17 Eylül 2010 Cuma

Mişel Simoni ile Gerekli Şeyler Röportajı

Kaç zamandır istediğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim sohbeti sonunda gerçekleştirdim. Gerekli Şeyler yayınlarını anlatması için Mişel Simoni'yi uygun bir boşluğunda yakaladım. İyi okumalar,

Mişel Simon’yi tanıyabilir miyiz biraz?

Mişel Simoni, okumayı çizgi romanlarla sökmüş ve bu kültüre tamamen entegre olmuş bir adamdır. Aslen tekstilci olmasına rağmen,tekstilde iyi para kazanırken çizgi roman kültürüne aşkından dolayı sektör değiştirip Arka Bahçe’yi diğer ortaklarıyla beraber kurmuş ve bu sektörün dünyadaki benzerlerinin ilk örneği olan Gerekli Şeyler Mağazasının da şu anki sahibi konumunda eski kazandığı paraları yemekle meşgul bir kişidir.

Gerekli Şeyler yayınlarını ve ekibini tanıtır mısınız bize?

Aslında yayıncılıkta patron Alişan Cengiz. Tüm hazırlıkları ve matbaa takibini o yapıyor.
Grafik tasarım işlerini Mustafa Kara gayet kaliteli ve düzgün bir şekilde yapmakta. Ben de yurtdışı yazışma ve bağlantıları takip ediyorum. Ekip olarak 3 kişiyiz fakat çevirmen, editör gibi iş arkadaşlarımız da haliyle çıkarttığımız yayınlara destek veriyorlar.

Mişel Simoni neden yayıncılığa girdi?

Arka Bahçe’den sonra yayıncılık hiç aklımda yokken. Bizim Alişan Cengiz geldi ve Mişel gel seninle çizgi roman yayınlayalım dedi. Ben Arka Bahçe’den sonra bu işi pek düşünmüyordum. Ortağı olduğum halde o zamanlar şahsen çalışmıyordum ve iş tecrübem yoktu. Alişan da tecrübesizdi. Sonunda Alişan beni kandırdı (iyi de olmuş) ve ortaklığı kurduk. İnsan sevdiği iş olunca bazen dayanamıyor. Elimizden geldiği kadar eski yaşadığım olumlu ve olumsuz tecrübeleri de hatırlayarak bu işe belki de hazırlaması en zor olan Watchmen’le başladık.

Şu ana kadar yayınladığınız çizgi romanları neden yayınladınız? Belli bir gerekçeniz oldu mu, yoksa onlar boştaydı da yayınlamayı mı seçtiniz?

Dediğim gibi Watchmen’le yayın hayatımıza başladık. Watchmen ile başlamamıza sebep tam aynı zamanda filmi geliyor olması hem de bu yüzden dünyada reklamının çok iyi olması idi. Ayrıca böyle bir eserle yayına başlarsak bizim için de iyi bir reklam ve başlangıç olacağını düşündük. Öyle de oldu, özellikle fiyatını da biraz fedakarlık yaparak emsallerine göre ucuz tuttuk.
Joker ise çıkalı 1 sene olmuş ve bayağı ses getirmişti. Filmin de etkisi hala sürüyordu. Hiç düşünmeden telifini aldık.
Zombi ise ilginçtir hem Alişan’ın hem de benim ortak tutkumuz çıktı ve sırf kendimizi tatmin etmek için yayınladık. Hatta Marvel bile bu kadar eski eseri niye yayınlıyorsunuz size Marvel Zombies’i verelim dedi. Aynı dönemin bir başka eseri olan Vampirella ‘da Türkiye’de hiç tamamlanmadığı için ve her zaman beğenilen bir karakter olduğundan yayın planımıza aldık.
Diabolik ise benim 1968 de filmini seyrettiğim ve hoşuma giden bir karakterdi. Ne kısmetse Alişan’da seviyormuş. Tek fumettimiz olsun dedik ve yayına başladık.
Görüldüğü gibi yayınlarımız genellikle 2 ortağın sevdiği ürünlerden oluşuyor. Tabii ki sadece zevk değil, ticari olarak ta bizi yaşatacağını umduğumuz ürünleri seçmeye çalışıyoruz.

Yayınlarınızın çizgi romanımıza ve okurlarımıza ne katkısı olacak sizce?

Yayınlarımız genellikle piyasanın en iyi çizer,çini ve renklendirme sanatçılarını içermektedir. Bu işi yapan veya okuyan kişiler, Türkçe edisyonlar sayesinde bu örneklere daha rahat ulaşabilmektedirler. Çizgi roman sanatıyla uğraşmak isteyenler bu örneklerle kendilerini çok rahat geliştirebilirler. Okurlarımız da artık birçok çizgi romanı rahatlıkla Türkçe okuyacak ortama ulaşmakta gecikmeyecekler.

Yayınlarınızı tanıtır mısınız?

Bu sezon yayınına başlayacağımız eserler genelde yayınlandığında beğenilen ve ses getiren ürünler.
1602, Neil Gaimen’in Marvel evreninin karkterlerini ortaçağ avrupasına uyarladığı, inanılmaz zekice hazırlanmış bir eser. Sandman’in yaratıcısı bir kez daha çok güzel bir iş çıkarmış.

Planet Hulk, bizim yayın grubumuzun görüşüne göre belkide gelmiş geçmiş en iyi Hulk macerası. Hulk dünya için büyük bir tehlike oluşturduğu düşüncesi ile İlmunati adlı süper kahramanlar dan oluşan bir grup tarafından barış içinde yaşayabileceği bir gezegene gönderilir. Ama işler umulduğu gibi gitmez ve başında yozlaşmış bir tiranın olduğu imparatorlukla yönetilen bir gezegene düşer. Bundan sonrası kısaca süprizlerle dolu bir Spartaküs öyküsü.

Secret War günümüz Marvel evrenin de yaşanan Civil War Secret Invasion, Dark Reign, Siege, gibi olayların çıkış noktası. New Avengers da bu olayların tam ortasındaki hikaye. Bu iki çizgi romanı okumadan günümüz Marvel evrenini anlayamazsınız.

Klasik Wolverine ve Kalsik X-men hem siyah beyaz çizgileri sevenler için hem de Marvel Evreni’nin geçmişini merak edenler için bulunmaz nimetler.

Silver Surfer yazarları ve çizerleri ile tam bir şölen, tam bir klasik.

Weapon X, Wolverine’in geçmişine ışık tutan parçalardan bir tanesi.

Daha ne olsun.

Marvel haricinde, Strangers in Paradise diğer çizgi romanlarımızdan biraz daha farklı. Hedef kitlesi olarak hem bütün çizgi roman severleri hemde bu gune kadar çizgi romana yaklaşmamış olan okuru özellikle de kadınları hedef alan bir eser. Tamamen günlük hayatımızdaki kadın erkek ilişkilerine odaklanırken espirili bir dili ve geylik lezbiyenlik kavramlarını da konunun içinde sentezliyor. Gossip Girls, Bridget Jones's Diary tarzındaki eserlere ilham kaynağı olmuş bir başyapıt.

Diabolik ise tek bir cümle ile anlatılabilir. İtalyan çzigiromanındaki modern Arsen Lüpen, ama kibar felan değil, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, sakın karşına çıkmayın. Hem yayına hazırlarken hemde okurken çok keyif aldığımız bir eser.

Vampirella, dünyada yıllarca ses getirmiş, Jose Gonzales’in çizgileri ile güzellik kavramını yeniden şekillendirmiş, her macerasında fantastik öğeler veya bilim kurgu öğeleri ile bizi heyecanlandıran ve vampirlik kavramına başka bir bakış açısı getiren muhteşem bir kalsik. Türkiyede Vampirella külliyatı kronolojik olarak ve tam yayınlanmadı. Yayınevi olarak bunu yapmak en büyük arzularımızdan biri.

Daha önce yayınlanan eserlerimizden Watchmen ve Joker için bir söz söylemeye gerek yok zaten. Zombi dönemi için tam bir yazarlar ve çizerler potporisi olarak adlandırılabilir. Hemen hemen bütün önemli yazar ve çizerler Simon Garth’ın hikayesine katkıda bulunmuş, bu yüzden kaçırılmaması gerekiyor bizce. Wolverine Orijin ise, diğer Wolverine hikayelerinden biraz daha farklı bri kulvarda, biraz Büyük Umutlar, biraz da Rüzgarlı Bayır havası taşıyor. Klasik olmaya aday bir eser. Fakat filminin kötülüğünden insanlar bu çizgi romanın kymetini tam olarak bilemedi. World of Warcraft ise çizim olarak oyundaki çizimlere benzeme kaygısı ile resmedilmiş, hikaye olarak da oyundaki bir çok noktaya ışık tutan başarılı bir eser. Yurt dışında çok büyük bir başarı elde etti.

İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?

Elimizden geldiğince piyasaya sevilen ve tutulan çizgi romanları sunmaya çalışacağız. Şu anda açıkladığımız eserlerin haricinde 2011 yayın planımız hemen hemen belirlendi bile.
Çizgi roman yanında mutlaka roman yayınlamayı da istiyoruz ve bu konuda bazı görüşmelerimiz var.

Çizgi romanımızı ve yayıncılığımızı değerlendirecek olsanız…?

Çizgi romanımız maalesef yok denecek gibi. İyi çizerlerimiz ya yurt dışına çalışıyorlar ya da reklam şirketlerinde animasyon çalışmaları yapıyorlar. Çizgi roman bizde Gırgır dergisinde ve onun devamı olan dergilerde kısıtlanıp kaldı.

Daha iyisi hep vardır. Sizce yayıncılığımızın daha iyisi nasıl olur?

Daha ucuz kitap çıkartıp ve daha çok insana ulaşabilirsek ve bunu yaparken kalitemizi de arttırabilirsek işte bu yayyıncılığımızı daha iyi yerlere getirebilir. Ama bu konuda yayıncının tek başına yapabiilecekleri kısıtlı. Dağıtımcıya ve kitap evlerine bu konuda daha fazla iş düşüyor.

Yayıncıları ve okurları rahatlatacak ve daha çok buluşturacak bir proje olsa… Ne olurdu sizce?

Her şehirde yılda bir kez büyük kitap fuarları yapılması, okuyucu ile yayıncıyı direk karşı karşıya getirmesi açısından çok büyük bir ilerleme olurdu diye düşünüyorum.

Çizgi romanlar daha çok basılmaya başlandı. Klasiklerin uyarlamaları da buna gaz verdi. Sizce bu iyi bir şey mi?

Çizgi romanların daha çok basılması tabii ki iyi bir şey. Bugün bir çizgi roman dükkanı açsanız sizi geçindirebilir. Daha çok basılması satış adetlerinin yükselmesi manasına gelmiyor. Baskı adetleri genellikle 1500 ortalamalı ve 1 senede bitirilmesi planlanarak yapılıyor. Tabii ki bu ticari olarak yayınevlerini zorluyor. Her zaman konuşulan bir gerçek var ki bir türlü halledilemeyen dağıtım ve tanıtım meselesi. NTV den gördük reklamı yapıldığında dünyanın en kalitesiz ürünlerini bile satabilirsiniz. NTV en azından çizgi roman adı için yararlı oldu diyebilirm. Kitabevleri biraz daha yer ayırmaya başladı fakat o kadar. Gerçi bu sayede satışlara biraz hareket geldi de diyebiliriz. Ayrıca halkımızın gelir seviyesi hobilere zevklere para ayırmaya maalesef yeterli değil. Buda çizgi roman için ayrı bir dezavantaj. Okurarımız bile çeşit çoğaldıkça istemedikleri halde seçme yapmak mecburiyetinde kalıyor.
Aslında yayıncıların ellerinden geldiği kadar tanıtım yapması, Kadıköy çarşısı gibi dükkanların artması satışları arttıracaktır.

Bir anlamda başka bir yayınevinin devamı sanılıyorsunuz bu sizi rahatsız ediyor mu?

Belki Gerekli Şeyler ve ArkaBahçe evvelden kardeş kuruluşlar olduğu için hala bizi aynı yayınevi zannedenler var. Bu beni rahatsız etmiyor. Ne de olsa Arka Bahçe’nin kurucularından biriyim ve hiç de kötü şeyler yaptığımızı zannetmiyorum. Neredeyse 17 çeşit çizgi roman yayınladık ve bu da hiç küçümsenecek bir şey değil. Evet bazı kitaplarda kalite problemi yaşadık, zaten yukarıda da dediğim gibi şu anda o tecrübelerden yararlanıyoruz. Bu konuda Gerekli Şeyler kalitenizi düzeltin gibi bize sitem geldiği zaman haliyle insan rahatsız olabiliyor. Ayrıca Arka Bahçe’de yayıncılığa devam ediyor kapanmış değil ki biz onun devamı olalım.

Çizgi romanımız hakkında görüşlerinizi ekleyebilirseniz sevinirim.

Gayet başarılı buluyoruz ekip olarak. Çizgi romandan anlayan insanların çzigi roman hazırlaması sevinidirici.

Ümit Kireççi

Hiç yorum yok:

Linkler

Related Posts with Thumbnails