenilen noktaya gelinildi mi?

Maalesef, vize gerektiren ülkelerden gelen sanatçılar için sıkıntılar devam etmekte, hatta biraz daha kötüye bile gitmektedir. Geçerli bir nedeni olmayan vize başvurusu redleri tam gaz devam etmektedir.