8 Mayıs 2013 Çarşamba

King Kull, Superman'i Dövmüş, Oy, Oy, Oy...

Comics alemindeki kahramanların ve kötülerin benzerliklerini artık bilmeyen yoktur herhalde. Michael Chabon'un Pulitzer ödüllü muhteşem "Kavalier ve Clay" romanında da buna uzun uzun değiniliyor, 1950'lerde comics'e sansür uygulama aşamasından hemen önce her sanatçıya "Superman'e benzesin yeni kahraman emri geldi mi?" diye soruluyor, yayınlar durduruluyordu. Her pelerinli DC Comics'e bağlanıyordu. Peki benzerlikler azaldı mı? Hayır! Arttı mı? Evet!

Konumuz Kral Kull - Superman savaşı... 

Kral Kull denince akla hemen Robert E. Howard'ın ilk öyküsünü 1929'da okurla buluşturduğu, ilk kitabının 1967'de, çizgi romana uyarlamasının Marvel Comics'çe 1971'de, bugün de yeni çrlerinin Dark Horse'un  yayınladığı Atlantisli Barbar Kralı Kull gelecektir eminim (Türkçesini bu sıralar Çizgi Düşler basıyor). Ama bahsettiğim elbette bu Kral Kull değil. 

Bahsi geçen King Kull aşağıdaki arkadaş ve evet, Superman'i, Shazam'ı ve hatta hazırladığı planla onlarca kahramanı dövüyor:

King Kull (ki kendisi Beastman veya Beast Man olarak da anılıyor) 1951 yılında çizgi roman dünyasına katılmış bir karakterdir. yazar Otto Binder ile çizer C. C. Beck yaratısı olan Fawcett Comics kötü adamı daha sonra DC Comics'e geçecek olan Captain Marvel (Shazam)'ın düşmanıdır. Kull, ilk olarak Captain Marvel Adventures dizisi 125. sayısında görüldü. 1981'e kadar bazı öykülerde ortaya çıkan Kull uzun bir aradan sonra en son yirmi yıl kadar sonra 2009-2010 yılları arasında yayınlanan Justice League: Cry For Justice adlı kısa öyküde yer aldı.  

DC Comics Presents dizisinin 34. sayısında okudum ilk kez kendisini. Birbirlerinin güçlerini alan Shazam ve Superman akıl almaz bir mücadele sonunda kendi güçlerine kavuşuyordu. Bu arada Superman'in yaramaz düşmanı cin Mr. Mxyzptlk, Shazam'ın düşmanları uzaylı tırtıl Mr. Mind ile Kral Kull işbirliğini alt etmeleri gerekiyordu. Bu arada altını çizerek belirtmek isterim ki bu iki kahramanı ve hatta tüm Shazam ailesini Tavşan Shazam kurtarıyordu! 

DC Comics'in bünyesine kattığı her yayıneviyle büyüdüğü bir dönemde harika buluşu: Farklı boyutlar oluşturmaktı. İlk yıllarda orjinal DC evreninde yer almayan her kahraman yan bir yayınevi adı altında veya DC adı altında ama farklı boyutta yaşıyor gösteriliyordu okura. Çoğunlukla da DC Comics'in baş kahramanlarıyla bir arada macera yaşatılıyor, yavaş yavaş okurun gözü alıştırılıyor, orjinal evrene dahil ediliyorlardı. Olmadı DC Comics bir "CRISIS" yaratıyor boyutları ve paralel evrenleri iç içe geçiriyordu. 

1976 yılında basılmış olan Justice League of America 135. sayısı hikayesi bu bağlamda Kral Kull'u ikinci kez okuduğum uzun hikayenin kötü adamıydı. Gerçi ben bu hikayeyi EHAPA'nın almanca baskısından okumuştum ya o ayrı. Bu okumanın avantajı da ince fasiküller yerine tüm hikayeyi tek bir albümden okuyabilmiş olmamdı. İşte, evet, bu Kral Kull insanlar tarafından katledilen halkının intikamını almak üzere harekete geçiyor, paralel evrenleri birbirine katıyordu. Bunun için farklı evrenlerin kötülerinden yardım alırken Eart - one, Earth -2 ve Earth -s evrenlerinin kahramanları da bir araya geliyordu. Son derece karmaşık bir planla kahramanlara saldıran Karl Kull büyük bir mücadele sonucunda adeta bir kahramanlar ordusu sayesinde alt edilebiliyordu.    

1951 yılında okurla tanışan Kral Kull the Beastman biraz da olsa DC Comics'e ait 1943 yılında ortaya çıkan Vandal Savage'a benzemektedir. İlkel bir mağara adamının uzaylı teknolojisi ve deha düzeyindeki beyne sahip olması bu inancı güçlendirmektir. Kaldı ki 1983 yılında Marvel Comics'in kötü adamı Master of the World da işte tam da bu benzerliklerin üçüncü kuşağıdır.

Böyleyken böyle... Özetle, Kral Kull Superman'in dövmüştür. Hem de ne dövme. Benzerlikler de böylece iç içe girmiştir. Bir röportajında Stan Lee şöyle diyordu "O yıllarda bizim yayınevi sahibiyle DC'ninki aynı golf kulübündeydi. Sohbet ederken yeni kahramanlarını anlatırlardı, bizimki de koşup "Hey, DC şöyle bir kahraman çıkaracakmış çabuk benzerini yaratın" emri verirdi!"... Birbirlerinin yakasına yapışmadıklarına göre sorun yokmuş. Bize sadece tadını çıkarmak kalıyor.

Ümit Kireççi

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails