23 Temmuz 2011 Cumartesi

HeroTurk ve Battal Gazi Sinema Filmi üzerine Röportaj

Bu günlerde Battal Gazi’nin yeni sinema filminin çekileceği ve bir çocuk kahramanın yani HeroTürk’ün çizgi romanının çıkacağı medyadan duyulur oldu. Ben, kendim, romanını ve çizgi romanını daha basılmadan okumuş azınlıktanım. Bu geniş projenin bir takım ayrıntıları da anlatıldı bana ama neden bunları herkes bilmesin? Projenin yaratıcısı Fehni Demirbağ’la gerçekleştirdiğim bu röportaj eminim birçok bilinmezi yanıtlayacaktır:



Fehmi Demirbağ Kimdir?


1965 yılında Tokat ilinin Zile ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise (Turhal End. Mes. Lisesi Elektrik Bölümü) öğrenimini Turhal’da yaptı. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fak. AMYO nu bitirdi. 1989 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fak. Grafik Bölümünü bitirdi. Çeşitli basın-yayın kuruluşlarında, reklam ajanslarında üst düzey yöneticilik yaptı. Tiyatro oyunculuğu, tv ve radyo programcılığı yaptı. Çeşitli yayın organlarında makaleleri yayınlandı. Laleli San. ve İşadamları Derneğini kurdu. Tekstil Türkiye dergisini çıkarttı. Müsiad’ da danışmanlık yaptı.


Ak Partinin çalışma programının bir kısmını kaleme aldı. Yazdıkları kamuoyuna “Türkiye’nin Kurtuluş Formülü” olarak lanse edildi.


Amerikan ordusu Irak’ı işgal ederken, aynı anda TBMM de teskere müzakereleri görüşülürken, aynı Amerikan ordusu altmış bin kişilik kuvvetiyle İskenderun’dan Nusaybine çıkartma yapmışken, vermiş olduğu bir gazete ilanıyla “Pamuk Eller Cebe Kampanyasını” başlatarak “Go Home Yanki’nin gerçekleşmesine sebep olmuştur.”


Kamuoyunda, “kamu personeline hediye çeki” verilmesi projesini başlatmıştır.


Ve şimdilerde;


“Herotürk” projesinin değişik alanlardaki (çizgi roman- çizgi film) çalışmalarını ve “Battal Gazi” nin 3D sinema filminin senaryosunu hazırlayarak çekimlerinin hazırlığını sürdürmektedir.


Çizgi roman, roman, dizi film, Battal Gazi sinema filmi... Bu projeler nereden çıktı? Kimin aklına geldi? Neden geldi?


Texas, Tommiks, Zagor, Swing derken çocukluğumuzu batının kahramanlarıyla süsledik. Sonralarda kültür emperyalizmi oldu bütün o birikimler. Yaş ilerledi, derken çoluk çocuğa karıştığımız günleri yaşar olduk. Harcanmış çocukluğumuzun farkına varmışlığı kendi çocuklarımıza bizden kahramanlar sunma ihtiyacı hâsıl etti. Lakin ortada günümüzün çocuk dimağına uygun tiplemeler yoktu. Onların da Benten'lerle, He-man'lerle büyümelerini çaresizlikle izledik.


Bir gün, bundan yaklaşık on yıl kadar önce küçük oğlumla kahvaltı sofrasındayız. Yemek alışkanlığı olsun diye aldığım çizgi karakterlerin resmedildiği tabaklardan birinde mısır gevreği (yabancı markalı) yerken, yemeğinin bittiğini ifade etti. Bir an gözüm tabağın dibine takıldı. Aman Allah'ım! Tabağın dibinde bir FARE…


Ürkütücü değil mi? Çocuğunuz öğrettiğiniz "Besmele" ile başladığı yemeğini "fare" resminin bulunduğu bir tabakla nihayetlendiriyor. Ama gelin görün ki "fare" dediğimiz şey aslında "Miki Mause" değil miymiş? Ay ne kadar da şirin! Tabi ki de "fare" başka bir şey, "Miki Mause" başka...


Kahroldum... Yıkıldım...


Mankurtlaşmış ben, nasıl isyan etmem, nasıl kahretmem?


Ne yapmalıydım, ne yapılmalıydı? Uzun yıllar nihayetinde "HeroTürk" ün doğum sancılarına sebebiyet verdi.


J.K.Rowling isimli genç İngiliz bayanın yazdığı Harry Potter isimli kitaptan kazandığı paranın 40 milyar dolar olduğunu öğrendiğimde ise olayın salt kültür emperyalizmi olayı olmayıp bir yandan da ekonomik gerçekliğinin masumane bir geçiştirme ile bertaraf edilemeyeceğini gösterdi.


Yalnızca Simpson isimli çizgi karakterin lisans gelirlerinin yıllık 8 milyar dolar olması, dünyadaki bu tür çalışmaların sahiplerine nasıl bir güç kazandırdığı ise tablonun gücünü ortaya koymaktadır.


Ülkemizin lisanslı okul çantaları için yurt dışına ödediği bedelinde 20 milyar olduğunu da hatırlatarak artık bu arenada biz de yer alalım diyerek "HeroTürk" dedik...


Neden "HeroTürk “ün çizgi filmi olmasın? Kalemi, kırtasiyesi, tabağı-çanağı, kılığı-kıyafeti? Yurt dışına ödenen paralar neden memleketimde kalmasın? Neden memleketin çocukları "Herotürk" kültürüyle büyümesin? Dünya çocukları neden "HeroTürk" le büyümesin?


Ahmet Sekendiz kardeşimle hikâyemi senaryolaştırıp, Efor Ajans’ın çizer grubu ile de resimlendirmesini yaparak çizgi roman hazırlığına başladık, üç yıl öncesinden. Hasan Taşkın kardeşimle de aynı eserin romanını hazırladık. Sema Doğrucan hiçbir zaman moral desteğini ve inancını esirgemedi benden. Siz sevgili okurlarda sahiplenme alicenaplığını gösterirseniz...


Türkiye'nin çocuklar için ilk çizgi roman kahramanı HeroTürk aynı zamanda romanı ile Türk okuyucusunun karşısına çıkarken bir sosyal sorumluluk bilinciyle de “Türkiye’nin 7 bölgesine 7 çocuk hastanesi” yapılmasını amaçlamaktadır.


HeroTürk adına yapılacak her ticari organizasyonda belirli bir meblağ bu kampanya için kaynak teşkil edecektir. Toplumun tüm katmanlarını kapsaması maksadı ile kampanyanın hedef kıldığı il merkezleri ve bu merkezlerde kurulacak olan hastanelere kampanya öncülüğü yapacak; dolayısıyla bu hastaneler bu isimler üzerine yapılacaktır.


Marmara Bölgesi – İstanbul Aydın Doğan HeroTürk Çocuk Hastanesi


Karadeniz Bölgesi - Samsun Cem Yılmaz HeroTürk Çocuk Hastanesi


İç Anadolu Bölgesi - Ankara Sabri Ülker HeroTürk Çocuk Hastanesi


Akdeniz Bölgesi - Adana Fatih Terim HeroTürk Çocuk Hastanesi


Ege Bölgesi – İzmir Sezen Aksu HeroTürk Çocuk Hastanesi


G.D. Anadolu Bölgesi - Diyarbakır Recep Tayyip Erdoğan HeroTürk Çocuk Hastanesi


Doğu Anadolu Bölgesi – Erzurum Acun Ilıcalı HeroTürk Çocuk Hastanesi


Savulun HeroTürk geliyor!


Bu projeler hangi finans kaynaklarıyla gerçekleşecek? Çok kolay şeyler değil hiç biri?


Şu ana kadar bu projeleri kendi gücümüzle hazırlık aşamasına getirdik. Bundan sonrası sponsorlar ve ürünlerin kendi ekonomik getirileri kaynak olarak bir sonraki projeyi sübvanse edecek şekilde planlandı. Sistemli çalışıyoruz, kalifiye bir kadromuz var ve her şeyden öteye inançlarımız var.


Bu projede yer alan isimler kimlerdir? Hangi görevleri yerine getiriyorlar?


Bu konuyla ilgili projenin mutfak aşamasındaki isimleri çokta açıklamak istemiyoruz. İlerleyen aşamada kamuoyu yeterli bilgiye sahip olacaktır.


Herkesin sorduğu soru: Çocuk türkse neden Hero Turk?


Örümcek adam niye örümcek? Süperman neden kripton'lu? Mickey Mouse'nin neden pelerini var? Sanal kahramanlarla ilgili sorduğunuz her gerçek soru gerçek yanıtını bulamayacaktır. Bir kurgu gereği; Türkiye'nin Roma büyükelçisinin oğlu Ertuğrul Venedikte bir gondol gezisinde Venedik belediye başkanının kızı Esta'yı kurtarır. Olay basına akseder, kahraman çocuk telaffuzu bizim ifademizle HeroTürk olarak lanse olur. Projeye yönelik sorular iğdiş edici olmamalı maceraların gelişen sürecinde okuyucuyu tatmin edecek bir cevap oluşacaktır.


Çizgi roman ve romanı daha piyasaya çıkmadan üzerinde konuşuluyor oldu, sizce sebebi ne?


Efor ajans'ın başarılı pr çalışmaları olayın kısa sürede kamuoyuna mal olmasına sebebiyet verdi. Hasseten buradan çalışmalarımızı gönülden benimseyerek cansiparane çalışan sayın Sema Doğrucan hanımefendiye ve ekibine teşekkür ederim.


Böylesi bir Türk kahramana ihtiyaç var mı? Bir eksiklik mi vardı?


1492 yılında üniversitelerimizden fen bilimleri kaldırıldı. HeroTürk'e Kanuni Sultan Süleyman'dan beridir ihtiyaç var. Bu yalnızca bizim için değil tüm dünyanın ihtiyacı var. Belki fazlasıyla iddialı konuşuyorum ama detaylarıyla düşünecek olursak ne demek istediğimi herkes benden öte daha net bir şekilde cevaplandıracaktır.


Sihirli yelek... Herkes duyuyor ama ne olduğunu bilmiyor, açıklamak ister misiniz?


Bu sorunun cevabını Yunus Emre versin istiyorum: " Dervişlik dedikleri yelek ile taç değil, gönlün derviş eyleyen yeleğe muhtaç değil."


Mitoloji ve gerçek bir arada... Bunu nasıl kaynaştırıyorsunuz?


Hayata bakışımız epik daire çerçevesinde. Hani, Allah'ın aslanı, Allah'ın kılıcı denilir ya... Şimdi anlaşılması gereken Hamza ile Ali'dir. Israrla Allah'a aslan ve kılıç yakıştırılırsa lüzumsuz bir pozitivizm olur. HeroTürk'ün başarısı da buradan geliyor. Kurgusuyla ve ifade şekli ile Türkiye'nin alıştığı anlatım tarzının çok ötesinde bir yaklaşımla okuyucuyu yakalamaya çalışıyor.


Başbakanla buluşma ve çocuk hastanesi... Hastane tamam ama başbakanla buluşma fazla popülist bulundu. Bunu neden tercih ediyorsunuz?


Türkiye'de statüko yalnızca yönetim şeklimizde değil, aynı zamanda bireylerimizin de beyin yapısında. HeroTürk herhangi bir ideolojiye mensup bir kahraman değil. Ki bizim nezdimizde çocuğun dini, milliyeti ya da sair unsurları nötrdür. Yani HeroTürk henüz doğarken, dogmatik bir takım beyinlerin işe negatif yaklaşma adına yaftalama kolaycılığına kaçmaları işi ucuzlatır. Buyursun Kemal bey başbakan olsun, Devlet bey başbakan olsun HeroTürk yine yapar yapacağını başbakandan çocuklar adına bir hastane yapılmasını ister.


Okurlar HeroTurk'le ne zaman buluşacak?


Eylül ayından itibaren HeroTürk okula başlıyor. Romanıyla, çizgi romanıyla, çizgi filmiyle ve... hastanesiyle...


Bize de kerevetine çıkmak kalıyor gibi. Başarılar dilerim,

Ümit Kireççi
Temmuz 2011

1 yorum:

Ali Ekenciz dedi ki...

Yazarken sayıları kullanmak ciddiyet gerektirir. Hangi para birimi bilmiyorum ama 20 milyar lisans gideri ne tl ne de dolar, hiç gerçekçi değil. Aynı düşüncem Harry Potter için de geçerli, kimse 40 milyar kazanmadı bu kitaptan, ama iyi kazandı o ayrı. Heroturk de zaten adından belli bir şey olacağı yok. BU isimden bile belli kime hitabetmek istedikleri. Hele hele geliriyle hastane yapılacağı hiç yok. Geliriyle online kütüphane açacağım dese daha inandırıcı olurdu.

Linkler

Related Posts with Thumbnails