13 Haziran 2010 Pazar

Asteriks kadın düşmanı mıydı?

İlk on albümde kadın yoktu, olunca da “kötü” oldu…

KÜRŞAD OĞUZ...

Fransız çizgi roman araştırmacısı Nicolas Rouviere’in “Asterik ya da Uygarlığın Işıkları” adlı kitabı İmge Yayınevi tarafından İsmail Yerguz’un çevirisiyle Türkçe’de yayımlandı.

Çizgi roman olarak 100’den fazla dil ve lehçeye çevrilen ve tüm dünyada 300 milyondan fazla satan Asterik’i evrensel yanlarıyla ele alan araştırmacı Rouviere, kitabın bir bölümünde Asteriks’teki cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekiyor.

ON BİRİNCİ ALBÜME KADAR KADININ ADI YOK
Yazar Nicolas Rouviere, kitabında şöyle diyor:

“1960-70 yıllarının önemli kültürel değişimi kadının statüsü ve evlilik düzeni içindeki bağımlılığıyla ilişkilidir. Bu bağlamda çok sayıda gözlem söz konusudur: İlk Asteriks albümlerinde kadınlar hiç görülmez neredeyse. Zorba, kaprisli ve hadımlaştırıcı bir kişilik olan Cleopatra dışında kadınların varlıkları anekdotlar aracılığıyla yansıtılmıştır. Bonemine adının telaffuz edilmesi için on birinci albümü, Galya Kalkanı’nı beklemek gerekmiştir. Psikanalist Laurence Ehrlich bu ağır seyreden evrimle alay eder. Özellikle Asteriks Lejyoner’de erkeklerin düşlerinin ideal güzelliğini karikatür şeklinde temsil eden Falbala kişiliği üstünde durur.

1960’lı yılların sonunda gençliğin korunması yasasının baskısı sürmektedir ve çizgi roman öylesine titiz bir sansüre tabidir ki albümlerde kadınların yer alması yayın bağlamında işleri karmaşıklaştırmaktadır. Aynı dönemde Spirou, Tintin ve GAston’un ne eşleri, ne birlikte yaşadıkları kadınlar ne de karşı cinsten arkadaşları vardır.

HEP NEGATİF: DEDİKODUCU VE KISKANÇ
Bununla birlikte 1970’te yayımlanan Kavga adlı albümden başlayarak kadınlar çarpıcı bir giriş yaparlar ve dizinin sonuna kadar hiç değişmeyecek, pek fazla çekici olmayan bir görünüm sunarlar. Dişiliğin tüm negatif basmakalıpları sunulur. Kadınlar sürekli dedikodu yaparlar. Kendilerini överler, birbirlerini kıskanırlar ve bazı önemsiz üstünlükleriyle gururlanmaya çalışırlar. Bu olumsuz karikatür birçok eleştirmeni çizgi romanı cinsiyet ayrımcılığıyla suçlama noktasına götürmüştür.”

Kaynak - Haber Türk

2 yorum:

mit dedi ki...

Öyle olduğunu zannetmiyorum. Asteriks'de pek çok kadın karaktere rastlamak mümkün. Özellikle Toptoriks'in eşi Dediğimdediks bazı hikayelerde önemli rol oynar. 11. sayıya kadar kadın görülmedi denmiş. İyi de 11 sayı nedir ki? Çoğu eserde taşlar yerine oturuncaya kadar daha fazla zaman geçer. Asteriks'de de yeni karakterler, olaylar vs çıkıncaya kadar pek çok değişiklik ve yeni fikir düşünülmüş olması büyük bir ihtimal.

"Kadınlar dedikoducu yansıtılmış" denmiş bir de. Doğru... Ama mizahi bir çr'de farklı olması da düşünülemez. Galyalılar sürekli kavga eden, Romalı askerler de korkak tipler olarak resmedilmiş. Bu öyle olduğu anlamına mı geliyor?

Yazar önemli bir noktayı atlamış. bu eserin amacı mizah! İnsanları güldürmek... Başka bir şey değil.

Çok satan ve saygı gören eserler hakkında bu tip gereksiz araştırmalar yapmak ve bunların üzerinde prim sağlamak bence çok saçma.

Ümit Kireççi dedi ki...

Muhtemelen araştırmacı biraz bardağın boş kısmına bakmış biraz da somut örnekleri istediği gibi yorumlamış... Ancak "pozitif ayrımcılık" yaparak konuyu düşünmeye davet etmiş herkesi sanki.
Galya köyünü kadın egemenliği altındaki feminist bir köy olarak sunabilirdi yaratıcıları. Olmadı savaçılar arasında bir kadın olurdu. Fransız ruhunu, özgürlükçü, eşitlikçi havasını yansıttığı ileri sürülen bir çizgi romanda böylesi bir öğe daha çağdaş olabilirdi. Muhtemelen araştırmacı işe bu yönden bakmış
Goshini vefat ettikten sonra Uderzo öyküleri kendi yazmaya başladı, mit bilirsin. Öykülerin kalitesi düşmüş, akılcı ve ince mizah yerini "Tom ve Jerry" lezzetine bırakmıştır. İlk öykülerin kötü kopyalarıdır bence o öyküler. Hele uzaylıların geldiği albüm ve içinden süpermenin çıkması "üstüne tüy dikilmesidir" faicanın...
Bu sebepledir ki Uderzo adeta kadın düşmanı, kadınları aptal moda meraklısı, embesil yaratıklar olarak resmettiği "Gül ve Kılıç"ı yayınlamıştır.
Goshininin tipik mizahi öğeleri ön plana çıkarmasında elbette gülünç kısımlar vardı ve akıllıca kullanılmıştıa ama Gül ve Kılıç tam bir rezaletti bence ve finaldeki kıytırık "kadını yüzeltme" de durumu kurtarmıyordu bence. Ucuz bir özür dileme. Döv, söz özür dile...
Charli Caplin filmlerinden örneklersek onlar da komediydi bilirsin. Ama orada inanılmaz hümanist, eleştirel ve çağdaş mesajlar vardı. Çocuk ve kadın hakları sonuna kadar sorgulanıyordu. Asterix'de de bu olabilirdi... Tercih edilmemiş. Yaratıcıları bilir. Ben çok keyif aldım bir çok öyküden. Ama eksik eksiktir ve güzel kısımları onu tamamlamaz. Araştırmacılar için ise hiç :) Kodumu oturturlar... Yeni eser üreteceklere uyarı işte :O)

Bence tabii...

Linkler

Related Posts with Thumbnails