İdil Ramazanoğlu/idilramazanoglu@gmail.comJediizm gündeme ilk olarak 2001 yılında yapılan bir nüfus sayımı sonucu gelmişti. Olay aslında internet üzerinden kitlesel örgütlenmenin tarihe geçen örneklerinden biriydi çünkü bir e-posta zinciri ile başlamıştı. Bu e-postada İngilizce konuşulan ülkelerde aynı inanca bağlı olduğunu söyleyenlerin 10 bini geçmesi halinde, o inancın tanınacağı yazıyordu. “Star Wars / Yıldız Savaşları” hayranları bunun üzerine dinlerini Jedi olarak kayda geçirdi. Sonuçta Avustralya’da 70 bin, Kanada’da 21 bin, Yeni Zelanda da 53 bin ve İngiltere’de 390 binin üzerinde kişi din hanesine “Jedi Knight / Jedi Şövalyesi” yazdırdı. Yani Star Wars hayranları devlete küçük bir şaka yapmışlar, aynı zamanda etkinliklerini test etmişlerdi.
“Organize şakalar başka ülkelere de yayılıyor”
Ama bunca yıl sonra benzer bir olayın Çek Cumhuriyeti’nde olması beklenmiyordu. Olayın başlangıç noktasını bilenler yıllar sonra hâlâ böyle sonuçların ortaya çıkmasına muhtemelen kahkahalarla gülüyordu. Sosyal medyaya bakılırsa durumu bilmeyenler ise tepkiliydi, günümüzde din olgusuna hiçbir saygının kalmadığını düşünüyorlardı.
10 yıl sonra Çek Cumhuriyeti’nde 15 bin kişinin Jedi dinine inandığını söylemesi örgütlenmede geç kalmış bir grubun ürünü müydü? Starwarsturkiye ve jedi.gen.tr sitelerinin kurucularından Kağan Atsüren bu durumu “Organize şakalar başka ülkelere sıçrıyor.
Kendileriyle dalga geçilen bilgisayar kurtları şimdi kıkır kıkır gülüyorlardır” diye yorumluyor. Atsüren 45 yaşında, grafikerlik yapan bir Star Wars hayranı. Kendinden “Biz üç kuşak hayranın atası olan nesiliz” diye bahsediyor. Diğerleriyle kıyasladığında kendini ‘masum’ bir noktada görüyor. Ama Şişli’deki ev-ofisine gittiğimizde bizi bir duvarı kaplayan vitrin içinde 100’ün üzerinde lisanslı ürün, ışın kılıçları, maketler, Darth Vader maskeleri ve orijinal boyutunda olan, kendi yaptığı Yoda maketi karşılıyor. Türkiye’de Star Wars hayranlarının bu kadar çok olduğunu internet sayesinde fark etmiş. Ama ortada bir din olmadığını hatırlatıyor. Jediizm’in espri konusu olmasının Türkiye gibi hassas dengeleri olan bir ülkede riskli olduğunu söylüyor: “Bizde dinle ilgili hamleler yapmak cesaret ister. Anne ben rock’çı olacağım diyip saçını uzattığında olay çıkarken, Jedi oldum demek o kadar hafife alınacak bir konu değil. Aramızda Jediizm konusu hiç geçmedi. Bizden Jediist çıkmaz merak etmeyin.”
Çoğunluk ‘karanlık’ta
Jedi dininden olmasa da felsefesinden bahsedebiliriz elbette. Bu felsefeyi “mutlak iyiliğin ve mutlak kötülüğün olmaması” olarak özetleyebiliriz. Aslında filmde Jedi olgusunun bu derece öne çıkarılması planlanmamış. “Star Wars” filmlerinin yaratıcısı George Lucas doğu kültüründen fazlasıyla etkilenince Jedi karakterlerinin bebeklikten seçilen ve hayatlarını iyiliğe adayan adamlar olmalarını uygun görmüş. Bu adamlar yetenekleri doğrultusunda geliştiriliyor ve savunma anlamında başarılı birer savaşçı oluyorlar. Atsüren “Herkesin elinde çılgın silahlar varken Jedi’ların hâlâ kılıç kullanıyor olmaları hem mütevazılığı hem de özgüveni gösterir” diyor. Filmdeki aydınlık ve karanlık (dark side) taban tabana zıt felsefeleri temsil ediyor. Biri fedakârlık ve barış üzerineyken diğeri kendisi için herkesi kullanıyor. “Dark side”da güç için her yol mubah. Güçlenildiği anda ustayı öldürmek gerekiyor. Sohbetin sonunda konuya bu açıdan baktığımızda Jediizm gerçek bir inanç olsaydı dünyanın büyük kısmının şüphesiz karanlık tarafta olacağını fark ediyoruz. İsteyen, 10 Şubat’ta kendini deneyebilir: Eski filmlerin 3D olarak vizyona gireceği tarih bu.
Jediizm’in 20 ilkesi
* Adalet* Sadakat* Savunma* Cesaret* İnanç* Yiğitlik* Alçakgönüllülük * Korkusuzluk* Soyluluk* İmtiyaz* İçgüdü* Disiplin* Odaklanma* Sağduyu* Meditasyon* Öğreti* Dürüstlük* Erdem* Kararlılık* Uyumluluk
Kaynak - Milliyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder