Hayranlarının her sayısını okumayı özlemle beklediği,
Dampyr 21. Cildi toplamda dört hikayesiyle raflardaki yerini aldı. Bu ciltte
ilginç bir şekilde eski dostlarla buluşulan dört sayı bir araya gelmiş: İlk öykü
olan Palyaço’da Dean Barrymore adlı akademisyenle gecenin efendilerinden Erlik
Han, Büyü Sokağı öyküsünde Dampyr’in 48. Sayısındaki “Paris’in Yeraltı”
öyküsündeki tüm dostlarıyla birlikte gece efendilerinden Araxe ile onun bohem
şair koruyucusu Victor, cildin dördüncü öyküsü Hayalet Pilot’ta eski ajan Vera
Bendix ve Batan Ay Tarikatı’nda ise Dampyr’in 32. Sayısı “Doymak Bilmeyenler”deki
eski düşmanı Thorke ve büyük aşkı Lisa ile onun çocukluğu olan Ljuba ile Dampyr’in
37. sayısında arkadaş edindiği Esther Rothman karşımıza çıkıyor.
İnci Aslıer’den beklediğimiz ve alıştığımız akıcı dil ve özenli çeviri bu
ciltteki her sayıda kendini özletti adeta. Sözgelimi Dampyr’in 32. sayısının adı
daha önce “Doymak Bilmeyenler” iken bu cildin dip notunda “Doyumsuzlar” olarak
hatırlatılırken birçok balonda ifade bozuklukları, anlam kaymaları, özensiz
sözcük seçimleri göze çarpıyor. Bir bakıma bu cilt düzeltileri yapılmadan
taslak çevirinin balonlanması gibi duruyor desem yanlış olmaz. İnci Aslıer’i diğer
çevirilerinden bildiğimden bu hataları yayıncıların deyimiyle “boncuk” olarak görmek
gerekir.
Üzerine yazı dizisi hazırlamamı gerekli kılan diğer konu
ise görünürde akan konulara eşlik eden tiyatro afişleri, kitaplar, şarkılar ve
masalların her birinin yoğun bir şekilde bilgi içeriyor olmasıydı. Hatta her
şarkı, kitap ve masal hayatımızda belli ölçekte yer almaktaydı.
Dampyr Cilt 21 sayı 84
Batan Ay Tarikatı (La Congrega Della Luna)
Yazan: Mauro Boselli
Çizen: Arturo Lozzi
Çeviri: İnci Aslıer
Maceraperest Çizgiler
Bu sayıda, Dampyr benim nefret ettiğim ve yok olmasını
dört gözle beklediğim düşmanı Thorke ile karşılaşıyor. Daha önce iki kez
karşılaştığı bu yamyamlık tanrısı olarak tanıtılan iblis belki de küçücük bir
çocuk olan Ljuba’yı kaçırmasından, belki Ljuba’yı hızla genç kız yaşına
büyüterek Dampyr’e sevgili yapmasından, belki de o masum küçük kızın psikopat
bir yamyama dönüştürülmesinden bilemiyorum en nefret ettiğim yaratık oluverdi
gerçekmiş gibi. Tekrar edeyim: Thorke’den nefret ediyorum!
Öyküye gelince: Lisa’yı iki güvenlik görevlisini öldürürken rüyasında gören Dampyr, Harlan Draka ertesi sabah işletmek durumunda kaldığı Obrazek yani çekçe Resim anlamına gelen kitabevini açmaya gider. Bu sırada eski arkadaşı Esther daha önce tanıştıkları vadiyi korumak için konuşma yapmaktadır ve bu vadi cadılar diyarı Salem’in ortasındadır. Zaten “hop” ortaya cadılar çıkar ve kendisini köye davet ederler. O da Dampyr’i davet eder ve kahraman bu daveti ret etse de yolları orada kesişir.
Hikayeye dair daha fazla bilgi aktarmamaya gayret ederek
sürdürürsem yazıyı şunu belirtmem gerekir: Bu Cadılarla Thorke karşılaşacak,
bazı eski söylenceler ortaya dökülecek, ormanın Beyaz Tanrıçası takipçileri ile
boynuzlu tanrı Cernunnos takipçileri arasında ciddi bir savaş verilecek ama
özellikle iyi cadıların kampındaki çadırda masada duran kitaplar buradaki söylence
ve inançlara ışık tutacaktır.
İlk Kitap:
The White Goddess: a Historical Grammar
of Poetic Myth – Robert Graves
24 Eylül 1895 tarihinde doğmuş, 7 Kasım 1985
yılında hayata gözlerini yummuş olan şair Robert Graves’in
1944 yılında ilk kez kaleme aldığında adını The Roebuck in the Thicket koyduğu kitabı
daha sonra isim değiştirdiğinde The Three-Fold Muse, 1946 yılında ise adını
yayıncılara gönderdiğinde son olarak The White Goddess değiştirdiği ve 1948
yılında yayımlattığı “şiirsel mitoloji”nin doğasının kökenini aradığı
kitabıdır. Graves, bu kitabında köklü bir Avrupa Tanrısı önerisi sunar: “Doğumun
ve ölümün beyaz Tanrıçası! Bu öneri Ayın aşamalarıyla farklı varyasyonları olan
birçok Avrupa Pagan Tanrıçasıyla da benzerlikler taşıyan Ana Tanrıça inancına
yakınlık vardır. Bu şiirsel mitoloji arayışında özellikle Avrupa’nın aşina
olduğu Tanrıça Üçlüsü (Neopaganist - Triple Goddess) ön plana çıkmaktadır:
The White Goddes
All saints revile her, and all sober men
Ruled by the God Apollo’s golden mean -
In scorn of which I sailed to find her
In distant regions likeliest to hold her
Whom I desired above all things to know,
Sister of the mirage and echo.
It was a virtue not to stay,
To go my headstrong and heroic way
Seeking her out at the volcano’s head,
Among pack ice, or where the track had faded
Beyond the cavern of the seven sleepers:
Whose broad high brow was white as any leper’s,
Whose eyes were blue, with rowan-berry lips,
With hair curled honey-coloured to white hips.
Green sap of Spring in the young wood a-stir
Will celebrate the Mountain Mother,
And every song-bird shout awhile for her;
But I am gifted, even in November
Rawest of seasons, with so huge a sense
Of her nakedly worn magnificence
I forget cruelty and past betrayal,
Careless of where the next bright bolt may fall.
Ruled by the God Apollo’s golden mean -
In scorn of which I sailed to find her
In distant regions likeliest to hold her
Whom I desired above all things to know,
Sister of the mirage and echo.
It was a virtue not to stay,
To go my headstrong and heroic way
Seeking her out at the volcano’s head,
Among pack ice, or where the track had faded
Beyond the cavern of the seven sleepers:
Whose broad high brow was white as any leper’s,
Whose eyes were blue, with rowan-berry lips,
With hair curled honey-coloured to white hips.
Green sap of Spring in the young wood a-stir
Will celebrate the Mountain Mother,
And every song-bird shout awhile for her;
But I am gifted, even in November
Rawest of seasons, with so huge a sense
Of her nakedly worn magnificence
I forget cruelty and past betrayal,
Careless of where the next bright bolt may fall.
Robert Graves
Şiir dinlemek
isteyenler: http://www.poetryarchive.org/poetryarchive/singlePoem.do?poemId=7074
Kelt burçları ve ek bilgilerin de bulunduğu kitap için http://en.wikipedia.org/wiki/The_White_Goddess adresine bakabilirsiniz.
***
Bu yazı dizisinin ilk paylaşımıydı,
devamı gelecek :)
Ümit Kireççi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder