20 Ağustos 2013 Salı

The Simpsons Çizgi Romanı Okuma Rehberi - 1

Bizim gibi özeleştiri yapamayan ve eleştiriyi de kaldıramayan bir toplum için The Simpsons üzerimize hiç alınmayacağımız onlarca eleştiriyi barındıran muhteşem bir eser olma özelliği taşıyor ve şimdi Aylak Kitap tarafından basılıyor. “Türk Malı” gibi bir diziye tahammül edemeyen, çizgi film/romanı sadece çocuklar için sanan bir zihniyetin sanatı denetlemeye kalkıştığı toplumumuzda The Simpsons yeterli okur kitlesine ulaşırsa inanıyorum ki insanlarımızın düşünme biçimini değiştirebilecek bir yapıt bence.

Aylak Kitap cesur bir girişimde bulunarak çizgi filmine yüksek rakamlı cezaların kesildiği bir ülkede The Simpsons’u basıyor. Peki ama neydi o cezanın sebebi? RTÜK neye takılmıştı da neyi anlamıştı? Veya anlamamıştı?

Hatırlayalım: Bir bölümünde Homer Simpson Tanrıya misafir oluyor, bu olaya Şeytan da katılıyordu da Tanrı misafirlerine çay ikram ediyordu. Ayrıca aynı bölümde Homer koyu Katolik komşusu Ned’i günah işlemeye yönlendiriyordu.

Bizim RTÜK aldığı kararla koyu katoliklerin günaha girmesini engellerken Tanrı’nın çay servis etmesini engellemiş ilahi koruyuculuk görevini yerine getirmişti verdiği cezalarla. Bu arada da ülkemizde son derece seçkin ve entelektüel bir yetişkin kesim tarafından sanat yapıtı olarak izlenen ve değerlendirilen bir çizgi filmin izleyicilerinin zekasına da, kültür seviyesine de, sanata bakış açısına da hakaret etmişti dolaylı olarak. Bununla birlikte RTÜK üyeleri aynı bölümün başta ceza alan kanal dahil birçok şifreli kanalda defalarca verildiğini ve Family Guy, American Dad, Cleveland Show gibi intihal dizilerinde son derece ağır sayılabilecek öykülerin yer aldığının da farkında olmasa gerek. Veya koyu Katoliklerin günaha girmesini engelleyen kurul günah çıkarma moduna girmiştir bilmiyorum.

İşte bu The Simpsons şimdi Türkçe çizgi romanıyla raflardaki yerini almaya hazırlanıyor.
Orta gelirli, kültürlü ve zekalı Amerikan ailesini hicveden bu dizinin kahramanları baba Homer, anne Marge, oğul Bart, ortanca kız Lisa, bebek Maggie’dir. 

Baba Homer klasik bir hödük olma özelliğine sahiptir. Bizde olmayan bir insandır kendisi. Cahil ve kaba olmakla birlikte erkek olma şansına sahip biridir. Ailesinden çok içinde kalmış çocukla ilgilenmektedir. Sorumsuzdur. Ama dedim ya erkektir, şanslıdır ve toplumun ona biçtiği değer sayesinde para kazanır, bu nedenle evinin yöneticisidir, her salaklığına tahammül edilir. En büyük zevki alkol almaktır. Kendi gibi adamlarla bara takılması ve onlarla daha çok vakit geçirmesi de tam bu ortalama zekadan beklenecek şeydir. Çocuklarıyla, özellikle de oğluyla iletişiminde her şey yine sıradandır. Onlarla ilgilenmediği gibi onları görmezden gelmeyi de becerir çoğunlukla. Oğluyla aralarında bitmez tükenmez bir rekabet vardır ve yeri geldiğinde oğluna şiddet uygulamayı da ihmal etmez. Bir de ortalama ve altındaki zekalı erkeklere uygun iş becerisi vardır Homer’ın. Ailesinin parası üzerinde söz sahibi olmasının avantajıyla her tür ipe sapa gelmez ticari girişiminde kullanır. Batar. Ancak bir noktadan sonra dışlanacağına, evden atılacağına, yalnız bırakılacağına hep sahip çıkılır ve affedilir. Bir yetişkin olarak kendi hatalarını anlayacak, bunlardan ders çıkaracak ve hatasını tekrar etmemek erdemlerinden, olgunluğundan uzak biri olmasının yanı sıra Homer tam da geleneksel ailelerin baba figürüdür. Ve asla, ama asla olumlu bir rol model değildir. 

Marge bu ailenin annesidir. Toplumun kadına yüklediği görevi layıkıyla yerine getirmektedir: Domestik köle! Marge, hemen her geleneksel kurallara bağlı kadın gibi kariyeri boş vermiş, koşulların ona sunduğu biriyle evlenmiş, üç çocuk dünyaya getirmiş, evine, ailesini saçını süpürge etmiş, evinin hizmetçisi, aşçısı ve geceleri kocasının metresi olmuştur. Yani kutsal bir kadındır. Marge ailesini bir arada tutmak için kocasının her tür hödüklüğünü görmezden gelmekle yükümlüdür. Her şekilde Homer’ı affetmek durumundadır. İyi bir annenin, ev kadının yapması gereken budur. Hatta bir görevi de eve giren az parayla evi çekip çevirmektir ve asla söylenmemektir. Söylenirse de yapması gereken hatalı olmadığı halde vicdan azabı çekmek ve kocasından özür dilemektir. Çocuklarının eğitiminde elinden geleni yapsa da başarısı hayli şüphelidir. Bizde yaşasa zavallı, mağdur, cahil ve ezilen kadıncağız olur arabesk filmlere konu olurdu Marge. Modern toplum açısından bakarsak Marge da çok örnek sayılabilecek bir kadın modeli değildir aslında.

Bart bu ailenin haşarı oğlan çocuğudur. Çocukların en büyüğüdür. Bu şekilde iki geleneksel aile yapısı içindeki en değerli bireydir. Hem erkek çocuktur hem de en büyüktür, abidir. Babası Homer’ı ortaya çıkaran toplumsal normlar onu Homer’ın bir alt versiyonu olmakla görevlendirmiştir. Bart ilk çocuk olmanın getirdiği avantajı kullanmaktadır: Kötü eğitim. Deneyimsiz anne ve babaların ilk çocukta yapabileceği tüm hatalar Bart’ta toplanmıştır. Oğlan olması dolayısıyla da fazlaca değere binmesi onu sorumsuz, yaramaz ve bencil yapmıştır. Bart, evinden okuluna her ortamda ve rahatsızdır ve rahatsızlık vermektedir. Çevresine, aile bireylerine ve arkadaşlarına karşı saygısızdır üstelik. Bununla birlikte babası gibi olma yolunda ilerleyen Bart tüketim toplumunun bir numaralı hedef kitlesidir. Babası gibi günü geldiğinde ailesi için para kazanmakla yükümlü kurban olmakla görevlendirilecek, o da bu görevini elindeki erk sayesinde sorumsuzca kullanacaktır. Bu sebepledir ki çocukluğundan itibaren sorumsuz bir tüketici olması gerekmektedir.

Lisa ailenin ortanca kızıdır. İlk evvela kızdır, ikincil olarak ortancadır. Bu iki sebep de varlığının farkına varılmaması için duble yeterli gerekçelerdir. Bir de üstüne üstlük dışlanmışlığının verdiği eziklikten olsa gerek ailesini, toplumu ve sistemi gözlemlemesi, hataları saptaması, bu da yetmezmiş gibi bu hataları dile getirmesi onu daha da görünmez yapar. Çünkü geleneksel değerlerine ve çarpıklıklarına fazlaca bağlı toplumlar aralarında yaşayan sızım sızım sızlayan bir vicdan istemezler. Cahil ve eleştiriden uzak bir toplum mutlu bir toplumdur. İkiyüzlüdür, kaypaktır, dalaverecidir ama mutludur. Bu tarz toplumlar Lisa gibi sanat ve bilim kafasına sahip, duyarlı, hassas, kibar, yalan dolansız, çevreci, dürüst bireyleri sevmez, kabullenmez, kusar. Lisa, küçük hayali kasabadan kurtularak hayata atılacağı günlerin hasretiyle yanmaktadır. Ama o gün bir tür gelmemektedir. En büyük kabusu annesi gibi orta zekalı erkek bir kasabadaşıyla evlenmek ve bütün hayallerinden vazgeçmektir.

Maggie bu ailenin bebeğidir. Üçüncü tekil şahıstır: İT! Bart he, Lisa she iken Maggie it’tir ve nötr bir zamirdir. Hemen her belirsiz şey gibidir, yoktur, tanımlanamaz. Geleneksel değerlere fazlaca bağlı toplumlarda sevgiye verilen değerin temsilcisidir. Lisa’dan, yani kız çocuğundan daha görünmezdir bebekler. Çoğunlukla beslenmesi gereken yüklerdir ve ara ara ortadan kalkmaları insanları kısa süreliğine üzse de hemen yerine yenisi yapılır. Kolaydır aynısından yapmak. Aynısı diye vurgu yapıyorum çünkü bebeklerin kişilikleri olabileceği, birey olabilecekleri göz ardı edilir itinayla. Hepsi aynı tip agucuk yugucuk yaratıklarıdır ve önemsizdirler. Maggie bu rolünü başarıyla yerine getirmektedir. Tabii kız olması da ayrıca bir dezavantajdır onun için. Ağzında emziği, sesini duyurmaması, konuşmayı bilmemesi onu bir hiç seviyesinde durmaya mecbur kılar.

***

Peki yukarıda paylaştığım kişilik özellikleri bu çizgi diziyi okunur kılar mı? Hayır!

Hicivci ve eleştirel metni okunmaya değer kılar mı? Kesinlikle evet!

Bu çizgi romanın her bireyi arketipler üzerine kurulmuş. Bu arketipler de toplumun belirlediği/dayattığı aile yapısı ve aile bireyi oluyor. Geriye bir tek şey kalıyor, o da bu kurumu ve bireylerinin çeşitli durumlar karşısında nasıl reaksiyonlar göstereceğini ele almak ve yeri geldiğinde izleyicinin de katılacağı bir sorgu sürecine sokmak. Din, sistem, para, sanat, çevre, iletişim gibi onlarca konu farklı açılar ve ayrıntılarla yüzleşilmek üzere çizgi dizide öyküleştirilmiş, başarıyla sunulmuştur.

Bu çizgi roman belli bir kesim tarafından yine tepki alabilir. Gerekçelerini yukarıda yazdım gerçi. Ama eminim biraz da korkarak yaklaşabilirler tepki koymaya çünkü  The Simpsonslar eski geleneksel anne-baba-kız ve erkek çocuklu çekirdek aile yapısının dışına çıkmış 3 çocuklu bir aile olarak tam da ülkemize yaraşır bir çizgi romandır aslında. Tepki koymaya kalkışan önce tepesinde dolanan yumruğa baksın demokratik özgürlükçü ülkemde.  

Not – Çizgi romanın tanıtımında farkına varmadan gözettiğim şey yine aileye dayatılan roller olmuş onu fark ettim. Baba’dan başlayarak bebeğe inmişim. Hani kurgusal olarak rol dağılımına uygun bir sıralama olarak görülebilir yaptığım ama yine de paylaşmak istedim bu özeleştirimi.

Ümit Kireççi


Aylak Kitap
http://www.thesimpsons.com/
http://tr.wikipedia.org/wiki/Simpsonlar
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_The_Simpsons_books
http://www.snpp.com/guides/simpsons.illustrated.html

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails