17 Mart 2011 Perşembe

Denizin çizgi kahramanları

Denizin çağrısı macera dolu bir yolculuğun daveti gibidir. Keşfedilecek uçsuz bucaksız bu alem, nice sürprizler barındırır. Bir çizgiroman için engin sularda geçen bir hikâyeden daha uygununu bulmak zordur. Korsanlar, deniz kazaları, zorlu yolculuklar çizgiye dökülmeyi bekler. Bu nedenle çizgi kahramanların yollarının denize sıklıkla düşmesi şaşırtıcı değil.

Yazı: Haluk Kalafat

EYVAH! GALYALILAR
Önce yolu denize düşenlerden başlayalım. Öyle ya da böyle bir tekneye binilir, korsanlarla karşılaşılır. Ama bazıları vardır ki, hemen her macerada burun buruna gelir üzerinde kurukafa simgesi olan bayrakla. Böyle bir örnek arandığında akla hemen Asteriks gelecektir.
Yağmalayacak gemi arayan “sevimli” korsanlar, Asteriks ve arkadaşlarıyla her karşılaşmalarında kendilerini Akdeniz’in serin sularında bulur. Maceralar boyu korsanların ufukta bir tekne görüp, kolay av için sevinmelerine şahit oluruz. Ancak bir sonraki karede denizde gemilerinden arta kalan tahtalara tutunmuş halde resmedilirler. Bu öyle bir hal alır ki; Asteriks ve Kleopatra adlı macerada korsan gemisinin kaptanı Hopdediks’i (yeni ismiyle Oburiks) siluetinden tanır tanımaz baltasını çıkarıp gemisini kendisi batırır. Galyalılar’ın gazabından Viking, Roma tekneleri de payını alır.

ONBİN
KÖPEKBALIĞI AŞKINA
Korsanlar Asteriks çizgi âleminde yan karakter olarak karşımıza çıkar. Tıpkı Tenten’deki Kaptan Haddok gibi. “Hay bin lombar”, “Milyonlarca batık gemi adına” ve “100 bin fırtına adına bahse girerim ki” nidalarıyla tanıdığımız Haddok, yedi göbekten denizci bir aileden gelir. Dünyayı dolaşan maceracı gazeteci Tenten’in deniz yolculukları yapması ve tehlikeler atlatması kaçınılmazdır; bu nedenle Kaptan yerine cuk oturan bir yan tipleme. Üstelik komik unsur olarak da işlevseldir. Gerek zengin argo külliyatı, gerekse naif sakarlığıyla Tenten maceralarına renk katar.Kaptan Haddok’u ilk maceralarda denize daha yakın ve bu nedenle daha kaba saba, içkiye düşkün, karada kendini rahatsız hisseden, klasik bir denizci tiplemesi olarak tanırız. Maceralar ilerledikçe atalarına ait şatoya sahip çıkar ve bir centilmene dönüşür. Artık denize daha az açılacaktır.

KORSANLAR
KRALİÇESİ BELİT
Haddok denizden yavaş yavaş uzaklaşır. Ama başka bir çizgi kahraman var ki; o tam tersini yaşar. Maceralarının bir evresinde denize korsan olarak açılır. Bu kahraman Hiborya çağının ayağı sandaletli barbarı Conan’dır. Paralı askerlik yaptığı dönemde işvereniyle başı derde girdiğinde bir sandalla kaçmaya çalışırken Kara Kıyıların Korsan Kraliçesi Belit’in kara korsanlarına yakalanır. Belit karizmatik bir liderdir. Conan’ın başını öyle döndürür ki bu kadın, onun uğruna uzun bir süre Amra adıyla korsanlık yapar; hem de ikinci kaptan olarak. Conan bilerek ve isteyerek ikinci adamlığı kabul eder. Yazarlar, Conan’ı evliliğe benzeyen mazbut ve istikrarlı ilişkisinden kurtarmak için sevgilisi Belit’i öldürürler.
Conan’ın filminden de hatırlanacağı üzere, yazgısı bir gün kral olmaktır çünkü. Belit’le okyanusta bir avdan diğerine yelken açarken bunu başarması olası değildir. Kaldı ki Conan aslında kara adamıdır. Denizde başka hiçbir yerde olamayacağı kadar kudretli olan çizgi kahramanlara benzemez. Örneğin Tunga. O deniz için yaratılmıştır.

Devamı Motorboating & Yachting dergisinde

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails