Çizgi romanın "sekizinci sanat" olarak benimsenmesi kolay olmamış. Kosta Ceran çizgi romanı "..çizgi roman, 7. sanat sinemadan sonra (bazılarının savunduğu gibi 9. sanat değil) 8. sanat olarak kabul görmüştür..", diye kalın kalın altını çizerek tanımlıyor. Tüm yaygınlığına ve sevilirliğine karşın bu yaratı alanı uzun bir süre önemsenmemiş. Yaratıcıları küçümsenmiş, tarihsel gelişimi incelenmemiş, yapıtlar çözümlenmemiş. Hatta onları zararlı görüp yasaklanmalarını isteyenler bile çıkmış. Bu günümüzde artık böyle değil. Murat Menteş’in ikinci romanı Korkma Ben Varım’da bir çizgi bölüm vardı örneğin.
Çizgi Romanın Özelliği
Öte yandan çizgi romanları önde gelen yayınevleri yayımlıyor, eskisine göre çok daha nitelikli kâğıda basılıyorlar, çevirilerine özen gösteriliyor, derlemeciler için eski örneklerin yeni baskıları yapılıyor. Bunun da ötesinde çizgi romanları, yaratıcılarını konu alan, onları tartışıp eleştiren, tarihinden düşünsel içeriğine kadar çeşitli yönlerine eğilen yazılar çıkıyor, kitaplar yayımlanıyor. Varlık dergisi de bu sayısında çizgi romana odaklanmış.
Çizgi romanın en önemli özelliği öyküyü anlatan çizimlerle yazılı metnin bir bütün oluşturacak biçimde kurgulanması. Başka bir deyişle, çizgiyle yazının iç içe kaynaşması, ayrılmaz bir bütün oluşturması.
Çizgili Edebiyat “Kılavuzu”
Çizgi roman üzerine kalem oynatan isimlerden Levent Cantek, dünyada ve ülkemizde çizgi romanın (tarihsel) serüveninin genel bir değerlendirmesiyle dosyada yer alıyor. Levent Cantek çizgi roman konusuyla ilgilenenlerin yabancısı olmadığı bir ad. Bu alanda önemli bir birikimi olan bir araştırmacı. Daha önce çeşitli zaman ve yerlerde çıkan yazılarının yanı sıra Türkiye'de Çizgi Roman adlı kitap olarak yayımlanmış bir incelemesi var. Derleyiciliğini yaptığı Çizgili Hayat Kılavuzu adlı kitabı da konuyla ilgilenenlerin görmezden gelemeyeceği boyutlarda bir yapıt. Dosyanın bu ilk yazısı, çizgi romanla ilgili yürütülen tartışmalar üzerine düşünmeyi ve çizgilerin dünyasına yaklaşmayı sağlıyor. Postmodern çizgi roman üzerine yazan Şenol Bezci’yse yazısında alıştığımız çizgi roman kahramanlarından farklı olan Corto Maltese’yi de ağırlıyor.
Eşik Cini dergisinde öyküleri çizgiyle buluşturan ve bu nedenle hem çizgi severlerin hem de öykü severlerin takipçisi olduğu Levent Gönenç, ülkemizde yakın zamanda dillendirilen grafik roman üzerine kapsamlı bir metin sunuyor. Dosyadaki bir başka eğlenceli çizgi dizi/çizgi karakter yazısıysa Özgür Kurtuluş’tan… Kurtuluş, yenilmez Galyalıların, yani Asteriks’in ve hemşerilerinin delidolu maceralarını özenle değerlendiriyor.
Serdar Kökçeoğlu’nun “İçinden Edebiyat Geçen Manga” başlıklı yazısı ise konuyu bu bağlamda ele alıyor. Varlık ayrıca dosya bağlamında bir de söyleşiye yer vermiş ve çizgi/roman ve de karikatür algısının çeşitlenmesinin ve daha geniş bir kitleyle buluşmasını sağlayan çizerlerden Piyale Madra’ya çizgi ve edebiyat üzerine sorular sormuş.
Sadece Çocuklar İçin Değil
Çizgi roman çoğu kez düşünüldüğü gibi yalnızca çocuklar ya da gençler tarafından sevilip izlenen, bir seferde tüketilip unutulan bir yaratı alanı değil. Büyükler arasında da izleyicileri, tutkunları var.
Hatta yalnız büyüklere seslenecek çizgi romanlar bile üretiliyor. Bu konuda son zamanlarda politik konular başta olmak üzere epey çizgi roman üretildi. Artık çizgi roman almak ve okumak ayıplanacak bir şey değil. Pek çok genç çizer onu bir anlatım, bir dışavurum, hatta bir başkaldırı aracı olarak kullanıyor, önemli bir sessiz çoğunluk da onları izliyor ve içinden alkışlıyor.
Bu nedenle onunla ilgili yapılan kuramsal çalışmalar önem taşıyor. Bu anlatım türünün çeşitli özelliklerinin yaratıcılarının, tarihsel gelişmesinin, anlatım tekniklerinin bilinmesi, etkilerinin daha iyi anlaşılıp yorumlanması için önemli birer araç. Varlık çizgi roman konulu sayısında bunları yapıyor.
Kaynak - Dünya Bülteni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder