İndirimli çizgi romanların olduğu kolinin içinden -bütçem anca onlara yetiyordu- sırf diğerlerinden daha kalın olduğu için seçildi üstelik. Daha sonra okuduğumda kendimi ne kadar şanslı hissettiğimi hatırlıyorum. Elime geçtikten yaklaşık bir sene sonra internette bir sinema filminin çekileceğini okuduğumda gururla karışık bir sevinç duymuştum. Gurur, Türkiye’de çok az kişinin bildiği bir çizgi romanı çoktan okumuş olmamdandı.
İkinci sahne. Giovanni Scognamillo’nun evindeyim. “Usta” beni evinde ağırlıyor. 2007 ortaları muhtemelen. Tatlı bir sohbet tutturmuşuz. Daha önce birkaç kez görüşmüşlüğümüz vardı kendisiyle. Ben onu zaten biliyordum, o da beni bir süre editörlüğünü yaptığım Martin Mystere, Zagor gibi çizgi romanlardan tanıyordu.
Çizgi romanlara gelince konu, 30 Days of Night’dan söz ediyorum Usta’ya. Bu başarılı vampir hikâyesinden haberdar etmek istiyorum onu da. Ama Scognamillo boşuna Usta değil, çizgi romandan da haberdar, filme çekileceğinden de. Çizgi romanı Amerika’dan birileri çoktan yollamış ona. Ne kadar iyi bir hikâye olduğundan konuşuyoruz biraz.
Yazının Devamı - Ters Ninja
Ege Görgün - Deniz Akhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder